Alper GÖRMÜŞ
Okumakta olduğunuz yazı, 25 Temmuz 2017’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Tuncay Özkan tarafından cumhuriyet savcılarına teslim edilen ve ilk günlerde yarattığı büyük heyecan kısa sürede tuhaf bir biçimde sönen flashdisk’le ilgili üçüncü ve son yazı.
Dizinin ilk yazısında, 2007’de tanımadığı biri tarafından Özkan’a verilen flashdisk’in ancak 10 yıl sonra, o da “savcı zoru”yla yargıya teslim edilişinin öyküsünü özetlemiştim... İkinci yazıda ise, siyasi kimliğini büyük ölçüde Gülen Cemaati’yle giriştiği siyasi mücadele etrafında örmüş bir kişinin, Cemaat’i “bitirecek” bir bilgi paketini bu kadar yıl boyunca gün yüzüne çıkarmamasının akla getirdiği sorulara ayırmıştım... Fakat bu sorunun başka muhatapları da vardı ve onları da bu son yazıya saklamıştım...
Öte yandan 2007 tarihi, birçok özelliği nedeniyle yeni ilave soruları ve bir dizi spekülasyonu da davet ediyor: Ünlü Dolmabahçe buluşması 2007’de gerçekleşmişti. Onu izleyen 2008’de ise Tuncay Özkan’ın sahibi olduğu Kanaltürk televizyonu Cemaat’e yakınlığıyla bilinen bir işadamına satılmıştı...
Bunlardan Kanaltürk televizyonu ile ilgili olanı aşağı yukarı şu ifadelerle dile getirildi: Tuncay Özkan, flashdisk’i TSK’ya teslim ettikten bir yıl sonra, 2008’de sahibi olduğu televizyonu çok tatminkâr bir fiyata Cemaat’e yakın olduğu bilinen bir işadamına sattı. Acaba, bir yıl önce TSK’ya teslim ettiği flashdisk’ten bir daha hiç söz etmemesi bu satışla bağlantılı olabilir mi?
Dolmabahçe buluşmasına gelince... Aşağıda, kafalara takılan soruların Tuncay Özkan dışındaki muhataplarını ele alırken, bu buluşmaya dair spekülasyonları da hatırlatacağım.
Geçen yazıda, “Başta İlker Başbuğ olmak üzere flashdisk’in varlığından 10 yıldır haberdar olduklarını bildiğimiz” komutanlardan söz etmiş, Tuncay Özkan’la birlikte bu kişilerin de söz konusu flashdisk’in bugüne kadar gün yüzüne çıkarılmamış olmasında sorumlulukları olduğunu söylemiştim. Tek tek bakalım...
İlker Başbuğ
Tuncay Özkan, kendisine ulaştırılan flashdisk’i zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’a teslim ettiğini söyledi, Başbuğ da avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada Özkan’ın verdiği bilgiyi doğruladı. Açıklamaya göre, Başbuğ, kendisine gelen flashdisk’in ön incelemesini yaptırmış, içeriğinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeline ait olduğunun anlaşılmasından sonra Genelkurmay Başkanlığı’nı bilgilendirmeyi müteakip Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na göndermişti. Açıklamada başkaca bir bilgi yoktu.
Yani, Başbuğ’un sonrasında flashdisk’in akıbetini takip edip etmediğini bilmiyoruz. Bilmiyoruz ama, takip etmemiş olması akla hiç uygun görünmüyor. Çünkü, birincisi: Sözünü ettiğimiz materyal, bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) iddiasıyla, ordu içine sızıp onu ele geçirmeye çalışan bir teşkilata aitti... İkincisi: İlker Başbuğ, sadece bir yıl sonra, Ağustos 2008’de TSK’nın en sorumlu mevkiine, Genelkurmay Başkanlığı’na yükselmişti.
Başbuğ görevden ayrıldıktan sonra (2010) tutuklandı, cezaevinde yattı ve o tarihten sonra dahi flashdisk’ten hiç söz etmedi. Evet, “dahi”, diyorum, çünkü onu cezaevine gönderen irade, 2007’de eline geçen diski hazırlayan iradeydi.
Yaşar Büyükanıt
Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ, gizemli flashdisk’i Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na göndermeden önce Genelkurmay Başkanlığı’nı bilgilendirdiğini söylemişti. Buradan, 2007’deki Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın da flashdisk’in varlığından haberdar olduğunu anlayabiliyoruz. Dolayısıyla Büyükanıt da kamuoyuna bir açıklama borçlu. Büyükanıt, bu kadar önemli bir bilgi kaynağının akıbetini, görevi bıraktığı 2008 Ağustos’una kadar izlemiş miydi? İzlemediyse, TSK’nın bir numaralı düşmanını ele verecek yığınla bilgiye karşı nasıl bu kadar ilgisiz kalabilmişti? Ve emeklilik sonrası... Silah arkadaşlarının cezaevlerine konmasından sorumlu tuttuğu bir teşkilatın ipliğini pazara çıkartacak bir materyali, hiç değilse emekli olduktan sonra hatırlayıp kullanmaya neden teşebbüs etmemişti?
Büyükanıt ve Dolmabahçe buluşması
Yaşar Büyükanıt deyince, gizemli flashdisk’le gizemli Dolmabahçe duruşmasının neredeyse eşzamanlı olarak gerçekleşmiş olmasının çağrıştırdığı spekülasyonu da hatırlamak gerekiyor...
Tuncay Özkan’ın verdiği bilgilerden, flashdisk’in kendisine Nisan 2007’de teslim edildiğini, onun da gecikmeksizin materyali İlker Başbuğ’a teslim ettiğini anlıyoruz. Keza Başbuğ’un da hızla Genelkurmay’ı bilgilendirip flashdisk’i Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderdiğini varsayabiliriz.
Bunları takiben, en geç bir ay içinde çok önemli iki gelişme oldu. Önce 27 Nisan 2007’de Hükümet’e karşı Yaşar Büyükanıt imzalı bir e-muhtıra verildi. Bundan bir hafta kadar sonra, 5 Mayıs 2007’de de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında Dolmabahçe’de gizemini bugüne kadar sürdüren bir buluşma gerçekleştirildi.
Spekülatif, evet ama bütün bu hikâye şu soruyu haklı kılmıyor mu: Gizemini 10 yıl boyunca koruyan flashdisk’le, gizemini 10 yıl boyunca koruyan Dolmabahçe buluşması arasında bir bağlantı olabilir mi?
Faruk Cömert, Aydoğan Babaoğlu
2007 Ağustos’unda Kara Kuvvetleri Komutanlığı el değiştirdi: Orgeneral Faruk Cömert, görevi Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’na devretti. Bu durum, flashdisk’in 10 yıl boyunca açığa çıkmamasında, 2007 yılının iki Hava Kuvvetleri komutanından hangisinin sorumlu olduğu hususunu muğlaklaştırıyor.
Tuncay Özkan’ın, Nisan’da kendisine verilen belleği Ağustos’tan önce TSK’ya vermiş olması çok kuvvetli bir olasılık. Dolayısıyla, flashdisk’ten her iki komutanın da haberinin olduğunu yine kuvvetli bir olasılık olarak zikredebiliriz. Başka deyişle, flashdisk’in 10 yıl boyunca açığa çıkmamış olmasında her iki komutanın da cevaplaması gereken sorular var.
İktidarın sorumluluğu
Hatırlarsak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, flashdisk’ten ilk kez söz ettiği grup toplantısında meselenin o yıllarda kapatılmasında iktidar sahiplerinin payını da sorgulamış, şöyle demişti:
“Bu flaş diskteki bilgileri incelemek üzere kurulan Güneş Çalışma Grubu iktidarın bilgisi dahilinde kurulmuş mudur? Kurulmuşsa bu dosya kapatılırken Başbakan kimdi, Adalet Bakanı kimdir, Milli Savunma Bakanı kimdi, onların tamamının açığa çıkması lazımdı. Bu flaş disktekiler yok sayılmasaydı bugün ne 250 şehidimiz ne de 2193 gazimiz olmayacaktı.”
Kılıçdaroğlu’nun da vurguladığı gibi, iktidarın bu meseledeki sorumluluğu şarta bağlı... Şayet Güneş Çalışma Grubu iktidarın bilgisi dahilinde kurulmuşsa, o takdirde flashdisk’in bugüne kadar ortaya çıkartılmamış olmasında iktidarın da sorumluluğunun olduğunu söyleyebiliriz.
2007’nin önceki yazıda anlattığım özel koşullarını hesaba kattığımızda, askerlerin bu bilgiyi iktidardan esirgemiş olmaları ihtimalinin hayli yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Fakat bu sadece bir ihtimal... İktidarın sorumluluktan sıyrılabilmesi için 10 yıl boyunca bu flashdisk’in varlığından haberinin olmadığını kamuoyuna duyurması gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025