Mehmet ALTAN
26 Mayıs’ta doğulup, 25 Mayıs’ta ölünülür mü? Ya da vasiyete şöyle bir şerh konulur mu: ‘Cenazeme çiçek ve bando mızıka gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum... Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum... Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna.’ Eğer şairseniz, hepsi olabilir...
***
‘Son günüm olmasın çelengim top arabam
Beni alıp götürsün tam dört inanmış adam’
Geçen hafta... 26 Mayıs 1904’te İstanbul’da doğup, 25 Mayıs 1983’te gene İstanbul’da ölen Necip Fazıl Kısakürek’in doğumunun 107, ölümünün ise 28’inci yıldönümüydü...
Kaynakların tanımına göre ‘şair, romancı, hikâyeci, piyes yazarı ve fikir adamı’... Ardından bir cümle daha: Necip Fazıl Kısakürek yazdığı Kaldırımlar adlı şiir çok beğenildiği için ona bu şiirine ithafen ‘Kaldırımlar Şairi’ denmektedir...
Bu şiiri kaç yaşında yazıyor? 1908’de 24 yaşındayken... Nerede yazıyor: ‘İlk cumhuriyet öğrencileri’ olarak gönderildiği Paris’te:
‘Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa karışan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık,
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
Bu gece yarısında iki kişi uyanık:
Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor,
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler.
Simsiyah camlarını üzerime dikiyor
Gözleri çıkarılmış bir ama gibi evler.’
***
Benim için ise Necip Fazıl, şiirlerini babamın sesinden dinlediğim şair.
Benim için ise Necip Fazıl, gene babamdan dinlediğim Kaldırımlar şiirini yazdığı Fransa’daki amansız günlerin çılgın kahramanı:
‘Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya,
Alsa bu soğuk taşlar alnımdaki ateşi.
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya
Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.’
Benim için Necip Fazıl ‘gözleri çıkarılmış bir ama gibi evler’ mısrasının büyücüsü...
***
Resmi kayıtlara göre ise: ‘Kayıtlı bir şecereyle, Alaüddevle devrinin Şeyhülislamı Mevlána Bektut’a dayanan ve Dulkadiroğulları’na bağlı ‘Kısakürekler’ soyuna mensuptur.
Necip Fazıl’ın çocukluğu, mahkeme reisliğinden emekli büyük babasının İstanbul Çemberlitaş’taki konağında geçti.
İlk ve ortaöğrenimini Amerikan Koleji ve Fransız kolejleri ile Bahriye Mektebi’nde (Askeri Deniz Lisesi) tamamladı. Lisedeki hocaları arasında dönemin ünlülerinden Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi, İbrahim Aşkı gibi isimler vardı.’ Peki sonra?
‘Avrupa’ya gönderilen ilk Cumhuriyet öğrencileri arasında yer alarak Paris’e gitti. Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümü’ne bir süre devam ettikten sonra Türkiye’ye döndü. Çeşitli bankalarda çalıştı. Müfettişliğe kadar yükseldi.
Bir Fransız okulu, Robert Koleji, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde hocalık yaptı. Sonra fikir ve sanat çalışmaları dışında bir işle meşgul olmadı. 1934 yılında, Abdülhakim Arvasi ile tanıştı ve kendisine mürit oldu.’
1934... Kısakürek 30 yaşında... Bu tarihle ilgili bir ayrıntı şöyle: ‘30’lu yaşlarında bohem hayatını en koyu rengiyle yaşadığı günlerde Beyoğlu Ağa Camii’nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanışır ve bir daha ondan kopamaz.’ Bir diğer kaynak ise şöyle bir cümle vardı: ‘1934’te yaşadığı ruh buhranlarının sahne eseri olan ve Türk tiyatrosunun ilk büyük dram örneği sayılan Bir Adam Yaratmak (1938) başta olmak üzere, çeşitli türlerde 100’ün üzerinde kitabı vardır.’
Ya 1934’ten sonrası: ‘Kendi deyişi ile sosyal mücadeleye atıldığı 1943’ten ölümüne kadar, ‘anlaşılmadan benimsenmek’ ile ‘tanınmadan dışlanmak’ arasında sıkışıp kalmaktan şikâyet etti. Pek çok farklı çevre ve görüş tarafından dışlandı, suçlandı. Defalarca yargılandı: 1960 öncesinde hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararları toplamı 101 yıla ulaştı. 1983’te İstanbul’da vefat etti, Eyüp’te toprağa verildi.’
***
Ben gene kendi Necip Fazıl’ıma...
Şiirlerini ilk kez babamın sesinden dinlediğim şaire geri döneyim:
‘Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?’
Necip Fazıl benim için, her zaman en güzel aşk şiirlerinden biri olarak anımsadığım şiirin ‘çilekarı’dır...
***
26 Mayıs’ta doğulup...
25 Mayıs’ta ölünür mü?
Şairseniz ölünür...
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025