Yıldıray OĞUR
Yurtta Sulh Konseyi’nin darbe bildirisinde terörle ilgili iki cümle yer almaktaydı. Önce durum tespiti bölümünde;
“Siyasi idarenin aldığı hatalı kararlarla mücadeleden geri durduğu terör tırmanarak birçok masum vatandaşımızın ve teröristle mücadele eden güvenlik görevlimizin hayatına mal olmuştur.”
Sonra da darbecilerin yapacakları listesinde;
“Terörizm ve terörün her türlüsü ile etkin mücadele yolu açmak.”
İlk cümle çözüm sürecine bir eleştiri olarak okunabileceği gibi, DAEŞ saldırıları bağlamında iktidarın Suriye politikasına da bir eleştiri olarak okunabilir.
İkinci cümledeki “terörün her türlüsü” vurgusu, hâlihazırda zaten PKK’yla savaş devam ettiği düşünülürse “DAEŞ’le de mücadele edeceğiz” şeklinde okunmaya daha açık.
Ama bu iki cümlede dahi darbecilerin toplumu ikna etmekte kendine epey malzeme çıkarabileceği çözüm süreci eleştirilerine doğrudan girmemesi, PKK, Kürt meselesi, bölücülük şifreleri yerine genel ifadeler kullanmasındaki özen dikkat çekici.
Bu özenin kendini daha da belli ettiği satırlar var. Örneğin yine darbenin amaçları bahsinde;
“Temel evrensel insan haklarını, mezhep ve etnisite ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarımız için geçerli kılmak.”
Burada din, inanç, fikir farklılıkları yerine özellikle “mezhep ve etnisite ayrımı gözetmeksizin”in seçilmesini, AK Parti ve Erdoğan karşıtlığında destek umdukları Alevilere ve Kürtlere darbecilerden mavi boncuk olarak yorumlamak herhâlde aşırı yoruma girmez.
Bu vurgu bildirinin sonundaki darbecilerden yeni anayasa vaadinde iyice kendini açık ediyor. Artık bir tespit değil bir vaat var:
“Yurtta Sulh Konseyi üniter devlet yapısı içinde dil, din, etnik köken ayrımı yapmaksızın toplumun tüm kesimlerini kapsayacak bir anayasa hazırlanmasını en kısa zamanda sağlayacaktır.”
Size de üzerinde anlaşılmış, hatta yazılmış bir anayasadan bahsediyor gibi geldi mi?
“Üniter devlet yapısı içinde” yani özerklik, federasyon falan yok ama “dil, din etnik köken ayrımı yapmaksızın toplumun tüm kesimlerini kapsayacak anayasa” vadediyor darbeciler. “Dil ve etnik köken ayrımı yapmaksızın anayasa” denince Türkiye’de herkesin aklına bir tek mesele gelir; Kürt meselesi.
Ama bu kadar da değil. Darbecilerin Türkiye okuması da çok tanıdık:
“Devletimiz uluslararası ortamda hak ettiği itibarını yitirmiş ve evrensel temel insan haklarının göz ardı edildiği, korkuya dayalı otokrasi ile yönetilen bir ülke hâline getirilmiştir.”
Bu bildiriyi duyan örneğin bir HDP’li siyasetçi ya da Kandil’deki bir PKK yöneticisi herhâlde bu darbeciler bizi yok edeceklerdi, Kürt meselesini en sert askerî yöntemlerle çözeceklerdi dememiştir.
Vaatler burada da bitmiyor. Galiba en çok şu satırları okuyunca heyecanlanmışlardır:
“Uluslararası ortamda barış, istikrar ve huzurun temini için daha güçlü bir ilişki ve iş birliğini tesis etmek maksadıyla yönetime el koymuştur…”
“Yurtta Sulh Konseyi, BM-NATO ve diğer tüm uluslararası kuruluşlarla oluşturulmuş yükümlülükleri yerine getirecek her türlü tedbiri almıştır…”
Bu cümleleri okuyunca onların da aklına Suriye’de ABD’yle ve doğal olarak müttefiki PYD’yle birlikte hareket eden, DAEŞ’e karşı koalisyona katılan bir Ankara’nın gelmiş olması gerekir.
Bir PKK’lı/HDP’li daha ne istesin?..
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025