Mehmet ALTAN
Basın Tarihi’nin peşinde koşmak, hem Türkiye’nin kurumsal yapılarını değerlendirmeye imkân veriyor, hem de burada neler yaşandığını bir kere daha hatırlatıyor.
Bir süreç içinde izlediğinizde Türkiye, temel sorunlarını çözemeyen, kendi izine düşmüş, özgürlük ve toplumsal refah üretemeyen bir ülke resmi veriyor.
Gazete haberleri izlemek de bu büyük resmin küçük parçalarına bakmak gibi…
Bütün bunlara baktığınızda, hiç değişmeden karşınıza çıkan en önemli eksik gerçek bir hukuk devletinin yokluğu oluyor.
“Hukuk devleti” diyoruz ama hukuk olmayınca zaten gerçek devlet de olmuyor.
Özetle, sorun derin.
***
Geçmiş Temmuz aylarını bu açıdan anımsamak ve olaylara yakından bakmak da yukardaki tespiti somutlaştırıyor.
Örneğin, Kutlu Adalı, 6 Temmuz 1996 gecesi Lefkoşa’da faili meçhul bir cinayete kurban gitti.
29 yıldır katili ortada yok.
Bulunmasının nasıl engellediği de AİHM Kararı’nda tüm detaylarıyla anlatılıyor. Adalı’yı vuran kurşunların balistik muayenesi bile yapılmamış.
Bu cinayet zamanın karanlığında kayboldu sanılırken dört yıl önce Sedat Peker olayla ilgili çok sarsıcı bilgiler verdi.
Ama yargı bugüne kadar gene hâlâ katili bulup çıkarmadı, cinayeti çözmedi.
***
Dün de 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen tren kazasının 7. yılıydı. Kazada 25 kişi hayatını kaybetmişti.
Cinayetin failleri bulundu mu? Cezalandırıldı mı?
Hayır.
***
Biz basın Tarihi’nin durduğu yere, 9 Temmuz 2013’e dönelim.
Gezi olayları, 9 Temmuz Tarihli Hürriyet Gazetesi’nin manşetinde.
Manşetlerden inmeyen Gezi Olayları ile ilgili haberlerin yanında tek sütuna da “Pala yok sayıldı” diye bir haber var.
Resmi yetkililerle gazete yönetimleri arasında polemik konusu olan bu haber başka gazetelerde de var.
Ne olup bittiğini Hürriyet Gazetesi’nin ombudsmanının 15 Temmuz tarihli yazısından okuyalım:
“Hürriyet’te geçen hafta cevap ve düzeltme konusunda iki örnek yaşandı.
Birincisi, 9 Temmuz tarihli ‘Pala yok sayıldı’ haberiyle ilgiliydi. Haberde, ‘Gezi eylemcilerine ve polise palayla saldıran Sabri Çelebi’nin mahkemeye sevk edildiği evrakta paladan hiç bahsedilmediği ortaya çıktı’ deniliyordu.
Emniyet Genel Müdürlüğü, ertesi gün yaptığı açıklamada bu bilgiyi yalanladı, ‘Ekspertiz raporu ve fezlekede pala tabirinin mevcut olduğunu’ belirtti.”
***
Tekzip sonrası neler olduğunu da sondan geriye doğru izleyelim.
2 Şubat 2024 tarihli gazetelerde bir başlık ve spot yer aldı:
“Gezi’deki ‘palalı saldırgan’ öldürüldü”
“2013 yılındaki Gezi Parkı Direnişi esnasında palayla eylemcilere saldırdığı için ‘palalı saldırgan’ ya da ‘Palalı Sabri’ olarak da bilinen Sabri Çelebi, Beyoğlu Talimhane’de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.”
Haberde şöyle bir bölüm de vardı:
“Kadınları istismar etmek için ağ kurmak ve yönetmek, kurduğu suç örgütüyle seks amaçlı insan kaçakçılığı yapmak gerekçeleriyle 248 yıla kadar hapis cezası talep edilen Çelebi, altı ay önce beraat etmişti.”
***
Gezi Olayları sırasındaki bu olayla ilgili hukuksal süreç de haberde yer alıyordu:
“Gezi Parkı Direnişi esnasındaki palayla saldırı girişimi nedeniyle aralarında Sabri Çelebi’nin de bulunduğu dört sanık, İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı.
11 Mayıs 2017’de yapılan karar duruşmasında biri polis memuru dört kişiye karşı ‘silah sayılabilecek kesici aletle kasten yaralama’ suçundan 3 yıl hapse mahkûm edilen Sabri Çelebi, bir kadını zırhla yaraladığı gerekçesiyle de 9 bin TL adli para cezasına çarptırılmıştı.”
***
Ne olmuş?
9 Temmuz 2013’te palayla göstericilere saldırmak, bir kadını yaralamak sıradan bir davanın konusu olmuş.
Dava 4 yıl sürmüş.
Sanık hapis yatmamış.
Ve sonunda 9 bin TL para cezası ödemiş.
***
Bir ülkedeki hukuksal duruma, kimlerin cezalandırılıp, kimlerin cezalandırılmadığı açısından bakarsanız tabloyu çok net görürsünüz.
Sadece bugüne değil… Geçmişe de bakın.
Kimler cezalandırılıyor? Kimler cezalandırılmıyor?
Böyle bakınca ürkütücü bir yerde yaşadığınızı anlayacaksınız.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENKürtlere “çöplük” diye bakan bir adam 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNİktidarın siyasi acizliği 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURYerli ‘Hayırlı Cuma’ya doğru… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYolsuzluk ve fetva 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir Körfez ülkesinden kısa gözlemler… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÜlke batıyor umurunuzda mı? 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETanrı Janus’un Çözüm Süreci 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASilahların Değil, Siyasetin ve Toplumsal Barışın Gücüne İnanmak ve Mücadeleyi Büyütmek... 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan'a açılan ekranlar CHP'ye kapanırsa 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKirli ellerin ‘temiz el’ seferberliği! 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayFaiz indirimleri başlıyor, ya sonrası? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAliyev ile Paşinyan’ın Zelenskileşme sendromu ve fırsattan tuzağa Zengezur 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanAvrupa'da bir heyûlâ kol geziyor 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti’ye bu kötülüğü yapmayın… 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“TÜRK TİPİ KOMÜNİST OLDUK…” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, küresel karmaşanın ve içsel tıkanmanın tam ortasında duruyor 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025