Mücahit BİLİCİ
Bugün sizinle dergi yazılarından iki fragman paylaşacağım. Birincisi Senai Demirci’nin yönetiminde bir süredir yayın hayatında olan Esma Dergisi’nin şubat sayısından. İkinci fragman ise şair Cihan Ülsen’in editörlüğünde ilk sayısı yenilerde çıkan Diyarbekir merkezli bir edebiyat-düşünce dergisinden. Dergi, ismini, içinden Kürdistan geçen bir Turgut Uyar şiirinden alıyor: Yokuş yol’a.
Farklı zamanlarda yazılmış bu yazılarımı böyle yan yana koyduktan sonra fark ettim ki ikisi de problemli sınırlara dair metinler. Tevafuk olsa gerek deyip muvafık bir ortak başlıkla ilginize sunuyorum.
O’NUN SINIRLARI SENDEDİR
Sınırları olmayan bir şeyi nasıl tanımlarsın? Tanımlayamazsın. Çünkü tanım, bir şeyi kenarlarından kavrayıp tutmak demektir. Tutmak için o sınırları eşyada çok aradın ama bulamadın. Sakın bu olmasın diye dışında aradığın her nesne o sınırların içine ‘kün’ hızıyla, varlık heyelanıyla düşüverdi. O sınırların ötesine hiç geçemedin, hep geçemedin. O kayıp uçlara dokunamadın ne yapsan. Zira ucu olmayanda kayıpsın.
Tanım’layamazsın belki, fakat bulsan tanı’rsın.
Kenarlarına bir türlü varamadığın şeyi elbet tutamaz elin. Saçaklarına varamadığın kenarlardan pervaz edemiyor, varamadığın kıyıdan denize geri dalamıyorsun. O’nda O’nun dışına kanat çırpamıyor, kuşbakışı bakamıyorsun. Kuş değilsin. Belli ki kuşun uçamadığı yüksekliktesin. Kuşun göremediği gözlesin. Belki gözün kör kaldığı noktasın. Yahut gözünü çevirip bakamadığın yerdesin.
Ortaya koymak istediğini ortaya koyamıyorsun. Hudutları olmayan bir şey nasıl ortaya konabilir? Hissedilen ama ortaya konamayan şeyin adı nedir? Zemini olmayan şey, kendinden küçük her şeye zemin olur ama kendisi nesne haline bir türlü gelemeyendir. Nitekim, eşya denizindekihayat maratonunda çok mesafe kat ettin ama sonunu getiremedin. Senin sonun geldi. Yahut gelen son senindi, sendin. Keşke bunun üstüne düşünseydin: Bir maraton ki sonunda kat ettiğin mesafe kendinsin, bir yarış ki “finiş” çizgisi sensin. Bitirsen, orada kendi’ni bulacaksın.
Evet, nesne sensin, O ise zemin. O’na bulacağın tüm sınırlar sendedir. O’na hudut yoktur, bütün hadler sendedir, senledir. Hiç düşündün mü: Neden O’nda sınır olmayan’ı bilmenin sırrı sen’i bilmede olsun?
ROBOSKİ DÜŞÜNCELERİ/ PARAMPARÇA
Roboski’de öldürülen Kürt çocukları trajik sınırların sakinleriydi. Mesleği sınır ihlali olan bu gençler kendilerine yabancı bu sınırların arasında kaçağa düşmüşlerdi.
Sınırın ötesinde, sınır tanımaz bir imha hıncıyla vuruldular. Sınırdaki hayatları, ölüme usulünce kalbolamadı. Öldüler sanki ama tam ölemediler. Maruz kaldıkları öldürülme bir sanayi kıyımı bile değildi. Cehennemî topların, bombaların dağ yamaçlarında paramparça ettiği bedenleri bir modern kıyımın düzeninden, homojenliğinden yoksundu.
Hayat denen titrek ve mayınlı sınırdan öteye sürüldüler yeterince ölmeden. Son bir sılay-ı rahimi yapacak kadar derlenebilip toplanabilir bir bedenleri bile kalmadı. Dağda darmadağın dağılmıştı azaları. Arkalarından anaları ağladı. Ama onları vuran uçaklar, metal gaddarlar, hiç ağlamadı. Bir özür gözyaşısı bile çok görüldü.
Bu insanlardan geriye kalanlar, torbalarla katır sırtlarında taşınacak kadar aleni olmasına rağmen bir türlü resmî olamadı. Ölümleri ölüm olamadı. Sadece basit bir telef olma hâline gömüldüler.O hâlin altından dağılmış bedenlerle çıkamazdılar. Çıkamadılar.
Bir tek samimi bir özür bu paramparça bedenleri mezarlarına usulünce gömebilirdi. Fakat özür bir türlü gelmedi. Maruz kaldıkları cinayet kayıtlara girmedi. Gelmeyen özür, kayıtlara girmeyen bir cinayete dönüştü. Özür ile kapanması lazım bir ölüm iken Roboski adıyla açık bir yara olarak kaldı.
Twitter: @mucahitbilici
http://www.taraf.com.tr/mucahit-bilici/makale-trajik-sinirlarin-sakinleri.htm
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025