Mehmet TIRAŞ
Bu sözü kim diyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan..
Ne zaman diyor?
AİHM’in 20 Kasım 2018 Tarihinde Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karardan sonra.
AİHM Selahattin Demirtaş hakkında ne karar verdi;4 Kasım 2016 Tarihinden beri tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı eski Milletvekili Selahattin Demirtaş’ı, Türkiye’nin tutuklama gerekçesi “Hukuki” değil “Siyasi” olduğuna ve Demirtaş’ın serbest bırakılmasına hükmetti.
Türkiye Cumhuriyetini Selahattin Demirtaş’a 10 bin Euro manevi tazminat ile 15 bin Euro yargılama gideri ödemeye mahkum etti.
AİHM kararını Türkiye tanımıyorsa Türk Mahkemelerinin kararını tanımamaktan hiç bir farkı yok ki!.
Türkiye AİHM’de bir yargıçla temsil edilen bir ülkedir.
İşte tarihten hatırlatma yapalım:
Erdoğan 2002 yılında üç sefer AİHM’e hak mahrumiyetine uğradım diye baş vuruda bulunuyor.
Bugün AİHM kararını Tanımayan Erdoğan partisine 14 Mart 2008 Tarihinde; Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcısı Anayasa Mahkemesine kapatma davası açtığında Erdoğan AİHM’işaret etmiş:” Şunu herkes bilmeli AİHM kararları Türkiye’deki yasaların üstünde diye canlı yayında kameralar karşısında açıklama yapmıştı.”
Erdoğan OHAL’den sonra yargıyı kendine bağlayarak hakim ve savcıları 657’ye tabi bir devlet memuru olarak görüyor ve açıkça mahkemelere vereceğiniz kararda benim talimatımı beklemelisin diyor.
Bunun açık talimatını da kendisinin külliye dediği demokrasi güçlerinin kaçak Saray dediği, katılmadığı toplantıya gönderdiği mesajda:devletin güveneceği ve devlete hizmet eden hakim ve Savcılar olmalı,diye Erdoğan’ın mesajı okundu.
Yargı devlete hizmet edecekse vatandaşın güveneceği bağımsız ve tarafsız bir yargıyı nasıl bulacağız.
Türkiye’de yargının kararlarının tanınmamasının bir başka örneğini sosyal medya hesabından HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu paylaştı:TBMM’de KHK komisyon başkanına sordum,30 bin insan KHK ile atılmış ama yargı suçsuz olduklarına karar vermiş, neden bu insanların işlerine dönmesi için izin vermiyorsunuz diye sorduğumda?
Aynen şöyle dedi:”Yargının verdiği karar değil bizim kanaatimiz önemli diye cevapladı” diyordu.
Nereden nereye.
Bu kadar savrulma olur mu?
İnsanın adı Erdoğan ise maalesef oluyor.
Akp Parti programına bu ülkede bir kişi özgür değilse o toplum özgür değil diye yazdı..
Şimdi biz ve onlar diye ayrıştırıyor.
Ayrıştırmakla kalmıyor ötekileştiriyor ve hedef gösteriyor bunun son örneği son demekte saflık olur da;Gezinin finansörleri diye 13 aydır tutuklu Osman Kavala’nın arkadaşlarına yaptığı şafak operasyonu bunu gösteriyor.
AİHM kararlarının yankıları ve sonuçları üzerine kısa bir özet geçelim:
Avrupa Konseyi:AİHM’in Demirtaş kararı bağlayıcı diye açıklama yaptı.
AİHM AB’liği üyesi ülkelerin mahkemesi değildir..
Avrupa konseyinin mahkemesidir..
Türkiye’de Avrupa Konseyini bir üyesidir ve AİHM kararları da bağlayıcıdır.
Eski AİHM yargıcı Rıza Tüzmen Demirtaş kararı uygulanmazsa Türkiye Aleyhine hukuki ve siyasi sonuçları olur diyor.
Erdoğan’a soralım biz vatandaş olarak kime güveneceğiz sizin beğenmediğiniz kararı veremeyen mahkemeler nasıl bir adalet dağıtacak.
AİHM kararlarını tanımayacaksanız neden AİHM’den Türkiye’yi temsil eden hakimi çekmiyorsunuz.
AİHM kararlarını tanımamakla Türkiye’deki yargı kararlarının tanımamanın arasında ne fark var?
Hani Türkiye uluslararası bir hukukun parçası idi?
Hem de üyesi olduğu mahkemenin kararını tanımamanızın sonucunu kestirebiliyor musunuz?
Yargı kararlarını tanımayan bir ülkeye yabancı sermaye gelir mi?
İnsan ilişkisinin sigortası nasıl güven ise..
Bağımsız ve tarafsız mahkemeler de bir toplumun adalet dağıtan terazisidir..
Avrupa Konseyi üyesi olan bir ülkenin AİHM kararlarını tanımama gibi bir lüksü yoktur.
Bu böyle biline..
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025