Alper GÖRMÜŞ
Henüz gündelik basının dolaşımına girmemiş olsa da, “cezasızlık”, ceza hukukçularının sıkça kullandığı bir kavram...
Daha çok insan hakları alanında kullanılan “cezasızlık”, işkence ve benzeri, mutlaka cezai müeyyideyle karşılanması gereken durumlarda kamu otoritesinin şu veya bu yolla cezai uygulamaları “teğet geçmesi' anlamına geliyor.
“Cezasızlık” üzerine çalışanlar, suçu işlediği halde cezadan kurtulanların (kurtarılanların) sayısının artmasının, suçu işleyenleri daha da pervasız hale getirdiğini savunuyorlar... Tabii, faillerin cezasız kalmasının, başta mağdurların yakınları olmak üzere kamu vicdanında açtığı yaraları da unutmamak gerekir.
***
Türkiye, hepimizin bildiği gibi bir “cezasızlık” cenneti... Çeşitli düzeylerdeki kamu otoriteleri, suça bulaşmış mensuplarını korumak için ellerinden geleni yapıyorlar ve çoğu durumda da başarılı oluyorlar...
Fakat şu da var: Başta medya olmak üzere kamuoyu yapıcıları, uzun soluklu bir takip gerçekleştirdiklerinde, bu çabaları başarısızlığa uğratmak mümkün olabiliyor... 1990’lı yıllardan akılda kalan iki örneği burada hatırlayalım: Manisalı çocuklar ve Metin Göktepe cinayeti...
Bu çerçevede en yakın örnek hiç kuşkusuz, Engin Çeber’in işkencede öldürülmesini izleyen soruşturma ve kovuşturma süreçleri...
Engin Çeber İstanbul’da arkadaşlarıyla birlikte dergi dağıtırken gözaltına alınmış, karakolda ve Metris Cezaevi’nde uğradığı işkenceler sonucunda 10 Ekim 2008’de ölmüştü.
Beş yıl süren yargılama sürecinin sonunda Yargıtay, geçtiğimiz 11 Kasım’da mahkemenin kararlarını onayladı. Böylece, iki infaz koruma memuru ile cezaevi 2. Müdürü hakkındaki “müebbet hapis” cezaları kesinleşmiş oldu.
***
Uluslararası Af Örgütü’nün resmî web sitesinde haber, “İşkence suçuna cezasızlığın kaide olduğu Türkiye’de ilk kez böyle bir karar veriliyor” denildi ve sonuç “tarihî” olarak nitelendi.
Örgüt’ün bir tespiti de şöyle: “Bu karar, Türkiye’deki adli sistemin, devlet yetkililerinin yararlandığı işkence konusundaki cezasızlıkla mücadele konusunda etkili olabileceğini gösterdi.”
Kararı “tarihî” kılan bir başka nokta da, işkenceye karışmadığı halde “göz yummak”tan ikinci müdürün de aynı cezaya çarptırılması...
Peki, bu tarihî gelişmeye biz gazeteciler hak ettiği önemi verdik mi? Hayır, vermedik.
Düşünün: Geçmişe göre hayli azalmış olsa da, Türkiye’de işkence ve benzeri insanlık suçlarına yeltenenler hâlâ var ve onları bu yönde cesaretlendiren en önemli etken “cezasızlık...”
Sonra bir gün, yargıdan, işkenceye yönelebilecek başka görevlileri caydırıcı nitelikte “tarihî” bir karar çıkıyor...
Böyle bir durumda, bu ülkenin medyasının, gelişmeyi, kararı duymayan bir tek devlet görevlisinin kalmayacağı bir yoğunlukla ve günlerce izlemesi, tahlil etmesi elvermez miydi?
Ya da mesela bir gazetemiz, bu kararın ne kadar duyulduğunu ve duyanlar üzerinde nasıl bir etkiye yol açtığını anlamak üzere polis gibi, infaz koruma memuru gibi görevlilerle konuşsaydı... Fena mı olurdu?
Her şey bir yana, bu biraz da kendi emeğine saygıyla ilgili bir mesele... Çünkü, “cezasızlık” ile mücadelede bir nebze olsun bizi olumlu düşünmeye, iyimserliğe sevk edebilecek bu sonuçta medyanın da önemli bir katkısı oldu.
Galiba yine, gazeteciliğin olumludan ziyade olumsuza, iyimserlikten çok kötümserliğe meyyal karakterinin bir tezahürüyle karşı karşıyayız...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025