Yıldıray OĞUR
“Yukarıda isimlerini saydığım sıralı komutanlarımın hepsinin bu işin içinde olduğunu düşünüyorum. Biz onlara güvendik, ancak onlar bizi bu işin içine sokmaya çalıştılar. Ateşin içine attılar.”
Darbe gecesi boğaz köprüsünde olan ve bir yılı aşkındır tutuklu olarak yargılanan 54 Hava Harp Okulu öğrencisinden birinin ifadesi böyle bitiyor.
İfadedeki “Sıralı komutanlar”dan kasıt Kurmay Albay rütbesindeki öğrenci alay komutanından başlayarak, filo olarak adlandırılan her sınıfın binbaşı rütbesindeki komutanı, her filonun ayrıldığı iki koldaki yüzbaşı rütbeli kol komutanları ve her filonun ayrıldığı dört takımın teğmen ve üstteğmen rütbesindeki komutanları. Her filoda ayrıca rütbeliler sınıfında idari işlere bakan birer de astsubay bulunuyor. Tabi bir de her filoda sözleşmeli erler.
Bu bilgi darbe iddianamelerindeki delillerin doğru değerlendirmesi için elzem. Çünkü Hava Harp Okulu ile ilgili İstanbul’daki darbe iddianamelerinde sanıkların 315’i öğrenci, 25’i rütbeli askeri personel ve 8’i de sözleşmeli er.
Günlerdir bu iddianameden rütbeli komutanlar ya da astsubayların aralarındaki “Darbe” ima eden konuşmaları, öğrencilerin hesabına yazanlar için bu ayrıntıların tabii pek bir önemi yok.
Toptancılık yapıp göze girmek yerine adaletli davranmaya çalışıp risk alanlar içinse bütün bu ayrıntılar önemli.
22.00’deki “yat” emriyle sessizliğe bürünen Yalova’daki askeri kamp 15 dakika sonra hareketlenme başlamış, darbenin erkene alındığını haber alan İstanbul’daki alay komutanı Hüseyin Ergezen’in telefonuyla hareketlenen komutanlar panik içinde koşturmaya başlamıştı.
Takım komutanı teğmenler bisikletle öğrencilerin yattığı çadırların olduğu yere gitmiş ve “acil içtima” diyerek onları yataklarından kaldırmıştı. İfadelerine göre Hava Harp Okulu öğrencileri ilk anda bunun bu kamplarda yapılan türden bir gece tatbikatı olduğunu düşünmüşlerdi.
Az sonra aralarında 70 yabancının da olduğu bütün öğrenciler tam teçhizatlı olarak içtima alanında toplandılar.
(Hiçbir ifadede de ya da savcılık iddianamesinde içtima alanında toplanan öğrencilere yönelik -örneğin o akşam Kuleli Askeri Lisesi’nde yapıldığı gibi- darbeyle ilgili bir konuşma yapıldığı bilgisi yer almıyor.)
Burada öğrencilere konuşan Binbaşı Ferhat Günay “sporlar eğitimler rahat hep böyle gideceğini mi sandınız” diyerek gülmüş, kol komutanlarından yüzbaşı Mesut Metin Kazancı ise “askerliğin temelinin emre itaat olduğunu, şimdiye kadar planlı eğitim yapıldığını, bundan sonra plansız eğitim yapılacağını ve bunun zor bir eğitim olacağını” söylemişti.
Kamp kuralları gereği öğrencilerin hiçbirinde telefon da bulunmamaktaydı.
Telefonu olan rütbelilerin bir kısmının da neyin içinde olduklarından habersiz oldukları anlaşılıyor. Örneğin takım komutanı teğmenlerden Faruk Şimşek, kendi ifadesine göre telefonuna bakmış ve bir haber sitesinde darbe girişimi olduğu haberini görmüştü: “Ben inanamadım. Hasan Yüzbaşıya döndüm. (Kol komutanı Hasan Durak) Bana hitaben biz yapmasak onlar bize daha kötüsünü yapacaktı diyerek başparmağı ile boğaz kesme işareti yaptı.”
Üs düzey komutanlar ise en başından itibaren her şeyin farkındaydı ama bunu en yakınlarındaki rütbelilerden bile saklamaya çalışıyordu. Örneğin Yalova’daki kampın komutanı olan ve darbeciler tarafından Yalova Sıkıyönetim Komutanı yapılmış Albay Metin Yıldırım, yanındaki icra astsubayı Tayfun Arslan’dan dahi olan biteni gizlemeye çalışmıştı:
“Gazi Binbaşının elinde telefon vardı. Komutanımız Metin Yıldırım ile birlikte telefona bakıyorlardı. Ben yanlarına doğru yaklaşırken, Metin Yıldırım Komutanımın Gazi Binbaşıya ben sıkı yönetim komutanı olmuşum dediğini duydum. Sonra Komutan beni gördü ve bana “Uzakta Dur” dedi. Yanında bulunmamı istemedi.”
Bir saat sonra bir listeden adları okunan öğrencilerin bekleyen askeri plakalı otobüsler ve sivil plakalı minübüslere binmesi istendi.
Daha sonra Orhanlı gişelerinde yırtılmış olarak bir vatandaş tarafından bulunarak polise verilen listede 70’i yabancı, bir kısmı hasta olan kamptaki 785 öğrenciden 315’inin adı vardı. (Yarı yarıya olan bu seçme, bu öğrencilerin özellikle seçilmediğini düşündürüyor)
Adı okunan öğrenciler bağlı oldukları filo, kol ve takım komutanlarının eşliğinde bekleyen 8 otobüs ve minübüse bindirildiler.
Daha sonra otobüslerden beşer öğrenci aşağıya çağrıldı. O öğrenciler birazdan mühimmat sandıklarıyla geri döndü. Her öğrenciye farklı ifadelere göre kırker, seksener veya yüzer adet G-3 piyade tüfeği fişeği, her bir rütbeliye ise MP-5 uzun namlulu silahlar dağıtıldı.
İddianameden öğrencilerin nereye gittiklerini öğrenmeye çalıştığı, soran öğrencilere “güvenlik yüzünden Harp Okulu’na geri dönüldüğü”, “terör tehdidi yüzünden İstanbul’a gidildiği”, “atış talimi yapıp” dönecekleri gibi farklı cevaplar verildiği anlaşılıyor.
Otobüslerdeki komutanlardan biri “Uyumalarını, bir daha fırsat bulamayabileceklerini” söylemişti.
348 kişiyi taşıyan 8 otobüs ve minübüs gece 00.15 itibarıyla Yalova’daki kamptan İstanbul’a doğru yola çıktı. Darbenin artık duyulduğu, pek çok kışlanın önüne kamyonların çekilmeye başladığı saatlerdi. Ama Yalova’da askerleri taşıyan otobüsler zorlukla karşılaşmadan kamp yerinden çıktılar. Önce birlikte hareket eden otobüslerin ardından birbirinden koptuğu anlaşılıyor.
Son otobüs nizamiyeden çıkmadan geri dönmüş, helikopter pistine gitmiş, yüzbaşı ve astsubay eşliğinde atışı iyi olan 10 öğrenci seçilerek helikoptere bindirilmişti. Daha sonra bu öğrenciler Digitürk’ü ele geçirmek için Beşiktaş stadına inen helikopterde karşımıza çıkacak.
İddianameye göre ise daha sonra Kurmay Albay Ecir Şık’tan ele geçirilen bir belgeye göre otobüslerin buluşma noktası Sirkeci Garı’nın önüydü. (Bunun iki sebebi olabilir, Darbeci askerler önce İDO feribotu ayarlamaya çalışmış, ama başaramamıştı ya da Hava Harp Okulu Komutanı Fethi Alpay da Sirkeci’ye çok yakın olan İstanbul Valiliği’ne atanmıştı.)
Yine iddianameye göre darbe gecesi Boğaziçi Köprüsü’ne giden Binbaşı Gazi Odacı komutasındaki 3 rütbeli, bir er ve 50 Hava Harp Okulu ikinci sınıf öğrencisini taşıyan otobüs de aslında “ İstanbul Valiliğine intikal etmek için görevlendirilmiş ama hareket kabiliyetlerini yitirmeleri nedeniyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde (Boğaziçi Köprüsü) konuşlu bulunan askeri unsurlara dahil olmuştu”.
Köprüye en son gelmek üzere diğer otobüslerin akıbetine bakalım.
Yüzbaşı Mesut Metin kazancı komutasında yola çıkan üç rütbeli, iki er ve 70 Hava Harp Okulu 2. sınıf öğrencisini taşıyan bir otobüs ve bir minibüsün iddianameye göre hedefi Avea Genel Merkezi’ydi.
Ama önce Boğaziçi Köprüsü yoluna giren ama sonra Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne dönen otobüs ve minibüs trafik yoğunluğundan ancak 03.00’de Kavacık yakınlarına ulaşmıştı. Ve artık trafikten hareket edemeyen otobüsler bütün gece orada çakılı kaldılar. Otobüsün kapıları ve perdeleri kapatıldı. Gelip geçen ve askeri plakalı otobüsten şüphelenen vatandaşlara, Harp Okulu Öğrencilerini taşıdığı söylendi, hatta bazı vatandaşlar ikna edilmek için komutanlarla bile görüştürüldü. Otobüse taş atanlar, ya da ekmek ve su verenler de oldu. Otobüsün başındaki komutan karşı şeritten gelen bir polis aracını durdurarak, durumu anlattı. Beş saat otobüs ve minibüsün içinde kapıları kapalı olarak bekleyen askerler saat 08.00’de gelen polislerce belediye otobüslerine bindirilip Çakmak Karakolu’na götürüldü.
Muhtemelen bu videoda o gece trafik yüzünden darbeye karışmadan polise teslim olan Kavacık’taki Hava Harp Okulu öğrencilerinin görüntüleri de var. Kavacık'ta tutuklanan Hava Harp Okulu öğrencileri 9 ay tutuklu yargılandıktan sonra, Mart ayında tahliye edildiler.
https://www.youtube.com/watch?v=WYkuY8gRGzg
4 Er, 76 Hava Harp Okulu 1. Sınıf Öğrencisi, 10 Hava Harp Okulu 2. sınıf Öğrencisi, 30 Hava Harp Okulu 3. sınıf Öğrencisi ve 3 rütbeli personeli taşıyan ve Kurmay Yüzbaşı Sinan Canlı ve Üsteğmen Ali Apaydın komutasındaki dört otobüsün akıbeti de benzer oldu. İddianameye göre Sabiha Gökçen’e takviye için gitmeye çalışan otobüsler Tuzla Mehmetçik Vakfı mevkisine vardıklarında, ihbar alan polis ve toplanan vatandaşlar tarafından durduruldular.
Otobüsten inen Yüzbaşı Sinan Canlı, yolu açmak için tartıştığı iki vatandaşı bacaklarından vurdu.
Ardından kendisini engellemeye çalışan polis memuruna ateş açtı. Otobüsten inen Yüzbaşı Sinan Canlı, Üsteğmen Ali Apaydın, Üsteğmen Aydın Gülşan ve öğrenci Abdüssamet Asan buradaki polisleri zorla yere yatırıp silahlarını aldı ve otobüsler yola devam ettiler.
Ama 02.30 sularında otobüsler bu kez Sultanbeyli'de TEM Kuzey Yolu üzerinde toplanan halk tarafından durduruldu. Yolu açmak için inen, Yüzbaşı Canlı, üsteğmenler ve 10 öğrencinin açtığı ateş sonucu iki vatandaş yaralandı. Yüzbaşı, fotoğrafını çeken bir vatandaşın da bacağına ateş etti. Bunun üzerine halk otobüsleri taşladı, Harp Okulu öğrencileri otobüslerden inerek otobana oturdu, halka darbeyi kınayan konuşmalar yaptılar, sırtlarına bayraklar asıldı. Sabah saatlerinde belediye otobüslerine bindirilerek Sultanbeyli Fatih karakoluna götürüldüler.
Bu anları anlatan videolar:
https://www.youtube.com/watch?v=53ztR6dt14s
Burada gözaltına alınan Hava Harp Okulu öğrencileri de tutuklu yargılanıyor.
Sultanbeyli’de bu olayların yaşandığı sıralarda (05.00 civarı) Hava Harp Okulu’nda takım komutanı olan teğmen ve üsteğmenlerin yer aldığı Canavar Meclisi Whatsapp Grubu’ndaki konuşmalar ise darbe girişimine bilinçli olarak ve inanarak katılanlarla, emir komuta içinde sürüklenenler arasındaki farkı iyi anlatıyor:
Ali Apaydın (Sultanbeyli’deki otobüslerde bulunan üsteğmen): Her şey yolunda arkadaşlar kesinlikle taviz yok. Liderlik zor zamanlarda gösterilir.
Ali Yağmur (İstanbul’a gitmeyip Yalova’da kalan teğmen): Abi çocuklar nasıl, sizler nasılsınız?
Ali Apaydın: Canavar gibiyiz.
Ali Yağmur: Neden ordasınız, napiyonuz ya?
Ali Apaydın: Yavaş yavaş ilerliyoruz, halkı galeyana getirmişler. Yalova nasıl?
Ali Yağmur: Abi terbiyem müsaade etmiyo da neyse, Yalova bitik diyeyim
Ali Apaydın: Liderlik zor zamanlarda belli olur, şeklinde,
Ceyhun Özak (Orhanlı’daki otobüste bulunan üsteğmen): ‘Emre ve Ferhat Bmb Vuruldu. S.... liderliği Ali, bi o kadar yaralı var.
Ali Yağmur: Abi Başlarım Ya Böyle İşe, Abi nerdesiniz. S... ya Adamı deli ederler, napioyuz biz ya.
Konuşmada vuruldukları söylenen Ferhat (Günay) Binbaşı ve Emre (Demirbilek- Üstteğmen) bir er, Er, 60 Hava Harp Okulu 3. Sınıf Öğrencisi ve 4 rütbeli personelin bulunduğu 4. Filoya ait bir otobüs ve minibüs içindeydi. Köprülere doğru devam ederken, muhtemelen diğer otobüslerin akıbetinden ya da trafikten haberdar olan Binbaşı Ferhat Günay otobüsleri geri döndürerek Sabiha Gökçen Havalimanı yoluna sokmuştu. Otobüsteki Hava Harp Okulu öğrencilerinin verdiği ifadelere göre bu sırada elinde MP5 ile ayağa kalmış ve şöyle demişti:
'Şu anda resmi bir TSK emrini okuyorum. AKP bir terör örgütüdür. Elebaşı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da kelepçelenerek tutuklanmıştır. Bu TSK'nın emridir ve bu TSK'nın bir darbesidir. Artık buradan sonra bu işin dönüşü yoktur. İnmek isteyen şimdi insin. ancak ayrılana da mermi en yakınından gelebilir' Devamında 'anlaşıldı mı' dedi, bizim gruptan da bir ses çıkmayınca bağırarak, 'Anlaşıldı mı lan' ifadelerini kullandı."
Trafik sıkışık olduğu için Ferhat Günay’ın emriyle askerler Orhanlı gişelerden Sabiha Gökçen’e doğru yürüyerek gitmek üzere otobüslerden indiler. Müdahale eden vatandaşlar ve polise ateşle karşılık vermeleri üzerine de çatışma çıktı. Çatışmada biri polis, beş vatandaş şehit oldu. Darbeci Binbaşı Ferhat Günay ve üsteğmen Emre Demirbilek de çatışmada vurularak öldürüldü. (Üsteğmen Emre Demirbilek Anadolu Kartalları adlı dizinin bir sahnesinde oynamıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=m5Lx_EJkICY)
Sabaha kadar, gişelerin yanındaki tepede ve bir belediye otobüsünün arkasında saklanan ve havaya ateş açan Hava Harp Okulu öğrencileri sabaha karşı yapılan görüşmelerle teslim oldu. Tutuklu yargılanan öğrencilerin bir kısmı komutanlarından da şikayetçi oldular.
Olaylarla ilgili videolar https://www.youtube.com/watch?v=eVwpoT1eo0w
Hava yoluyla Yalova’dan İstanbul’a taşınan Binbaşı Ali Akkaş komutasındaki 6 rütbeli, 19 Hava Harp Okulu öğrencisi ise Digitürk binası, Atatürk Havalimanı ve TRT İstanbul Müdürü olarak atanan komutanları Kurmay Albay Hüseyin Ergezen’le birlikte TRT Ulus binasının basılması olaylarına karıştı. İnönü Stadyumu’na helikopterle iniş görüntüleri yayınlanan bu 19 öğrenci de, bu olaylarda yer alan Harp Akademileri Komutanlığı, 23. Piyade Tugayı 6. Alay Komutanlığı'nda görevli subay, öğrenci subay, astsubay, er ve sivil teknik bilgi işlemcilerle birlikte tutuklu olarak yargılanıyor.
Ve saat 01.30’da Boğaz Köprüsü’nün girişindeki otobüs duraklarına kadar gelen ve halk tarafından durdurulan son otobüs. Onun hikayesi de son yazıda.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025