Ahmet ÖZTÜRK
Siz bu yazıyı okurken, bırakın açılmasını, sandıkların kurulmasına bile birkaç gün kalacak… Dünyanın en eşitisiz kampanyası tüm hızıyla devam edecek üstelik. Süleyman Demirel’in “Siyasette 24 saat uzun zamandır” sözünü anımsarsak, son kalan birkaç günde köprünün altından hangi sular akacak bilemem elbette… Ama bildiğim şu var ki, sonuç ne olursa olsun biz kazandık… Hiç de adil olmayan bir kampanyada, devletin tüm olanaklarını hiç çekinmeden kullanan yüzsüzlerin uykularını kaçıran bir performans koyduk ortaya… Ezberi bozulan iktidar, ne yapmak istediğini halka anlatmakta aciz kaldı, toplumsal muhalefete saldırmakla yetindi yalnızca…
Biz kazandık… Çok net ortaya çıktı ki, toplumsal muhalefet, ülkenin geleceği için iktidardan çok daha sağduyulu bizim ülkede… Barışın sağlanması,gerilimlerin azaltılıp huzurun koruması içindaha gönüllü... Hepimiz izledik, meydan meydan dolaşan Erdoğan’la Yıldırım, diyalogdan tümüyle uzak ötekileştirci bir dille sürdürdü kampanyalarını… “Eyyy” nidalarıyla hakaretin sınırında dolaşan cümleler kurarak gerilimi tırmandırmaya çalıştı… Farklılıkları da kaşıyan bu dile, muhalefet teslim olmadı ne güzel ki… Zaten bir barut fıçısına dönmüş ülkede, olaysız bir kampanya dönemi geçmesini sağladı... Tarih bu basireti de, o gözü dönmüşlüğü de yazacak kesinlikle…
SİYASET BEZİRGANLARI TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GİDECEK
Biz kazandık… Çok sesli, çok renkli ve çok bileşenli hayır bloğu, tüm farklılıklarına karşın neşeli, ışıklı bir kampanyayı, birlikte yürütmeyi başardı… Hayır’a odaklanıldı ve kimsenin rahatsız edilmediği yeni bir siyaset dili yaratıldı ülkede. En başta oluşturulan “Herkesin hayrı kendine” yaklaşımına sadık kalınarak, AKP’nin kimyası bozuldu… Artık biliyoruz ki, farklılıklar değil de, ortaklaşılan değerler üzerinden yürürsek AKP karanlığını aşılabiliriz rahatlıkla... Bu yaklaşımı 17 Nisan’dan sonra da sürdürmemiz ve ülkede yaşanan akıl tutulmasına son vermemiz gerekiyor… Yapacağımız belli, birlikte yarattığımız sinerjiyi özgüvene çevirip, yarınlara, yine hep birlikte yürüyeceğiz…
Biz kazandık… Tek adam anlayışına karşı mücadelede, çoğulculuğu temel alan bir siyasetin temelleri de atıldı… AKP’ye oy vermiş çevreler bile, dikta ile sonuçlanacağını düşündüğü değişiklikleri reddetti… İnsanların, siyasi yapıların, partilerin birbirine bakışı, yaklaşımı da değişti... Monolitik, tek başlı yapılar yerine, esnek, çok sesli platformlar yeni örgütlenme biçimi olarak öne çıktı… Demokrasi, insan hakları ve laiklik, herkesin ortak değeri haline gelmeye başladı… Bu ülkede, hiç kimse demokratik değerlerin dışına çıkmaya cesaret edemeyecek bundan sonra… Dönüşmeye başlayan toplumsal zihniyet, tüm ilişkileri sorgulayarak siyaset bezirgânlarını tarihin çöplüğüne gönderecek…
DAHA ÇOĞUZ ARTIK, DAHA MORALLİ
Biz kazandık… Kendini milletin efendisi sayan bir siyasal hattın, “Şapkamı koysam seçim alır” şımarıklığını da gönderdik tarihin derinlerine… “Milletim” diye diye, milletin üstünde egemenlik kuranların saltanatını salladık… Devletin gücüyle halkın karşısına dikilen haramiler için hayat çok daha zor bundan sonra… Din bezirgânlarının allem kallem cambazlıkla toplumu kandırabilme ihtimali çok daha az… Sevinerek belirtiyorum ki, yepyeni bir dönemin eşiğindeyiz… Dönüşüm birden bire olmayacak elbette, akşamdan sabaha iktidar el değiştirmeyecek… Ama sancıları başladı doğumun… Suların ışıması çok daha yakın artık…
Biz kazandık… Kimi çevrelerin “Bu milletten adam olmaz” kibrini aşarak, halkımızla kucaklaşmasını sağladık… Toplumla samimi ilişkiler geliştirmenin yeni yollarını bularak, muhalefetin hakla arasındaki duvarın kâğıttan olduğunu bir hamle ile çıkardık ortaya… Daha çoğuz artık, üstelik daha moralli… Yarın umudumuz çok daha fazla… Biz kazandık… İlk günden dediğim gibi AKP ayağına sıktı kesinlikle, kendini en güçlü hissettiği anda, en zayıf duruma düştü… 7 Haziran’daki kazanımlarımızı kaybetmemek için çok daha uyanığız artık… Biz kazandık… Nazım’ın dediği gibi “Biraz daha ustalaştık taşı kırmakta…”
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2024
18.01.2024
14.08.2023
2.06.2022
5.07.2021
24.05.2021
18.05.2021
26.04.2021
5.04.2021
7.01.2021