Mehmet ALTAN
Haftanın bütün gelişmelerini derinlemesine en iyi anlatan haber, Türkiye’yi terk eden doktorlar haberiydi.
Türkiye’de neler olduğunu da ülkenin nereye gittiğini de net biçimde görebiliyordunuz.
Haberi okuyunca, "25 sene önce doktorlar bizi azarlardı. Şu an biz doktor beğenmeyip doktor dövüyoruz. O rahatlıktayız. Daha bunun ötesi yok" diyen kadın aklıma geldi.
xxxxxxx
Doktor kelimesi Latince kökenli, sözcüğün anlamı öğretmek…
Doktorlar zahmetli ve çok uzun bir eğitim sonunda “doktor” unvanı alarak bozulan sağlığımıza şifa dağıtan insanlar olarak yaşama katılıyorlar.
Bir yaşam büyücüsü konumlarıyla da dünyanın her yanında iş bulup şifa dağıtma özelliğine sahipler.
“Doktor dövmenin” övünme nedeni olduğu toplumsal sağlığı bozulmuş yerlerde de kalmıyorlar.
Geçenlerde haberini gördüm… Doktorların yurtdışına gidebilmek için aldığı 'İyi Hal Belgesi’ için başvurular 2023'te rekor kırmış… TTB verilerine göre, 2023'ün ilk altı ayında 1361 doktor başvurmuş.
xxxxxx
Doktor dövenlerin yeryüzünde insanlığın hizmetine sunacağı bir becerileri yok, onun için onlar kalıyor, insanlık soyuna şifa dağıtan doktorlar da gidiyor. Benim açımdan, “doktor dövmekten” zevk almaktan, bununla övünmekten, siyasi tercihini “doktor dövmesine izin verenlerden” yana kullanmaktan daha irkiltici bir yan var bu “doktor dövme” isteğinde…
Kendisini “iyileştirecek” olanı dövüyor.
Doktoru dövebilmek için kendisinin, çocuğunun, annesinin sağlığından da vazgeçebiliyor.
Doktoru dövebilmek için “hasta” kalmayı kabul ediyor.
Bu, ancak dehşet verici bir nefretin sonucunda ortaya çıkabilecek bir durum.
xxxxxx
“Doktoru dövmenin” sağladığı ruhsal tatmin, hasta kalmayı rahatlıkla göze aldırabilecek kadar büyük.
Kendisinin de aleyhine olanı istemenin kökenindeki “iyi yetişmiş olana” duyulan öfkenin, öyle kolayından ıska geçilebilecek bir öfke olmadığı açık.
Bu öfke sadece bugünün işi de değil… Yılların ezikliğinin getirdiği bir birikim.
Şimdi, “biz artık iktidarız, her istediğimizi yapabiliriz” güveniyle birlikte ortaya konulan bir nefret ve kompleks.
Toplumun bir kesiminde oluşan bu “kompleksin” nedenlerini de iyi araştırmak gerekiyor.
Bir ülke böylesine büyük bir kompleksle yoluna devam edemez.
xxxxxx
Türkiye’de günlük, haftalık, aylık veya yıllık yorum yapmaya gerek yok, “ne oluyor” sorusuna en iyi cevap “doktor dövmekle övünüyorlar” açıklaması.
Cinayetler, mafya, uyuşturucu, orman talanı, rant vurgunu kısacası çürümeyi en iyi anlatan örnek bu…
Bu zihniyetin siyasal iktidar dönemi…
Bu nedenle günlük şiddet, dolandırıcılık ve yolsuzluk haberleri katlanarak artıyor…
Yetersizlik, beceriksizlik, eğitimsizlik ise altın çağında.
İlerde tarih, yaşadığımız bu dönemi böyle anlatacak.
Bu “korkunç düşmanlığı” iyileştirmek, toplumsal sağlığı düzeltmek yerine, bu nefreti körükleyen bir çürüme çağı.
xxxxxx
Daha önce de yazdım…
Nitelikli olan her şeye düşmanlığı daha önce yaşayan toplumlar var…
En korkuncu Kamboçya’da yaşandı.
Pol Pot 1976 ilâ 1979 yıllarında da Kamboçya'nın başbakanıydı… Kamboçya’yı tek partili bir devlete dönüştürdü.
İdareyi eline geçiren Pol Pot, eğitimli kabul ettiği herkesi rejim düşmanı ilan etti. Öyle ki "gözlüklü" olmak tek başına "düşman" ilan edilmeye yetiyordu.
Şehirli okumuş yazmışları zorla pirinç tarlalarında çalışmaya gönderdi.
Bütün okulları kapattı.
xxxxxx
Okuma yazma bilenler öncelikli olmak üzere yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek ayırımı yapmaksızın yüz binlerce kişiyi işkencehanelere dönüştürülen okullarda, idareye karşı olduklarını "itiraf" ettirdikten sonra ölüm tarlalarına sürdü.
Pol Pot ve Kızıl Kmerler, iktidarda oldukları 3 yıl içinde 7 milyonluk nüfusun yaklaşık üçte birini katletti.
Kanlı paranoya inanılmaz boyutlara ulaştı.
Kamboçya’yı gezerken gördüğüm zülüm müzesindeki kafataslarından oluşan tepeciği hala hiç unutmadım.
xxxxxxx
“Doktorlarını dövmekle övünen” zihniyet ve bu zihniyeti destekleyen egemen siyasetin ülkeyi sürükleyeceği mecburi istikamet, çöküşten ve çürümeden başka bir yer değildir.
Şifa dağıtan insanlara düşman kesilirseniz sefaletten de şiddetten de çürümeden de kurtulamazsınız.
Bu düşmanlığın kökündeki kompleksi tedavi edecek, toplumu birleştirecek, düşmanlığı yok edecek bir politika izlemek gerekiyor.
Ama biz tam aksine bu düşmanlığı körükleyecek siyasi bir atmosferde yaşıyoruz.
Nitelikli insanlar ülkeden gidiyor, öfkeden titreyen, ezik, kompleksli, niteliksiz bir toplum haline geliyoruz.
xxxxxxx
İyi yetişmişlerin diğerlerini ezmediği, bir zamanların ezilmişlerinin nefret dolu bir canavara dönüşmediği bir toplum yaratabilecek miyiz?
Bunun cevabını bilmiyorum.
Ama yaratamazsak, geleceğimizin nasıl olacağını herkes gibi ben de az çok kestirebiliyorum.
Gördüğüm, bu ülkenin geleceği ve gençleri için büyük bir endişe taşımama neden oluyor.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025