Akın ÖZÇER
Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin askerî bir darbeyle devrilmesinin ardından idam cezasına mahkûm edilmesi, tartışmasız evrensel demokrasi ilkelerinin ayaklar altına alınması anlamına geliyor olsa da, kimseyi şaşırtmadı. Demokratik ülkeler ailesi iki yıl kadar önceki askerî darbeye “darbe” diyememiş, cılız kınama mesajlarıyla yetinmiş ve darbeci Mareşal Abdül Fettah El Sissi’yi meşru devlet başkanı sıfatıyla ülkelerine kabul etmişler ise idam kararından “derin kaygı” duymak, bu kararın gözden geçirilmesini beklemek ve talep etmek ile yetinecekleri belliydi elbette.
Mareşal El Sissi, örneğin geçen Kasım ayında Fransa’ya gerçekleştirdiği ziyarette kendisini kabul eden Cumhurbaşkanı Hollande’ın yüzüne özetle “yüzde yüz insan haklarından yanayım(…) ama şimdi değil” diyebilmiş, bu yanıt da Mısır’a “Rafales” helikopterleri satmak isteyen sosyalist Valls hükümeti tarafından satış pazarlıklarına başlamak için yeterli bulunmuştu. Le Nouvel Observateur’ün“Sissi’nin itirafı” olarak nitelediği bu sözler, Mısır’da insan haklarının “Mursi döneminin tırmandırdığı İslamcılıkla mücadelede başarıya ulaşılana” ya da daha doğrusu, Batılı büyük ülkelerinin bölgedeki çıkarları açısından uygun görmedikleri muhalif “Müslüman Kardeşler” hareketi bir daha seçim kazanamayacak hale getirilene kadar askıda olacağını gösteriyordu. Fransa gibi demokratik ülkelerin de, insan hakları konusunda zamanı gelinceye kadar artık “çenelerini tutmaları” gerekiyordu ne yazık ki.
Aslında, Mursi ve arkadaşları için verilen idam cezalarını eleştirenler, tıpkı 2013 darbesine karşı çıkmış olanlar gibi, ya Dışişleri Bakanı Sami Şükrü’nün altını çizdiği üzere, “Mısır’ın içişlerine karışmaya kalkanlar” ya da Müslüman Kardeşler gibi İslamcıların müttefikleriydi. XXI. Yüzyıl dünyasının bazı bölgelerinde evrensel demokrasi ve insan hakları saygı gören ya da Batılı büyük ülkelerin çıkarlarının önünde gelen değerlerden olmadığı için ihlallerinde de içişlerine karışmama ilkesi hâlâ geçerliliğini koruyordu. Kapsamı artık Batılı büyük ülkelerin çıkarlarına aykırı siyasi akımları içerecek şekilde genişletilmiş olan bir İslamcılık anlayışı ile mücadele söz konusu olduğuna göre, bu tür çelişkileri anlayışla karşılamamız bekleniyordu.
İdam kararlarının açıklanmasından sadece birkaç saat sonra Sina’da bir savcı ile iki yargıcın ölümüne neden olan bir terörist saldırı meydana geldi. Daeş’e fatura edilen saldırıdan hemen sonra idam cezası veren yargıçların öldürüldüğü iddia olundu. Mareşal Sissi de yargıçların korunması için daha kapsamlı önlemler alınacağını açıkladı. Bu açıklamayla, darbeci Mareşal “bakın biz kimlerle mücadele ediyoruz” diyor, sanki kendilerine daha anlayışlı davranılmasını bekliyordu.
Mısır üzerinden AK Parti’ye mesaj
Türkiye’de Gezi protestolarına denk düşen Mısır’da Sissi darbesine giden gösterilerle birlikte, Müslüman Kardeşler-AK Parti ve Türkiye-Mısır paralellikleri gündeme gelmişti. Batılı büyük ülkelerin medyalarının Türkiye’de Gezi’ye ve Mısır’da darbeye verdiği destekten demokratlar olarak anlamamız istenen, dünyanın Ortadoğu gibi silahlı çatışmaları yeraltı kaynakları kadar zengin bölgelerinde, evrensel demokrasi tanımına, açıkça yazılı olmayan “Batılı büyük ülkelerin çıkarları ile uyumlu olma” ölçütünün de girdiğiydi.
Mısır’da Sissi darbesi olduğunda, ana muhalefet liderinin de o zaman belirtmiş olduğu gibi, medyamızda demokrasinin sandıktan ibaret olduğunu sananların yanıldıklarının altını çizenler vardı. Ama serbest seçimlerin ancak evrensel demokrasi ve insan haklarına dayalı anayasal sistemlerde anlam taşıdığını vurgulamak için değil. Aksine Sissi darbesini, İslamcılar ya da artık eş anlamlı olmaya başlayan Batılı büyük ülkelerin çıkarlarını göz önüne almayanlar ile mücadele çerçevesinde en azından anlayışla karşılamak gerektiğini belirtmek için. Bunu o zaman kaleme aldığım “Mısır üzerinden darbe tehdidi” başlıklı yazımda “demokrasinin etrafından dolanmak” olarak nitelemiştim; bu görüşümü koruyorum elbette.
Bu itibarla, Hürriyet’in eski Devlet Başkanı Mursi’ye verilen idam cezası konusunda önceki gün attığı manşette, Mısır seçimlerinde yüzde 52 oy aldığını hatırlatmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haklı olarak tepki gösterdiği gibi, kendisine ve AK Parti’ye anti-demokratik bir uyarı niteliği taşıdığını düşünüyorum. Hürriyet bu manşetle en azından seçim kazanmanın o kadar da önem taşımadığını, Türkiye’de de darbe olabileceğini söylemekle ne kazandı bilmem ama darbeciliğe karşı çıkmayı öncelikli gören seçmenleri, olasılıkla asıl niyetinin hilafına, AK Parti’ye yönlendirdiğini belirtmek mümkün.
Gerçi muhalefetin bir başka sesi Sözcü’de yayımlanan “Mısır Türkiye’nin dünüdür” başlıklı yazısında Necati Doğru, Sissi darbesine karşı çıkıyor ve “Türkiye, Mısır darbecilerinin bugün yaptığı gibi tek adamlı diktatör yönetimli darbe mahkemesi kurup, darbeyle indirdiğini idama mahkûm etmeyi çok gerilerde bıraktı” diye yazıyor. Darbelere karşı çıkan ve sandığı ön plana çıkaran bir yazı olarak ilgi çekiyor. Doğru’nun yazısındaki şu cümle de ilginç: “Türkiye 28 Şubat’ı da bugünkü AKP’yi ve onun kurucusu Tayyip Erdoğan’ı Başbakan yaparak çoktan geçti”.
Ne var ki Türkiye’nin Erdoğan’ı sadece Başbakan değil, ayrıca Cumhurbaşkanı da yaptığını unutmuş gibi, “aynı Erdoğan şimdi Türkiye’yi ‘Saraylı Tek Adam Yönetimine’ çekmeye çalışıyor fakat Türkiye, Mısır değil” diyor. Bu bağlamda, Erdoğan ve AK Parti karşıtlığını en azından demokratik bir beklenti içinde şöyle dile getiriyor: “13 yıllık deneme sonunda Türk halkı, darbelere gerek olmadan; seçimle getirdiğini seçimle gönderecek noktaya geldi.”
Aslında Türkiye seçmeni “seçimle getirdiğini, seçimle gönderecek noktaya” çoktan gelmiş ve bu olgunluğunu en son bundan 13 yıl önce göstermişti. O tarihten bu yana AK Parti’yi sürekli iktidar yaptığına göre, seçmeni manipüle etmenin, başarı gelmeyince hor görmenin ve “yüzde 52 oy almak önemli değil” diyerek sandığa hakaret etmenin, hatta darbe ve idam gibi evrensel demokrasi ilkelerine taban tabana zıt kavramlara çağrışımda bulunmanın bilmediğimiz bir anlamı da mı var acaba?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025