Ahmet AY
Sayın Ahmet Davutoğlu'nun ayrılmasıyla birlikte yeni genel başkan ve başbakan koltuğu için Ak Partide günler öncesinde hareketlilik başlamıştı.
Kısa sürdü, başkanlık hedefine yoğunlaşacak olan Ak Parti yeni genel başkanını ve başbakanını belirledi. İlgili birimleriyle istişareler sonunda yeni genel başkan ve başbakan için Binali Yıldırım ismi ön plana çıkmıştı. Sonrasında Ak Parti organları, önümüzdeki Pazar günü delegelerin oyuyla resmiyet kazanacak olan genel başkanını Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım olarak kararlaştırdı.
Ak Parti sadece genel başkan değil, başbakan da değiştiriyor ve bu süreçte bir tek kavga, karalama olmadığı gibi mahkemeye giden de olmuyor. Oysa muhalefet aylar önceden başlayan kavgalarla parti başkanını değiştirebiliyor. Ak Partide böyle bir geçiş kavgasız gerçekleşebiliyor ise bunun mimarının Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu bilmeyen yok.
Binali Yıldırım'ın Sayın Cumhurbaşkanımızla çok uzun yıllardır dostluğu, muhabbeti, teşrik-i mesaisi vardır. Birbirini en iyi tanıyan iki değerli şahsiyet. Dirayeti, donanımı, bugüne kadar ortaya koymuş olduğu hizmetleri ile tanınan Sayın Yıldırım'ın almış olduğu bu ağır ve onurlu görevi hakkıyla yerine getireceğinden kuşku duymuyoruz.
Biliyorum, bundan sonra Sayın Erdoğan'a daha çok yüklenecek olan “blok” için malzeme doğdu, müzmin ve takozcu muhalefetin çirkeflikleri artacak. Buna “özgürlük mücadelesinin icabını yaparım” diyenleri de eklersek, önümüzdeki dönemde takozcu bloğun genişleyeceğini görebiliriz.
Sadece bu kadar mı? Hayır, dışarıdan da saldırılar artacak, yani hem iç hem dış saldırılar senkronize edilerek Türkiye'yi kuşatma işini sağlamlaştırmak istiyorlar. Onlar işini yapacaklar ya biz?
Sayın Binali Yıldırım ile yeni bir dönem başlıyor, artık devlette “sıfır sorun” bekliyoruz. Yeni anayasa ve başkanlıkla siyasal sistemde değişiklik yapılarak tıkanan sistemi işler hale getirmek önceliğimiz olmalıdır. Aslında Pazar akşamı itibariyle başkanlığa adım atmış olacağız, yarı başkanlık için fiili olarak “bir milim” dahi mani kalmadı.
Türkiye ve içinde bulunduğu coğrafya yüzyılın en önemli kavşağından geçiyor. Yeni haritaların elden ele dolaştığı bir dönemde başbakan kim olursa olsun bölge ile ilgili stratejilerin savaştığını, taktiklerin vuruştuğunu biliyordur. Yeni Sky-Picot'un tasarım kavgası en çok ülkemizi ilgilendirdiği malum.
İşte böyle bir süreçte adı açıklanır açıklanmaz Sayın Binali Yıldırım'ın ilk ziyaretini Diyarbakır'a yapıyor olması çok anlamlı ve bir o kadar değerlidir. Çünkü Diyarbakır herhangi bir şehir değil, kadim kent, medeniyetlere beşiklik etmiş ve hinterlandı kıtalara erişmiş bir il. Bu manada Diyarbakır'ın önemi bu geçtiğimiz süreci de dikkate alırsak daha iyi kavranmalı.
Bölgesinde ve sınır ötelerinde sözüne kulak verilen Diyarbakır özelinde ve üzerinden yeni bir başlangıç yapmak mümkün. Aslında hendek operasyonları başlarken yazmıştım, bu krizi yeni bir başlangıca dönüştürelim diye, lakin geç kalındığı için sürdürülemedi. Şimdi tam zamanı, Binali Yıldırım'ın başbakanlık görevini devralmadan Diyarbakır'a gerçekleştirdiği ziyareti çok değerli bir adım olmuştur.
Sayın Yıldırım'ın bu sorumluluk anlayışıyla hareket etmesi ile birlikte hem Ak Parti MKYK'sında hem de bakanlar kurulunda bölge siyasetçilerini ihmal etmemesi yeni süreci daha anlamlı ve sağlam zeminde sürdürmesini sağlayacaktır. Bölgede ve bilhassa Diyarbakır'da Ak Partinin almış olduğu oyun yeterli olmadığını, bu yetersizliği bölge siyasetinde rol alanlara vereceği önemli görevlerle giderebileceğini de elbette biliyordur.
Anlayacağınız en görkemli ve gerekli köprülere imza atan başbakan Sayın Binali Yıldırım'dan bir köprü daha istiyoruz:
945 yıllık beraberlik ve 1050 yıllık kardeşlik için bir ayağı Rumeli Hisarı'nda, diğer ayağı Diyarbekir Surlarında olacak şekilde bir köprü istiyoruz. Bugüne kadar kalpten kalbe yollar inşa ettik, çok da iyi oldu, şimdi o köprü zamanı.
Şimdi sıfır sorunlu başkanlık, yeni bir başlangıç zamanı, haydi bismillah…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019