Mehmet TIRAŞ
7 Eylül 2014 günü saat 20’de İstanbul Mecidiköy'de Torunlar holdinge ait 32 katlı bir rezidans inşaatından 10 işçi asansör kazası sonucu yere çakılarak öldü..
İki gün hükümet yanlısı ve merkez medyada yazan köşe yazarlarını,gazetecileri takip ettim bu işçi katliamını; nasıl görecekler ve ne yazacaklar diye; inanın Star gazetesinden bir tek Eser Karakaş bu konuya değinmiş, başka da kimse bu konuyu çok önemsemediklerini gördüm.Bu kadar vicdanı körlenmiş ,yüreği taş kesilmiş medya beni korkuttu..Burada Taraf Gazetesi ve bazı küçük tirajlı gazeteler işçi cinayetlerini manşet yaparak okurlarına ve kamuoyuna duyurdular onlarında hakkını teslim etmeliyiz.
Gerçi bu yandaş ve ana akım medyanın tavrı sürpriz değil, biz bu yandaş ve merkez medyayı Gezi olaylarında görmüştük,Gezi eylemlerini dış basın eylemin merkezi Taksimden canlı yayın yaparak dünyaya duyurduktan sonra görmeye başlamışlardı.
İşçi katliamlarını DİSK ve KESK’in dışında diğer işçi konfederasyonları ve işçi sendikalarının ortada gözükmemesi ve basın toplantısına bile tenezzül emememelerine ne demeli?
AKP’’nin 12 yıllık iktidarında 14 bin işçi ölmüş,Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci dünyada da Çin ve Meksika’dan sonra üçüncülüğü kimseye bırakmıyor ama işçi örgütleri salonlarda aslan kesilip kükrüyorlar,örgütsel potansiyelimizle üretimden gelen gücümüzle hayatı durdururuz gibi klişe sloganlar ata dursunlar,sokakta bir bildiri bile dağıtmaya cesaret edemiyorlar.
Bu işçi cinayetleri üzerine benim kaçıncı yazım bilemiyorum sayısını unuttum ama bir daha yazmak kaçınılmaz oldu, nasıl yazmazsınız ölenler bir candı ve hayatlarının baharında yaşamdan koparıldılar,ne hayalleri vardı; paradan başka bir şeye değer vermeyen katilleri teşhir etmek,bu katliamın sorumlularından hesap sormak,vicdanı olan herkesin insanlık görevi olmalı..
Yoksa, tetikçi,esnaf takımından olan, havuz medyasından beslenen,AKP kadrosundan devlet gazeteciliği yapanlardan ne farkımız kalacak.
AKP’e üç veya beşten fazla işçi cinayetlerini artık şehit olarak tanımlıyor ama bu şehit olanların yakınlarına cennet sentifaksını ne zaman dağıtacak onu çok merek ediyoruz.
Mecidiyeköy'deki asansör faciasında ölen işçilere 23 Nisan Başbakanı şehit diye tanımlarken;hükümet sözcüsü ağlamadan sorumlu başbakan yardımcısı şehit denilemez,diyerek yalanlıyor başbakanını.
Şehit olanların cennetlik olduğuna göre, bu dünyada yaşamanın ne anlamı var,ölün işçiler demekten başka da bir söz bulamıyor insan.
Nedense AKP’e toplu işçi cinayetlerini şehit görüyor ve herkese nasip olmaz diyor ama nedense onların yakınlarına bu şehitlik nasip olmuyor,burada bir tuhaflık yok mu?
Erdoğan,Soma’da maden ocağında ölen 301 işçi için bu işin fıtratında var demişti,bu ülkeyi yöneten işçi cinayetlerini böyle tanımlarda patron durur mu?
10 işçinin ölümüne sebep olan Torunlar holdingin başkanı Aziz Torunlar, bu kazalar “sektörel vaka” diyerek basın açıklaması yaparak ölen işçileri suçlarken Erdoğan’ı da aratmadı.
10 işçinin öldüğü 32 katlı AVM inşaatının sahibi de AKP’nin havuz medyasının suyunu dolduran kamu ihaleleriyle AKP iktidarları tarafından zenginleşen,Tayyip Erdoğan’ın imam-hatipten okul arkadaşı ve iş adamlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Erdoğan, iktidarının ekonomik,sosyal ve siyasal politikalarını eleştiren ve eylemler düzenleyen,demokratik haklarını kullanan örgütlere destek verdiği için, bazı iş adamlarına ve medya kuruluşlarına vergi ve denetim operasyonları yapıyor da…
Bu toplu işçi katliamlarına göz yuman müteahhitlere ve maden ocağı sahiplerine,neden vergi ve denetim operasyonu yapmadığı, şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
23 Nisan hükümetinin Başbakanı Davutoğlıu,8 Eylül 2014 tarihinde yapacakları bakanlar kurulu toplantısının gündeminin ağırlıklı olarak, iş kazaları olacak,diye basına açıklamalar yaptı..
Alacakları kararları açıklayalım:
Bir:Diyanet İşler Başkanlığı bütün müftülüklere bir mesaj göndererek camilerden Cuma günü fetva okutulacak.
İKİ:Bütün camilerde şehit olan ve işçilerimiz için mevlit okutulması..
Üç:il ve ilçe örgütlerimiz Belediye başkanlarımız,valimiz,kaymakamlarımız, şehit işçilerimizin ailelerini ziyaret edecek,ihtiyaçları karşılanacak..
Dört:Şehit işçilerimizin birinci derece de yakınları toplu taşıma araçlarından, kamuya ait sosyal tesislerden ücretsiz yararlanacak.
Beş:Şehit olan işçilerimizden evi olmayanlara TOKİ’den öncelikli uzun vadeli sıfır faizsiz sıra beklemeden ev verilecek.
Altı:Çocukları yatılı parasız eğitim hakkı tanınacak..
Ölüme özendiren kararlar çıkıyor..
Gördünüz mü, dünyanın hangi ülkesinde böylesi tarihe geçecek şehit olmuş işçilerin ailelerine yardım yaparlar,bizim devletimiz şehitlerin yetim kalan yavrularını, devlet sıcak kanatlarının altına alıyor.
Yirmi milyon çalışanın 11 milyonu asgari ücretle çalıştığı,20 milyon çalışanın yüzde 5’nin sendikalı olduğu;ekonomisinin yüzde 48’i kayıt dışı olan,13 milyon insanın yoksulluğu yaşadığı,yargısı bay pas edilmiş bir ülkede daha çok işçi cinayetlerini göreceğiz ve şehitlik unvanları verilecek.
23 Nisan Başbakanının başkanlığında bakanlar kurulu iş kazalarıyla ilgili kararlar açıklandı:bu kaza tüm detaylarıyla takip ediliyor,başbakanlık teftiş kurulu devreye sokuldu,TBMM’de komisyon kurulacak,savcılık soruşturması da sürüyor.
Neden AB müzakerelerinde önünde hiçbir engel olmadığı halde, AKP’nin açmadığı ‘sosyal politika ve istihdam faslı’nı niye açmıyor?
Bu 19 numaralı fasıl ‘istihdamın artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi’ ile İLO anlaşmalarına uyumlu yasaların çıkartılmasını zorunlu görüyor.
Bakanlar kurulundan böyle bir karar çıkmadıysa işçi ölümleri devam edecek demektir.
Canım her canlı bir gün mutlaka ölümü tadacağına göre;her ölen işçi de şehit oluyor bundan daha iyi bedava cennete gitme yolunu nereden bulacak işçiler!.
Dikkatine:Ey yandaş medyanın tetikçileri,havuzdan beslenenler siz bu işçi ölümlerini ne zaman yazacaksınız veya haber yapacaksınız,vicdanen rahatsız olmuyor musunuz?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025