Melih ALTINOK
Cemaat ve AK Parti arasındaki kavga, Gülen’in son açıklaması üzerine durulmuşa benziyor. Taraflar illaki “hasar” raporları çıkartmışlardır. Bu konu, daha ziyade birbirleriyle “hakkaniyet” ya da “kardeşlik hukuku” gibi kavramlar üzerinden konuşan tarafların özeli.
Ancak, kavganın neden olduğu bir hasar daha var ki, o da taraflarla organik bağı olsun olmasın tüm Türkiyelileri ilgilendiriyor.
AK Parti cephesinden kimi isimler ve ona yakın duran kanaat önderlerinin bazıları, cemaat çevresinin yargı bürokrasisindeki etkinliğine yönelttikleri eleştirilerinin kapsamını sınırlandırmayı beceremediler. Bu alana dair kısmen haklı oldukları eleştiriler, Türkiye’nin demokratikleşmesine ve sivilleşmesine önemli katkılar yapan demokratikleşme davalarının “niteliğine” zarar vermeye başladı.
Bu kesimler, Ergenekon’un ve Balyoz’un soruşturma ve kovuşturma süreçlerindeki Türk hukuk sisteminin genel arızalarından kaynaklanan “rutinlerini” söz konusu davalara özel ve bilinçli uygulamalar gibi sunuyorlar. Bu önermeleri de, uluslararası hukuk çevrelerince meşruiyeti olan davaların “tertip” olduğu şeklindeki ulusalcı manipülasyona can suyu oluyor.
Öyle ki, Balbay’ın aile hayatından özel kareler eşliğinde bir Ergenekon beraatine dönüştürülmeye çalışılan tahliyesinin gazına dayanamayan bazı medya aktörleri de “biz zaten o zaman da dediydik canım” demeye başladı bile.
Bu hasarın diğer bir sorumlusu da kuşkusuz ki cemaat ve yine onun çevresinde kümelenen medya. Onlar da “AK Parti cemaati bitirmek istiyor” tezlerini güçlendirmek için, ağırlıklı olarak haberler üzerinden dolaşıma soktukları argümanlarıyla, âdeta darbecilere yeni bir 35. Madde gerekçesi armağan ettiler. Buyurun “28 Şubat darbe değildi o zaman da MGK kararı vardı” diyen Karadayı’nın mahkemeye sunduğu Taraf kupürlerini. Buyurun Dursun Çiçek’in, İlker Başbuğ’un, hükümetin imzaladığı MGK kararları haberleriyle gerekçelendirdikleri savunmalarını...
Ergenekon’un, Balyoz’un soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki insan hakları ihlallerine ya da bu kapsamlı süreçlerin kimi kısımlarındaki “kasıtlara” dair eleştirilere elbette zamanlama sınırı konulamaz. Askerî vesayetin tasfiyesine yönelik siyasi ve hukuki mücadelede, demokratikleşmenin kurumsallaşmasına yönelik ürkek adımları ya da eksik iradeyi eleştirmek de herkesin hakkıdır.
Ancak tüm bu söylemlerin, henüz “geçiş aşamasında” olduğumuz sivilleşme ve demokratikleşme aşamasının su basmanı temellerini dinamitleyecek kadar “aşırı yorumlara” vardırılmaması hayati önem taşıyor.
Zira karşılıklı siyasi mesajlar vermek için siyaseten doğruculuğun kalkanıyla demokratikleşme davalarına yapılan kısmi eleştirilerin genelleştirilerek topyekûn bir reddiyeye dönüşmesi ve korkulan geriye dönüşün başlaması, geçiş süreçlerinde an meselesidir.
Tamam, enseyi karartmayın. Ama birkaç ayva çiçek açtı diye bahardaki düğünün takı kavgasına şimdiden düşmenin de anlamı yok. Gidin bakın pencereden dışarısı hâlâ kış kıyamet.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019