Serdar KAYA
Milli Mücadele’nin en önde gelen isimlerinden biri olan Rauf Orbay’ın, “Bu milletin övüneceği bir tek Kurtuluş Savaşı var, anılarımı yazıp onun da tadını kaçırmayayım” dediği rivayet edilir. Rauf Bey tam olarak neleri kast etmiştir, bilmek zor. Ancak 1919 ila 1922 arasındaki dönemin, Türkiye’nin yakın tarihinin pek çok noktasında rastlanılan çirkinliklerin hemen hepsini içerdiği rahatlıkla söylenebilir.
Tek Adam
İnsanları herşeyin bir Tek Adam’ın eseri olduğuna inandırmak istiyorsanız, Milli Mücadele’nin 19 Mayıs’tan birkaç ay önce başlamış olduğu ve Ali Fuat Cebesoy ya da Kâzım Karabekir gibi askerlerin bu tarihten önce Anadolu’ya geçmiş oldukları gibi gerçekleri gizlemeniz ve “19 Mayıs’ta Samsun’a ayak basma” üzerinden yeni bir milat kurgulamanız gerekir. Buna ek olarak, mücadele içindeki diğer önemli aktörlerin oynadıkları rolleri sistemli olarak küçük göstermek de şarttır. Hatta bu aktörler arasında Tek Adam’a kimi konularda muhalefet etme cüretinde bulunanlar varsa, bu kimseleri (rakiplerini aynı karede yer aldığı fotoğraflardan sildiren Stalin misali) hem geçmişten hem de bugünden silmek, hatta kimi durumlarda bu kadarıyla da yetinmeyerek “en hain dimağ” ilan etmek icap eder.
Bu konuda atılacak ikinci kritik adım ise, geçmişe dair anlatıyı kurgularken, sadece süper kahramanın ayak izlerini takip etmek ve onun bulunmadığı yerlerde eş zamanlı olarak yaşanan diğer gelişmeleri tamamen değerlendirme dışı bırakmaktır. Mesela o tarihte Anadolu’nun pek çok yerinde çeşitli kongreler düzenlenmekte olabilir. Ama süper kahraman ilk olarak Erzurum Kongresi’ne katıldıysa, 19 Mayıs “milad”ının hemen arkasına bu kongreyi koymak icap eder. Erzurum Kongresi’nin aynı çerçevedeki dokuzuncu kongre olması ya da düzenlenmesinde Tek Adam’ın herhangi bir belirleyici rol oynamamış olması, bu noktada önemli değildir.
Ancak, sadece Tek Adam’ın ayak izlerini takip etmek de zaman zaman tehlikeli olabilir. Örneğin, hayatına dair, Vahdettin’in kızı Sabiha Sultan ile evlenme talebinde bulunması, ancak bu talebin reddedilmesi gibi “nahoş” gerçeklere yer vermek, kahramanın karizmasını zedeleyebilir. Aynı şekilde, Anadolu’da direnişin örgütlenmeye başlandığı dönemde İstanbul Hükümeti’ne girmeye ve Harbiye Nâzırı olmaya çalışması gibi girişimlerini mevzu etmek de kurguyu zedeler. Dahası, bu gibi şeyler, insanların zihninde, vatan hizmeti değil, makam arayışı peşinde olan bir karakter intibaı doğurur.
Tek Millet
Her türlü Tek Adam kurgusu, ancak bir kitleye hitap ettiğinde anlam kazanır. Dolayısıyla, Tek Adam kurgusunun işlevsel olabilmesi için, buna ek olarak bir Tek Millet mühendisliğinin de yapılması gerekir.
Tek Millet inşasının Kurtuluş Savaşı özelindeki anlamı, bir liderin etrafında kümelenen ve onun izinde giderek düşmanı denize dökmeyi başaran bir millet kurgusunun telkinidir. Kazmasını küreğini kaparak vatan müdafaasına koşan erkekler ya da cepheye sırtında mermi taşıyan kadınlar gibi imgeler, bu ortak geçmiş kurgusunun ilk akla gelen ögeleridir.
Tıpkı Tek Adam kurgusu gibi, ortak geçmiş kurgusu da çarpıtılmış bir tarih algısına muhtaçtır. Dolayısıyla, direnişi halkın ya da Tek Adam’ın değil, İttihatçıların örgütlemiş oldukları gerçeği burada biraz sırıtır. Halkın İttihatçıların kendilerini mücadeleye zorlamalarından bıktığını, akla gelen hemen her türlü suçu işleyen Kuvayı Milliye çetelerinden ise adeta yaka silktiğini söylemek ise, bütün kurguyu altüst eder. Zira gerçekte, halk, akıbeti meçhul bir mücadeleye destek olma konusunda son derece gönülsüzdür. Dahası, bu dayatma ve suçlardan bıkan halk, Yunanları beklemekte, çünkü asayişin ancak bu sayede temin edilebileceğini düşünmektedir. Bu bekleyiş çerçevesinde, terziler Yunan bayrakları dikmeye başlamış, Batı Anadolu’nun pek çok yerine Yunan bayrakları asılmıştır.
Sonsöz
Bu gibi gerçekler ekseriyetle eğitimli insanlar için şaşırtıcıdır. Zira köyünde oturan ve sadece huzur ve emniyet arayışında olan (ve o gün itibariyle henüz kendini Türk olarak dahi görmeyen) insanların, sırf Türk milliyetçisi İttihatçılar yeni bir macera başlattı diye sorgusuz sualsiz buna katılacağını düşünmek, ancak belli bir formasyondan geçmiş olmakla mümkün olabilir. Bu formasyon, herkesi eşitleyen ulus-devlet formasyonudur. Kitlelere hitap ettiği için, anlatısı gayet basittir: Herkes bu ülke için Tek Adam’ın arkasında savaşmış, herkesin ninesi sırtında cepheye mermi taşımıştır. Ya da: Hiç kimsenin dedesi Yunan bayrağı asmamış, hiç kimse savaştan kaçmamış, hiç kimse zorla savaşmamış, ve dahi hiç kimsenin çeteci dedesi, hiç kimsenin ninesine tecavüz etmemiştir.
Yazarlar
-
Fehmi KORUDünya medyasına bıraksanız… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli tavır mı koydu? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyasette kim kiminle yürür? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolToplu iğne hikayesi 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRSavcı ‘İngiliz casusu’ olmakla suçluyor! Yöneticisi olduğu şirkete siber güvenlik ihalesi verildi 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt çözümüne neden olumlu bakmalı? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHaram paranın faizi helal midir? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye üstündeki baskı artar mı? 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî casusluk suçu 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Fırsata Sahip Çıkalım... 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMami, IKE ve Hüseyin-1 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014