Melih ALTINOK
Gencecik, pırlanta gibi çocuklarımız, Beşiktaşlılar, Bursasporlular o gece VodafoneArena'da güvenle maç izlesinler diye kapının önünde nöbetteydiler yine.
Bizi korumak için. Ve canlarıyla kanıtladıkları gibi, gerektiğinde ölümü göze alarak...
Evet, tek cümleyle, polislerimiz o gece bizim için öldüler.
30 polis, 8 sivil şehit...
Bu saatten sonra artık biz de katılıyoruz adımıza tutulan "nöbete."
Bu bir jest ya da tercih değil zaten. Uzun zamandır, "aman siyaseten doğruculuk kırbacı üzerimizde şaklamasın" diye savsakladığımız yurttaşlık görevimiz.
Ama asla bazı provokatörlerin çağrı yaptığı gibi, polislerin, hukukun işine soyunarak, sokağın düzenini aksatarak, kritik bölgelerde türlü bahanelerle toplanıp kendimizin ve başkalarının can güvenliğini tehlikeye atarak değil.
Tam aksine, şimdi bize düşen, polisin iş yükünü hafifletmek, ona ayak bağı olmamak,elimizden gelen yardımı esirgememek...
Biri bomba koyup hepimizi öldürmesin diye kurulan arama noktalarının hemen girişinde, "sen benim kim olduğumu biliyor musun pozlarımızı" vestiyere asarak işe başlayabiliriz mesela.
Doğru, sadece işimizi yapacağız aslında. Biz, kendimizi, yaşam alanlarımızı, bizim için çalışanları sahiden sahiplenip gündelik yaşantımızı sürdüreceğiz; sonrasını devlete, siyasete bırakıp gerektiğinde hesabı da soracağız.
Özetle canlarımıza eğilmeden bükülmeden adam gibi sahip çıkacağız, vatandaş olacağız yani.
Dün sosyal medyada vatandaşlar en güzel yerinden başlamışlardı nöbete. Pek çok kişi gün içinde karşılaştığı polislere sarıldığını yazıyordu.
Başımız sağolsun!
***
Çok değil, AB'deki Amerika'daki kadar...
İzlemişsinizdir, Beşiktaş'taki terör saldırısının görüntülerinde, canlı bombanın yaklaştığınıfark eden iki polisin şüphelinin üzerine doğru gittikleri görülüyor. Ardından karşı kaldırımdaki polis arkadaşları da durumun ciddiyetini anlayıp şüphelinin yanına yaklaşıyorlar. Terörist o anda üzerindeki bombayı patlatıyor.
Polisler sesle ve işaretle şüpheliye "dur" ihtarı yapıyorlar. Ama terörist durmayınca "yetkilerine" davranmıyorlar ya da davranamıyorlar. Kimilerinin "nefes almayacak kadar hissettiğini" söylediği OHAL var ya memlekette!
Olayın neden böyle geliştiğini tam olarak bilemeyeceğiz elbette, artık aramızda değil bu kahramanlar. Belki "duymamıştır, masum birine zarar vermeyelim" diyerek böyle davranmışlardır.
Düşünürken bile içimizi acıtan bu sorudan kurtulmanın tek yolu "boşlukları doldurmak."
Bunun için AB ve ABD vatandaşları için hak sayılan güvenliğin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için lüks olmadığını daha cesur haykırmalıyız. Bu devletlerde uygulanan "demokratik standarda" sahip güvenlik uygulamalarını ve tedbirlerini biz de talepetmeliyiz.
Bizlerin, polisimizin canı patlıcan mı?
***
Bagajları çok dolu
Yine terör saldırısıyla sarsıldık ve yine bazılarımız eloğlunun esirgemediği bir içten başsağlığını kardeşinden esirgedi.
Derelerden dolandı, "ölüye yattı" ya da meşhurlarımızın yaptığı gibi, katili kınamadan işi evrene havale etti. Faile dair, öznesi özenle gizlenen kozmik beddualar etti.
Muhtemelen bagajları çok dolu, ondan. PKK deseler biri kızacak, FETÖ deseler öbürü.
İşleri zor.
Haklısınız, zaten insan olmanın kolay olduğunu kimse vaat etmedi ki kimseye.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019