Amberin ZAMAN
2009 yılında çöken Oslo barış süreci 2012’de farklı bir formatla canlandırıldı. Görüşmelerin merkezine bu kez Kandil ve Avrupa’daki Kürt siyasetçiler yerine Abdullah Öcalan kondu. Barış müzakerelerinin yeniden başlatılması iki temel nedene bağlanıyordu. Birincisi Tayyip Erdoğan’ın, başkanlık sistemi dâhil kendi siyasi planlarına Kürtlerin desteğini sağlamak. Diğeri ise Suriye’de PKK güdümünde filizlenen özerk bölgelerin önünü kesmek, kontrol altına almak.
Her ne kadar 19 aydır silahlar susmuş olsa da --ve evet bu çok çok değerli ve umarım devam eder-- çözüm süreci diye adlandırılan bu girişim başarısız olmaya mahkûmdu. Çünkü barındırdığı çelişkiler er veya geç kapıya dayanacaktı. Nitekim Kobani’de yaşanan dram ile birlikte öyle de oldu.
Kalıcı barış ancak iki taraf arasında karşılıklı al- ver ile gerçekleşebilir. Görünen o ki devlet ve Kürtler arasında al- ver değil, tek taraflı dayatma sözkonusu.
Öcalan’ın tartışmaya henüz açılmayan önderlik statüsünden faydalanılıyor. Kürtlere Öcalan tescilli “müthiş reform” diye pazarlanan mütevazı adımlar ile süreç zamana yayılmak isteniyor. Ama idari özerklik, anadilde eğitim gibi barışın esas temellerini oluşturacak maddeler hiçbir şekilde ele alınmıyor. Alınamıyor çünkü an itibarıyla Öcalan ile müzakere değil, Cemil Bayık’ın dediği gibi ucu açık bir “diyalog” sürdürülüyor.
Meclis’ten geçen çerçeve yasası İmralı görüşmelerine resmiyet kazandırdı deniyor ama kimse masaya oturmuş değil. Tam tersi Kandil ve devlet karşılıklı sertleşiyor. Nitekim geçen pazartesi uzun bir aralıktan sonra ilk kez Türk savaş uçakları Irak sınırında PKK mevzilerini bombaladı. Ve hükümetin polise vermeye hazırlandığı yeni yetkilerle 2009’da binlerce kişinin hapse tıkıldığı KCK operasyonlarının yenilerinin zemini hazırlanıyor.
Öte yandan HDP’ye yol haritası diye sunduğu metinde yeni bir şey olmadığı gibi PKK’nin silahsızlanmasından hâlâ söz ediliyor. Öngörülen PKK’nin kendisini bir şekilde lağvetmesi.
Ne var ki IŞİD’in sahneye çıkmasıyla birlikte Kürt hareketinde dengeler silahlı kanadın lehine değişti. Mevcut koşullarda PKK’nin silahsızlanması sözkonusu olamaz.
Kandil’e rağmen barıştan söz edilemez. HDP’nin açık sözlü milletvekili Altan Tan boşuna İmralı ile Kandil arasında sıkışıp kaldık demiyor. Ayrıca Rojava’da da PKK’nin hâkimiyeti mevcut koşullarda kırılamaz. Türkiye’nin tüm uğraşlarına rağmen PKK’nin Suriye kolu olarak bilinen PYD istese dahi Kandil’in inisiyatifi dışında hareket edemez. Üstelik PKK artık Irak Kürdistan’ında da Kandil’in çok ötesine taştı. Şengal’de, Mahmur’da ve Kerkük’te varlık gösteriyor.
Barzani güçlerinin savaşmadan terk ettiği Şengal’de PKK ve YPG’nin sergilediği başarılar Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin prestijini sarstı ve birçok gözlemciye göre PKK ile Barzani’nin KDP’si arasındaki sürtüşmeler silahlı çatışmaya kadar varabilir.
Birinci Körfez savaşında Irak Kürdistan’ına yerleşen ve güçlenen PKK, Suriye’deki iç savaşın yarattığı otorite boşluğu sayesinde bu kez Suriye’de kök saldı. PKK ve PYD, IŞİD karşısında verdiği mücadele ile uluslararası prestij kazandı. Kobani’de ABD ve PYD arasında fiili işbirliği var artık. Ancak Türkiye bundan endişe duyacağına en az Kürtler kadar ABD’ye yatıp kalkıp şükretmeli. Zira ABD uçakları Kobani’deki IŞİD mevzilerini sürekli bombalayarak geri püskürtmeseydi, Kobani düşmüştü. 7 Ekim’de yaşanan şiddet ve kaosun bin mislisi Türkiye’nin her yerini saracaktı. Ne Öcalan ne de başkası sokağa hâkim olabilirdi.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018