Yıldıray OĞUR
Öcalan’ı Kürtlere devletin emrinde, işbirlikçi olarak göstermeye çalışan Türk ulusalcısı? 17 Aralık oksimoronları külliyatına en üst basamaktan bu da girdi.
İşçi Partisi, bu yola baş koymuş. Öcalan’ın 1999’da İmralı’da sorgusunu yapan Hasan Atilla Uğur’a söyledikleri arasından Kürtleri en çok kızdırabilecek, Öcalan’ı Kürtler ve örgütü nezdinde en zor durumda bırakacak kısımları seçip seçip basın toplantısıyla açıklıyorlar.
Basın toplantılarını düzenleyen partinin Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey en kritik soruya, yani neden şimdi ve nereden bu kasetler sorusuna bir klişeyle cevap vermiş: “Görüntüleri Partimize gönderen Fethullah, MİT, CIA, AKP vb değildir. Görüntüler Partimize Milli kaynaklarımız tarafından ulaştırılmıştır.”
Şimdi tuhaf olan kısımlara geçelim. Tamam, Hasan Atilla Uğur Albay olarak Öcalan’ı İmralı’da sorgulayan isim. Resmi sorgu yapan isim. Peki, sorgu resmi ise neden İşçi Partisi’nin yayınladığı görüntülerdeki kayıtlar yerdeki, muhtemelen bir çantanın içine konmuş, bir gizli kamera çekimi? Cezaevindeki bir tutuklunun sorgusunu bir Albay gizli kamerayla mı yapmış?
İkinci soru daha tuhaf. Hasan Atilla Uğur halen Ergenekon davasından Silivri’de yatıyor. Emekli Albay Uğur, 2011 yılında yine İşçi Partisi grubuna ait Kaynak Yayınlarından bir kitap çıkardı: “Abdullah Öcalan’ı nasıl sorguladım- İşte Gerçekler- “ Kitap Uğur’un İmralı’da Öcalan’ı sorgusu ve söyledikleri hakkında. Resmi sorgu tutanağı ve Öcalan’ın gayri resmi sohbetlerde söyledikleri, izlenimleri. Tabii Öcalan’ı CIA-MOSSAD’ın teslim ettiğini unutmuş bir komutanın avcı hikâyeleri eşliğinde. Tuhaf olan kısım şu: O kitapta Hasan Atilla Uğur bu kasetlerde ortaya çıkan konuşmalardan hiçbirine yer vermemiş. Bu kadar mühim, basın toplantılarıyla duyurulan görüntülerdeki içeriğin hiçbiri o kitapta yok. Neden? Unutmuş mu? Yoksa bu kitabı yazarken bu kasetler ya da dökümleri elinde değil miymiş. Belki de hiçbir zaman eline geçmemiştir bu kayıtlar?
Peki bu kayıtlar neredeydi ve kim İşçi Partisi’ne tam da Öcalan 17 Aralık’a darbe dedikten sonra, onu kendi örgütü önünde itibarsızlaştırmak için sızdırıldı?
İlk akla gelen bu kayıtları Hasan Atilla Uğur’un kendisine çektiği, sakladığı ve Ergenekon soruşturmasında evinde ve ofisinde yapılan aramalarda ele geçirildiği. Oradan da operasyonu yapan polislerin ve savcıların eline geçtiği. Oradan da...
Uğur’un Ergenekon soruşturmasındaki ev ve ofisinde ele geçirilenlerin dökümünün yapıldığı tutanakta pek çok gizli dinleme, görüntü kaydı var. Kalem şeklinde kamera da bulunmuş. Ama en azından tutanakta İmralı, Öcalan görüşmesine ilişkin bir cdye atıf yok. Bazı içeriği belirlenemeyen cdlerden bahsediliyor o kadar.
Tabii sıkı güvenlik altındaki İmralı adasında böyle bir gizli çekimi yapmış olması da pek mantıklı görünmüyor? Muhtemelen bu görüntüler devletin gizli kamerayla Öcalan’la özel sohbetlerde çektiği resmi görüntüleri. Çekilip bir kasaya konmuş.
Görüntülerin tamamı yok. Belki de görüntülerin tamamında devletin 1996’da başlayıp, 1998 1 Eylül’ünde Öcalan’ın ateşkes ilanıyla başarıyla sonuçlanan, Öcalan’ın yakalandıktan sonra sık sık “hala arkasındayım” dediği PKK ile yürüttüğü barış müzakereleriyle ilgili herkesin bilmesini istemediği konuşmalar vardır.
Peki, niye bunca yıl beklenmiş? Neden Atilla Uğur, Öcalan’ın odasının pis koktuğundan bile bahsettiği kitabında bu tepe tepe kullanacağı açıklamalarından bahsetmemiş.? Neden Öcalan’ı daha önce de itibarsızlaştırmak istemiş olması pek muhtemel devlet cephesinden birileri bu görüntüleri 15 yıl saklamış da şimdi sızdırıyor?.
Bu sorulara BDP Eş genel Başkanı Gülten Kışanak’tan gelen cevap ilginç: Şöyle dedi Kışanak: Öyle görünüyor ki, cemaat ve ulusalcılar ve Ergenekoncular el ele vermiş çözüm sürecini boşa çıkarmak çözüm çabalarını itibarsızlaştırmak için çaba sarf ediyorlar. Devletin tepesindedir bu kaset. Bu Genelkurmay’dadır Kozmik Odadadır. Bu kaset bir dönem Kozmik odaya operasyon yapanların elindedir demek ki. Yani bu son derece özel bir durumdur. Son derece özel bir savaş.
Star Gazetesi'nin manşetine göre de görüntüler “Jandarma arşivinden çalındı ya da kozmik oda aramasından” sızdırıldı. Sızdırmanın kaynağı ile ilgili Ankara’nın resmi görüşü Kışanak ve Star’ın açıklamalarındaki olmalı.
Paralel devletten Perinçek’e kasetler. Oksimoron listesinde şimdilik zirvede bu var.
Ama daha “Sümeyye’nin kaseti” kapaklı sayısının dağıtımı durdurulunca bütün büyükşehirleri billboardlarla donatan Türk Solu dergisinden bahsetmedik bile. “Ordu Göreve” pankartının yanında duran herkesi tutuklamış Ergenekon polislerinin, o pankartı hazırlayıp tutmuş, darbe çağrısı, ırkçılık, nefret suçları alanındaki bütün rekorları kırmış bu gruba neden hiç dokunmadığı sorusu henüz yüksek sesle sorulmadı.
Ve daha sözcüsü polis muhbiri çıktığından beri sessizliğe gömülen orantısız zekalı Gezi Direnişçilerinin vaazlarını gözyaşları ve “Adamsın” çığlıklarıyla izlediği Reddhack’e ne oldu sorusuna bile geçemedik.
Ve tabii MİT’i hedef alan belgelerin sızdırıldığı Sol Gazetesi’ne, “Gerçek yoktur, olsaydı bilinemezdi, bilinseydi bile başkasına bildirilemezdi” diyen bir Yunan sofisti kadar şüphelere kapılıp “Paralel devlet mi varmış” diye açıklama yapan 150 solcu akademisyene...
12 Mart muhtırasını 40 gün devrim sanıp desteklemiş solun kullanışlı aptallık tarihine yeni sayfalar ekleniyor bu günlerde...Tabii pek çoğu pek de aptal gibi görünmüyor...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sessizlik neden en büyük tehdittir?
25.06.2025 - “Marg bar Amrika!” nereden çıkmıştı?
21.06.2025 - Türkiye’de legal siyaset yapmak mı, İsrail’in proxy örgütü olmak mı?
18.06.2025 - Mesele dış politika ve güvenlik, aptal!
16.06.2025 - Tıraşçı Ahmet’in oğlu nasıl CHP’li oldu?
15.06.2025 - Greta’nın büyüklüğü bizi küçültür mü?
11.06.2025 - İzmir Limanı’ndaki hamallar greve gittiğinde..
8.06.2025 - Kürtler Türkiye’ye ne zaman gelmişti?
4.06.2025 - Bir grevin anlattığı
2.06.2025 - PKK’nın sahiden silah bıraktığının delili…
1.06.2025
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
nhnh