Akın ÖZÇER
Ukrayna’da suların ısındığı, Kırım’ın Kiev’e baş kaldırmaya hazırlandığı, Türkiye’de siyasi gündemin pusulasını şaşırdığı bugünlerde Latin Amerika’nın devi Brezilya’da uzun karnaval haftası başlamış bulunuyor.
Karnaval, dönemsel mevsim değişikliklerine bağlı olarak kutlanan ve yeni yılla birlikte yeni bir başlangıcı simgeleyen geleneksel bir bayram. Hıristiyanlıkta Büyük Perhiz’den (Carême) bir gün önceki salı gününe (mardi gras) denk düşer. Geleneksel olarak 40 günlük Büyük Perhiz süresince et, süt, yağ ve şeker gibi besin değeri yüksek yiyecekler yenilmez. İnançlı Hıristiyanlar İsa’nın çölde geçirdiği günlere tekabül eden bu dönem boyunca kendini Tanrı’ya ve dine adar. Büyük Perhiz’den önce her türlü yiyeceğin serbest olduğu dönemse “Karnaval” dönemi olarak biliniyor. 6 Ocak “Epifani” yortusuyla başlıyor ve söz konusu kutsal salı günü sona eriyor.
Büyük Perhiz, bilindiği gibi, İsa’nın kutsal cuma günü çarmıha gerildikten üç gün sonrayeniden dirilişini (résurrection) simgeleyen “Paskalya” yortusuyla sona eriyor. O bakımdan karnaval her yıl Paskalya yortusuna göre, 47 gün geriye giderek hesaplanıyor. Paskalya hep pazara denk gelen ilkbahar dolunayında (21 Mart ve ertesi) kutlandığı için Karnaval tarihi de bir yıldan ötekine değişiklik gösteriyor. Bu yıl kutsal salı 4 Mart’a denk geldiğinden Karnaval da önceki yıllara oranlara oranla daha geç kutlanıyor.
Karnaval (carnaval) kelimesi etimolojik olarak İtalyanca “carnevalo” sözcüğünden geliyor. Latince karşılığı “carnelevare” kelimesi, “carne” (et) ve “levare” (kaldırmak) sözcüklerinden oluşuyor ve “ete paydos” anlamına geliyor. Karnaval kutlamalarında tüm yasak yiyecekleri yemekle yetinilmiyor; her türlü çılgınlık da yapılabiliyor. Bu çılgınlıklarda geleneksel olarak doğaüstü yaratıkları simgeleyen maskeler kullanılıyor. Karnaval nihayet “Karnaval Kral” denilen bir maketin yakılmasıyla son buluyor. Böylece karnaval boyunca bozulmuş olan evrenin zamanı ve düzeni yeniden işlemeye başlıyor.
Brezilya’da karnaval
Halkının Tanrı’nın da kendileri gibi “brasileiro” olduğuna inandığı yaklaşık 200 milyon nüfuslu Brezilya, karnavalı sadece bir gün kutlamakla yetinmiyor, kutsal salıdan önceki haftaya yayıyor. Resmen bir önceki cuma günü başlıyor ve salı dâhil tam beş gün sürüyor. Ayrıca ülkede karnavaldan bir ay kadar öncesine kadar hazırlık niteliğinde etkinlikler de yapılıyor.
Karnaval deyince akla Brezilya ve öncelikle Río de Janeiro karnavalı geliyor kuşkusuz. Eski başkentte karnaval haftalar öncesinden sokaklarda düzenlenen balo ve “bloco” denilen yarı örgütlenmiş gönüllülerin oluşturduğu defileyle başlıyor. Bloco’lar vurmalı çalgılarla icra edilen ve “batucada” adı verilen bir tür samba eşliğinde sokaklardan geçiş yapıyor. Genelde bir mahallenin sakinlerinden oluşuyor ve o mahalle sokaklarında tur atıyor.
Sokak karnavalı halkın katılımı bakımından önemli bir etkinlik ama Río karnavalını dünyaya duyuran daha çok samba okullarının (escolas de samba) kortej halinde defilesi. Kentte ilk kez 1928’de oluşan bloco’lar ertesi yıldan itibaren düzenlenen yarışmaların getirdiği rekabetle birkaç yıl içinde samba okullarına dönüşüyor. Bu okullardan, Río de Janeiro’nun yanı sıra ülkenin en kalabalık kenti ve önemli finans merkezi olan São Paulo’da da var.
Samba okullarının dev ekonomisi
1932 yılında Brezilya’nın ünlü gazeteci ve yazarlarından Mário Rodrigues Filho’nun sahibi olduğu Mundo Sportivo gazetesi Río de Janeiro’nun Praça Onze semtinde yapılan samba okulları yarışmasını finanse ettiğini açıklıyor ve yarışmaya katılım ölçütlerini belirliyor. Bu ölçütleri karşılayan 19 okul yarışmaya katılıyor. Yarışmayı kazanan Estação Primeira de Mangueira ile en büyük rakibi Deixa Falar Brezilya’nın en eski samba okullarının başında geliyor.
Bugün Río de Janeiro’da 70 civarındaki samba okulu var ve bu okullar hiyerarşik olarak altı grupta toplanmış durumda. Bunlardan ilki (özel grup) ile A ve B grupları Marquês de Sapucaí caddesindeki ünlü defile alanında (Sambódromo) yarışıyor. Gruplarında birinci olan okullar bir üst gruba çıkarken, sonuncu olan da bir alt gruba düşüyor. Özel Grupta bu yıl yarışmaya katılacak okullar arasında finanse edilen ilk yarışmayı kazananMangueira’nın yanı sıra Beija-Flor, İmperatriz, Salgueiro, Unidos de Tijuca ve Vila İsabel gibi son yıllarda ödül almış uluslararası alanda da tanınan okullar var.
Birinci ligde yarışan bu okullarda çok sayıda insan istihdam ediliyor. Ayrıca karnavalda kullanılan maskeler, kostümler küçümsenmeyecek düzeyde istihdam yaratıyor. Okulların yıllık masraflarının yaklaşık 8 milyon doları bulduğu söyleniyor. Bu da okulların finansmanı konusunu gündeme getiriyor. Peki bu kadar masraf nasıl finanse ediliyor?
Yakın geçmişte bu okulların finansmanında kara para kullanıldığı iddiaları ülkeyi sarsmıştı. 2007’de Bağımsız Samba Okulları Ligi eski Başkanı Aílton Guimarães ve bahis oyunları sorumlusu Aniz Abraão yerel siyasete yansımaları da olan bir sahtekârlık şebekesinin başı olarak suçlanmıştı. Bu ikilinin yarışlarda hangi okulların birinci geleceği konusunda hile yaptıkları iddia olunmuş, haklarında dava açılmıştı.
Samba okullarının yarışlarında, spor müsabakalarında olduğu gibi bahis oynanıyor. Bu yüzden samba okullarının başkan ve yöneticileri de çeşitli dönemlerde benzeri suçlamalarla karşılaşıyor. Okulların bahis oynatanların kara paraları bir yana, uyuşturucu geliriyle finanse edildikleri iddiaları bile zaman zaman yerel basına yansıyor. Böylesine dev bir ekonomi söz konusu olduğunda, bu tür olay ya da iddialarla karşılaşmamak pek mümkün değil elbette.
Karnavalın Brezilya’ya getirisi
Karnavalın genelde Brezilya’ya, özelde Río de Janeiro’ya yaptığı ekonomik katkı okulların yarattığı dev ekonomiyi kapsadığı gibi kat, kat da aşıyor elbette. Bir kere, Brezilya ve başta Río olmak üzere, São Paulo ve Salvador gibi karnavalıyla ünlü kentlerin tanıtımını yapıyor ve sonuç olarak bu bölgelere sadece karnaval zamanı değil, ayrıca bütün yıl için de turist çekiyor. İkincisi, genelde karnaval etkinliklerinin, özelde samba okullarının yarışmalarının televizyon kanallarından naklen veya banttan yayını doğrudan gelir sağlıyor. Bu yıl planı ünlü mimar Oscar Niemeyer tarafından çizilmiş Río de Janeiro’dakiSambódromo yarışmalarının 30. yıldönümü kutlanıyor. Bu vesileyle 150 civarında televizyon kanalı buradaki yarışmaları yayımlıyor.
Kent merkezi ayrıca yarışmaları tribünlerden izlemek veya sokak etkinliklerine katılmak için gelmiş yerli, yabancı yaklaşık 1.5 milyon turisti barındırıyor. Bu sayı Brezilya geneli hesaba katıldığında birkaç kat daha fazla. Çünkü Río’nun yanı sıra São Paulo ve Salvador de Bahía, karnavalları da büyük ilgi çekiyor. Salvador karnavalının özelliği bu bayramın ticarileşmesine karşıt bir ruhu temsil ediyor olması. Bu anlamıyla Río karnavalından çok farklı belki ama sonuç itibariyle ekonomiye katkısı küçümsenmeyecek kadar önemli.
Brezilya’da karnaval haftası cuma günü resmen başladı. Bu yıl düzenlenecek Dünya Kupası nedeniyle karnaval büyük yenilikler içermiyor ama klasik akışını sürdürüyor. Bu yıl Karnaval Kralı seçilen Wilson Neto’nun El Pais’e söylediği gibi, karnaval başlı başına ekonomi demek. Pagan geleneklerle başlamış, dinsel anlam kazanmış olsa da, sonuçta istihdam yaratan, gelir sağlayan ve doğal olarak içinde sahtekârlığı, karaborsayı da barındıran ekonomik bir etkinliğe dönüşmüş durumda. Zenginiyle, yoksuluyla dev bir nüfusun bu etkinlik için yıllık gelirinin bir bölümünü ayırdığı düşünülecek olursa, karnavalın Brezilya için ne anlama geldiği daha iyi anlaşılır kuşkusuz.
Yazarlar
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023