Akın ÖZÇER
Türkiye’nin askeri darbeler ve siyasi mühendisliklerle dolu yakın geçmişine baktığımızda, siyasi yaşamın doğal akışından bazı olağanüstü sapmalar olduğunu görüyor, bunları Batı medyasına yansımalarıyla birlikte değerlendirerek dış müdahalelere bağlıyoruz. Kimilerimiz doğrudan bazı Batı ülkelerinin Türkiye üzerindeki bitmez tükenmez emperyalist emellerinden söz ediyor, kimilerimiz ise bu müdahalelerin arkasındaki gücü soyut “üst akıl” sözcüğüyle tanımlamayı yeğliyor.
Siyaset arenası siyasi mühendisliklerle yeniden dizayn edilen ya da edilmek istenen tek ülke Türkiye değil aslında. Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere askeri darbelere ve son versiyonu “beyaz eldivenli” müdahalelere maruz kalan çoğu gelişmekte olan pek çok ülke var. Hatta son dönemde nispeten gelişmiş AB üyelerinde de siyaset arenalarını alt üst eden olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Esas itibariyle küresel krizden ve AB’nin üyelerine dayattığı kemer sıkma önlemlerinden kaynaklandığı görülen bu gelişmeler pek çok üye ülkede AB karşıtı Sağ ve Sol partilerin güçlenmesine yol açıyor.
Sistem karşıtı Podemos’un üç yıl içinde hızla gelişerek Sosyalist İşçi Partisi’ni (PSOE) kemirdiği ve merkez Sağ ile Sol’un alternatif yönetimini sağlayan iki partili sistemi (bipartidismo) ortadan kaldırdığı İspanya sözünü ettiğim ülkelerden biri. Bir yılda iki seçim yapmak zorunda kalan İspanya ayrılıkçılık dâhil devasa sorunlarını bugün bir azınlık hükümetiyle çözmeye çalışıyor. Hükümet krizlerinden bir türlü kurtulamayan İtalya’da Bebe Grillo’nun sistem, dolayısıyla AB karşıtı Beş Yıldız hareketinin önlenemez bir yükselişi var. Diğer AB üyesi ülkelerde yine AB’den ayrılmayı savunan, ayrıca yabancı düşmanı ve İslam karşıtı aşırı Sağ partiler hızla yükseliyor.
Bu hızlı gelişmeler yanıtı olmayan bazı sorular üzerinden komplo teorileri oluşturulmasına yol açmış durumda. Sorulardan ilki şu: “birileri, bir üst akıl, AB’nin dağılmasını mı istiyor? Öyleyse, bunu isteyen AB içinde kemer sıkma politikalarını zorunlu kılan ekonomik krizi tetikleyen güç müdür? Küresel bir krizi tetiklemek mümkün müdür? Eğer öyleyse bunu yapan güç tüm dünyayı dolaylı yoldan da olsa yeniden dizayn etme yeteneğine de sahip değil midir?
Yazının başlığından da anlaşılacağı gibi, amacım bu soruların komplo teorilerine girmeden pek mümkün olmayan yanıtlarını aramak değil. Fransa’nın seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın, Le Monde’un “Macron’un önceki dünyayı sarsmayı denediği hafta” (La semaine où Macron a tenté de bousculer le monde d’avant) başlıklı yazısına da konu olan siyaset arenasını yeniden dizayn girişimini değerlendirmek. Ama kabul etmek gerekir ki Macron’un seçilmesinin siyasi yaşama yansımalarının yukarıda dile getirdiğim sorularla bir ilgisi var. Çünkü bu gelişmeler siyaset mühendisliğinin bir meyvesi olduğu izlenimi veriyor.
Macron AB yanlısı bir politikacı olduğuna göre, onu iktidara taşıyan siyaset mühendisliği kokan gelişmelerin AB’nin dağılması değil, güçlendirilmesi yönünde olduğu açık. O zaman yukarıdakilere ilave olarak şu soru da akla geliyor: “birileri AB’nin dağılmasını istiyorsa, başka birileri de bunu engellemeye ve AB’yi güçlendirmeye mi çalışıyor.? Bu soruya olumlu yanıt verilirse, ortada birbiriyle bütünüyle demokratik olmayan yollardan mücadele eden iki karşıt gücün olduğunu kabul etmek gerekir. Bu durumda, söz konusu mücadelenin Amerikan seçimleriyle ortaya çıkan, başını Clinton ve Trump ’un çektiği, Marine Le Pen’in de seçim kampanyasında üstüne parmak bastığı küreselciler ile egemenlikçiler arasındaki mücadelenin bir yansıması olduğu sonucuna varılır. Özellikle aşağıdaki sorunun yanıtı olumluysa.
Macron’un zaferi siyaset mühendisliğinin sonucu mu?
Aslında Fransa’nın beş yıl öncesine kadar ismi bile duyulmayan AB yanlısı sosyal liberal Emmanuel Macron’u Cumhurbaşkanı seçmesinin ince bir siyasi mühendislik ürünü olduğu izlenimi oldukça yaygın. Favori olduğu ikinci turda Marine Le Pen’e büyük fark attığı için değil, ilk turdan Le Pen ile birlikte çıktığı için elbette. Gerçi Türkiye’de Fransa’yı bilmeyen, bu nedenle Marine Le Pen’i favori görüp AB’nin yakında yıkılacağı yanlışını yazanlar oldu. Ama Fransa’da aşırı uçların ve özellikle ikinci tura ikinci kez kalabilen aşırı Sağ adayların, başından beri söylediğim ve geçen yazımda da altını çizdiğim gibi, seçilme şansı bulunmuyor.
Doğal olmayan, bu nedenle üzerinde durulması gereken gelişme, favori Cumhurbaşkanı adayı François Fillon’un önünün “Penelopegate” ile kesilmesi. Konuyla ilgili 27 Ocak tarihli ilk yazımda şöyle demiştim: “(…) nereden bakılırsa bakılsın, “Penelopegate” Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Fillon aleyhine etkilemeye yönelik bir komplo izlenimi veriyor.” Bu saptamayı yapmamın nedeni, Fransa’da bir parlamenterin aile bireyleri veya dostlarından birini yanında çalıştırmasına dair herhangi bir yasal engelin bulunmaması ve Milli Meclis ve Senato’da yüzden çok parlamenterin benzeri bir uygulamadan yıllardır yararlanıyor olmasıydı. Bu konunun seçimin favori adayı üzerinden tartışmaya açılmasını basit bir rastlantı kabul etmek mümkün değildi elbette. (Http://www.serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/penelope-gate-757872)
Fillon ilk aşamada, kamuoyunda “Penelopegate” olarak bilinen skandalı, seçimlerde başarı şansı kalmayan Sosyalist Parti çevrelerince kendisine karşı girişilen “kurumsal bir sivil darbe” olarak niteledi. ( http://www.serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/canlar-fillon-icin-caliyor-760010) Daha sonra doğrudan bürokrasiyi hedef aldı. “Fransa’yı bürokratlar mı yönetiyor” başlıklı yazımda vurguladığım gibi, Fillon’un eşi ve çocuklarını “parlamenter asistanı” olarak çalıştırdığını en iyi bilenin Ekonomi ve Maliye Bakanlığı uzmanları olduğu dikkate alınırsa, bu bilginin tam da seçim döneminde medyaya sızmasında Bercy ’deki yüksek bürokratların rolü olduğu düşünmek mantıksız değildi. O bürokratları iki yıl Bakanları olmuş Macron mu harekete geçirmişti bilinmez ama bu olasılık hiç gündeme gelmedi.
Bu konuda bardağı taşıran damla, Mali Suçlar Savcılığı’nın konuyla ilgili soruşturmayı adaylık başvurularının son tarihi olan 17 Marttan öncesine alması oldu. İşin içine bir de yargı bürokrasisi girmiş ve François Fillon’u çileden çıkarmıştı. Bu defa “hukuk devletinin (yargı tarafından) sistematik olarak çiğnendiğini ve masumiyet karinesinin yok sayıldığını” dile getiren Cumhuriyetçi aday kendisine yapılanın “siyasi bir cinayet” olduğunu savunmuştu. (http://www.serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/fransayi-burokratlar-mi-yonetiyor-768463)
Özet olarak belirtmek gerekirse, siyasi mühendislik sayılabilecek doğal olmayan söz konusu bürokratik müdahalelerle seçimin favori adayının kamuoyu desteği aşağı çekilerek, yıpranmış ve fiilen ikiye bölünmüş olan Sosyalist Parti’nin ılımlı kanadına yakın Macron ile aşırı Sağ’ın temsilcisi Bayan Le Pen’in önleri açıldı. Böylece ikinci turda galibi belirsiz bir Macron-Fillon düellosunun da önüne geçilmiş oldu. O bakımdan Macron’un Le Pen ile ikinci tura geçmesini siyasi mühendislik ürünü olarak değerlendirenlerdenim.
Siyaset arenasının yeniden dizaynı
Emmanuel Macron’un merkezi Sağ’ı ve Sol’u ile bir araya getiren bir Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi “üçüncü tur” olarak adlandırılan genel seçimlerin doğal akışını da etkileyecek. Her seçilmiş Cumhurbaşkanı gibi seçmenden programını uygulayabilecek bir Meclis çoğunluğu isteyen Macron, normal koşullarda salt çoğunluğa ulaşabilecek Cumhuriyetçiler’i (LR/ Les Républicains) parçalayacak adımlar atıyor. Böylece LR ile “cohabitation” olasılığını ortadan kaldırarak programını serbestçe uygulamanın yolunu açmak istiyor.
Macron, bu adımların en büyüğünü, geçen yazımda altını çizdiğim gibi, Pazartesi günü (15 Mayıs) LR etiketli Edouard Philippe’i Başbakan atayarak attı. Le Havre Belediye Başkanı Philippe parti içinde eski başbakanlardan Alain Juppé’ye yakın genç isimlerden. Hükümeti kuracak ve Cumhuriyetçi kesimden bakanlar atayacak olması, genel seçimler öncesinde LR’e indirilen büyük bir darbe olarak niteleniyor.
Macron böylece zayıflamış ve Sağ ve Sol kanatlarıyla ortadan ikiye bölünmüş Sosyalist Parti ile LR’in merkeze yakın ılımlı kanadını partisi Yürüyen Cumhuriyet (LREM/ La République en Marche) saflarında bir araya getirerek Meclis’te salt çoğunluğu bulma yolunda son zarı da atmış oldu. Başarılı olması beklenen bu girişimi merkez Sağ ile Sol arasında Almanya’dakine benzer bir Büyük Koalisyon ‘un tabanda oluşturulması olarak niteleniyorum.
Ama kabul etmek gerekir ki Almanya’da olduğu gibi, birbirlerine alternatif olan ılımlı Sağ ve Sol’un bir araya getirilmesi formülünün önemli bir riski var. O da başarısızlıkta alternatif olarak aşırı uçların öne çıkacak olması. Ne yazık ki Fransa’nın, diğer AB ülkeleri gibi, bu riski şimdilik ötelediği görülüyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023