Ahmet AY
Bir çocuk henüz, boyu çıksa da çocuk,
Mısır tarlalarını andıran sarı saçları şarapnel olmuş savruluyordu sağa sola,
Ali’nin gürzü gibi iniyordu zalimin nefret dolu göğsüne yumruğu, işgalcilerin kuşandıkları kin kalkanı da korkutmuyordu onu.
Akdeniz mavisi gözleri çarpıyordu Siyonist uşağın yüzüne tsunami gibi, dalgaları Vaşinton kıyılarını vuruyordu.
Ahed, güzellikte “biricik” misin?
Kendini “tek/yalnız” mi hissediyorsun koca cihanda?
Yoksa kal u bela’da verdiğin “ahd”ini bu yaşta yerine getirmek için mi korkunun mevzilerine saldırıyorsun?
Nedir derdin?
Ahed,
Sen zindandayken Siyonistlerin, biz yeni bir yıla daha merhaba dedik, senin çocukluğunun son yılına.
Yani seneye bu vakit artık genç kız olacaksın.
Ahed,
Sana çocuk dediğim için kızma lütfen!
Duruşunla, vatanını savunmada gösterdiğin kahramanlıkla büyüklere parmak ısırtsa da cesaretin, daha çocuksun sen; koca yürekli sarışın çocuk.
Hatırlıyor musun?
Yine yeni bir yıla bir gün kala gelmiştin İbrahim’in şehri Şanlıurfa’ya. Orada seni Ümmetin duası ve medar-ı iftiharı Recep Tayyip Erdoğan ile kahvaltıda buluşturmuştu şimdi Aziz İstanbul’un Şehreminii Mevlüt Uysal.
Seni kimlere benzetiyorum biliyor musun Ahed?
Ya kahramanlığını kimden aldığını biliyor musun?
Kime çekmişsin bir bilsen?
Ölümün kol gezdiği Yezid’in Sarayında haykıran Zeyneb’dir (ra) rehberin. Alemlere rahmet o şanlı Peygamberin (sav) kızı, Ali’nin, Fatıma’nın (ra) kızı Zeyneb.
Uhud yürekli Zeyneb.
Kerbela gözlü Zeyneb,
Hüseyn’in o kutlu şehadetinin şahidi Zeyneb.
Ve “olması gereken yerde” buldozerlerle Rahman’a doğru yol alan sevgili Rachel’a çekmişsin.
Hayır hayır, saçlarını demiyorum.
Evet, o da senin gibi altın sarısı saçlarını Filistin’in yollarına sermişti, lakin ben magma gibi yüreğinizden söz ediyorum Ahed.
Korku tanımayan Rachel bedenini Siyonistlerin buldozerlerinden çekmedi, sen de zeytin tanesi kadar parmaklarını mızrak gibi mıhlıyordun Siyonist işgalcinin göğsüne “Zeytin Dağı” büyüklüğündeki yüreğinle. Korku ayaklarının altında un ufak olmuştu, cesaretin tarifi yeniden yazılıyordu literatüre.
Söyle bana sarı saçlı küçük kız:
Sahi bu yaşınızın bilmediğimiz bir sırrı mı var nedir?
Yolu Siyonistlerin zindanlarına düşen Fevzi Cüneydi de akranın senin.
Ahed,
Senin bütün akranların kahraman, dinle bak;
15 Temmuz 2016 akşamı savaş uçaklarına aldırmayıp NATO’nun hain elemanlarına meydanı dar eden Abdullah Tayyip Olçok da böyle yürekli, böyle cesurdu.
Tatilinin kalan yarısını Cennet-i Firdevs’te sonsuza dek sürdüren Engin Tilbaç ancak bu kadar kahramandı.
İşgalci hainlerin kullandıkları tankların, otomatik silahların üstüne üstüne giden Halil İbrahim Yıldırım’ı sen de tanıdın, ne yürekti değil mi Ahed?
Ya 16 yaşında tanktan kaçması gerekirken, tankın içindeki üniformalı hainleri çıkaran Mahir Ayabak..?
Hani yaşı küçük olduğu için Resul-i Ekrem’in (SAV) Bedir Savaş’ına gitmesine izin vermediğini duyduğunda gözyaşlarına boğulan Umeyr bin ebi Vakkas vardı ya, işte onun gibiydiler Mahir, Halil İbrahim, Engin ve Abdullah Tayyip ve hepsi senin yaşındaydılar Ahed.
Sevgili Ahed, kardeşim, canım, iftiharım Ahed;
Duydum ki ayaklarına zincir vurmuşlar Siyonistler.
Zavallı korkaklar.
Aldırma Ahed ve mahzun olma,
La tahzen, innellahe maena.
O zincirler senin özgürlük nişanındır.
Ama bil ki,
Senin ayaklarına bağlanan zincir ümmetin iradesine vurulan kement idi aslında ve insanlığın. Bu yüzden sen mahzun olma ve utanma o zincirlerden.
Seni umursamayan, Körfez petrollerinin şımarık, beyni satılık ve bir o kadar müfteri prensi utansın utanacak yüzü varsa.
Ahed,
İçinde, “Kahrolsun işgal gücü” diye haykırdığın Siyonistlerin zindanlarından yakında çıkacaksın, lakin bil ki yükün daha da ağırlaştı. Çünkü sen akranlarına idol oldun, yeni Ahed’ler seni bekler.
Ve unutma Ahed, sen “Zeytin ağaçları gibi azizsin.”
Zelil olanlar “Gargat Ağacı” sığınmacılarıdır.
Ahed,
Sen, Hanzala Cesaret Ödülü ile yetinmedin,
O zaman,
Sana İbrahim’in (as) şehrinde kahvaltı verdiğinde başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan amcan,
Bu sefer Türkiye Cumhurbaşkanı olarak Alemlere Rahmet Muhammed Mustafa’nın müjdesi, Eba Eyyub el Ensari’nin hülyası, Muhammed Fatih’in hediyesi, İslam Aleminin Başşehri İstanbul’da ya da bu aziz Milletin Külliye’sinde sana ‘Hz. Hamza Kahramanlık Ödülü’ versin.
Haydi Ahed, çık ve gel, akranların seni bekler.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019