Atilla Aytemur
15 Temmuz darbe girişiminin merkezinde Nur hareketinden gelen Fethullah Gülen Cemaati’nin bulunması, önceki darbeler dikkate alındığında farklı ve beklenmedik bir durumdu.
Bu başarısız darbe, tarikat ve cemaatlerin içyapıları, kapalı dünyaları, hedefleri, siyaset ve ticaretle kurdukları ilişkiler konusunda bütün toplumda, özellikle de muhafazakâr kesimlerde giderek artmakta olan ciddi soru işaretlerine ve gelecek açısından umut veren tartışmalara yol açacağa benziyor.
Bu konuda geçtiğimiz günlerde bazı dikkat çeken gelişmeler yaşandı.
Said Yazıcıoğlu, İmam Maturidi’yi gündeme getirdi
Başbakan Binali Yıldırım’ın eski bakanları toplayıp son dönemde yaşananlar hakkında görüşlerini aldığı, basına yansımıştı. Bu toplantıya katılanlardan, Diyanet İşleri eski başkanı ve eski devlet kakanı Said Yazıcıoğlu’nun da bir konuşma yaparak, dindarları etkileyen FETÖ türü yapıların önünü almak için İmam Maturidi (*) teolojisinin Diyanet İşleri aracılığıyla güçlü bir şekilde ve yaygın olarak anlatılması gerektiğini ifade ettiği basına yansımıştı. Bu konuşma ve yaklaşımın söz konusu toplantıya katılanlar tarafından dikkatle izlendiği ve oldukça ilgiyle karşılandığı da ifade ediliyordu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez,
cemaatlerin dikkatini çekti
Kurban Bayramı’na girerken Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez de gazetecilerle yaptığı sohbette, dini cemaatleri ve itikadi grupları siyaset ve ticarete gösterdikleri ilgi nedeniyle eleştirdi; inanç dışı alanlardan uzak durmaları ve asli varoluş nedenlerini unutmamaları gerektiğini belirtti. FETÖ ve yaptıkları nedeniyle ister istemez dikkatlerin cemaatlerin üzerinde toplandığı bir dönemde Diyanet İşleri başkanının böyle bir uyarıda bulunması kamuoyundan genel bir destek gördü.
Karar gazetesinin yazarları konuya eğildi
Konu, Karar gazetesi yazarları Elif Çakır ve Mehmet Ocaktan’ın da kafalarını meşgul ediyor olmalı ki, 7 Eylül 2016 tarihinde sorunu köşelerine taşıdılar. Elif Çakır, Said Yazıcıoğlu ile yaptığı görüşmenin bazı bölümlerini okuyucularına aktardı. Bu görüşmede Said Yazıcıoğlu, başbakanın düzenlediği toplantıda söylediklerini tekraren etraflıca açıklıyor ve Maturidi’nin ihmal edilmesinin bedelini ödediğimizi ileri sürüyordu.
Hasan Onat: “din ve siyaseti
özdeşleştiren çarpık anlayış”
Mehmet Ocaktan ise, bir süre önce yapılan bir sempozyuma tebliğ sunan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Onat’ın ifade ettiği görüşlere gazetenin aynı günkü sayısında yer verdi. Bu tebliğde Prof. Onat’ın “Müslümanların şiddet sarmalından çıkabilmeleri, İslamı bir tür siyasal ideolojiye indirgeyen, bütün çözümleri ‘iktidar’ı ele geçirmekte gören, din ve siyaseti özdeşleştiren çarpık anlayıştan kurtulabilmelerine bağlıdır. Bu doğrultuda görüşleriyle bize ışık tutabilecek tek isim İmam Maturidi’dir” dediğini aktardı.
Gannuşi: Din ve siyaseti ayırma kararı aldık
Hürriyet gazetesi yazarlarından Taha Akyol da, 15 Eylül 2016 tarihli yazısında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in dini cemaatlere yaptığı uyarıdan hareketle, Müslüman Kardeşler geleneğinin Tunus’daki önde gelen partisi En Nahda’nın 10. Kongre’sinde aldığı karara ve lideri Raşid Gannuşi’nin konuyla ilgili olarak Fransız Le Monde gazetesine verdiği röportajda söylediklerine dikkat çekti.
Gannuşi bu röportajda “Siyasi faaliyetleri dini faaliyetlerden tamamen ayırmak istiyoruz. Bu siyasetçiler için iyi olacak çünkü artık çıkarları için dini manipüle etmekle suçlanmayacaklar. Din için de iyi olacak çünkü din siyasetin rehinesi olmayacak” diyordu. Taha Akyol ise kendi yaklaşımı olarak, demokratik siyasetin görevinin fikir, ifade, din ve vicdan hürriyetini AİHM içtihatları çerçevesinde gerçekleştirmek olduğunu belirtip, bizde sosyal, dini ve siyasi grup ve partilerin “kamu kurumlarının tarafsızlığı” konusuna doğru yaklaşmadığına; “bizden” kayırmacılığının yaşandığına vurgu yaptı. Bu durumun “liyakat, ehliyet, profesyonellik ve performans” gibi değerlerin aşınması ve zayıflamasına yol açtığını belirtti.
Prof. Erol Göka: “saçma sapan
tartışmalardan başımızı kaldırmak”
Yeni Şafak gazetesinden Prof. Erol Göka,18 Eylül 2016 tarihli yazısında tartışma ihtiyacına dikkat çekerek, “saçma sapan tartışmalardan başımızı kaldırıp artık gerçek sorunları konuşmalıyız” uyarısının devamında, “sivil alandaki tüm taraflar da, devletin çatışma-dışı kalması ve liyakat sisteminin (meritokrasi) galebesi için ellerinden geleni yapmalıdır. Siyaset alanı, elbette herkese olduğu gibi dini topluluklara da açıktır lakin dini topluluklar da devlette kendi güç ve etkilerini artırmak için değil ortak iyi için hareket etmek zorundadırlar” diyerek, konunun önemine işaret edenlere katıldı.
AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı:
Laiklik ülke için bir teminat
Tam bu esnada AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Selva Çam, 81 ilin başkanlarının katılımıyla düzenleyecekleri konferans hakkında gazetecilere bilgi verirken, kadınların artık özgürlüklerine çok kıymet verdiklerini, bunun da o gece darbe girişiminin önlenmesi sırasında çok sayıda kadının sokağa çıkmasıyla görüldüğünü ifade etti. Laikliğin önemine işaret ederek, “laiklik ülke için bir teminat. Bunda hiçbir çekince yok” dedi. AK Partili bir kadın yöneticinin bu vurguyu yapma ihtiyacını hissetmesi son derece dikkat çekti ve açıklama hemen bütün medyada yer aldı.
* * *
Eminim daha ayrıntılı bir okuma ve araştırma yapıldığında, başarısız darbe girişimi sonrasında hem dindar muhafazakâr kesimlerden, hem laiklerden epey benzer değerlendirmelerin yapıldığı görülecektir.
Görünen o ki, tartışma zorunlu bir ihtiyaç; siyasal ve toplumsal şartlar ise kaçırılmayacak bir fırsat. Ama böyle bir tartışmaya bütün toplumsal kesimlerin önyargılarını bir kenara iterek katılmaları o kadar kolay mı?
Cemaatler sosyolojik bir olgu
ve belirli rolleri var
Malum; toplumun bir kesimi dini cemaatlerin varlığını, gücünü ve etkinliğini bir sorun, hattâ kendi varlığı ve geleceği için bir tehlike ve tehdit olarak görüyor. Halbuki cemaatler, dinlerin kendi içindeki anlayış ve uygulama farkları, bölge ve etnisite farkları, çıkar ve iktidar hırsları, vb. nedenlerle oluşan gruplaşmalar. Dinler tarih önüne çıktığından beri, cemaatler de kendini değişik biçimlerde ortaya koydu, koyuyor.
Bazılarının kendilerini bugüne taşımış olmaları da esasen bir sorun değil. Çünkü, bu bize onların meşruiyetlerini zaman içinde oluşturup geliştirdiklerini, insani ve fonksiyonel yönlerini pekiştirdiklerini, tarihsel ve sosyolojik bir realite olarak karşımızda bulunduklarını gösteriyor.
Yok sayılmaları, görmezden gelinmeleri, toplumun sırtında yük sayılmaları; devlet girişimiyle veya başka yollardan yok edilmeye, tek tip içine sokulmaya çalışılmaları, hem nafile bir çaba, hem de özü itibarıyla demokrasi ve halk karşıtı bir yaklaşım olur.
Zaman içinde ve bulundukları coğrafyanın ve ülkelerin koşullarına göre epey değişim geçirdikleri de bir başka gerçek. Bundan sonra da hem kendi iç dinamikleri sonucu, hem ülke olarak yaşadıklarımız nedeniyle değişim ve dönüşüm geçirecekleri de aşikâr. Bu nedenle onları statik oluşumlar olarak görmemeli; canlı, dinamik yapılar oldukları dikkate alınmalıdır.
Dayatmalar hem faydasız,
hem de gerilim ve çatışma sebebi
Gelinen nokta itibariyle onlara mutlak doğru-yanlış, haklı-haksız kavramları çerçevesinde bakamayacağımız da belli. Aynı ülkenin vatandaşları olarak bizi ilgilendiren, şiddetsiz, terörsüz, baskısız, dayatmasız, ötekileştirme içermeyen, hayat tarzlarına karşılıklı saygıyı tesis eden, demokratik ve herkese eşit fırsat tanıyan bir siyasal sistemde ve barış içinde yaşama ilkelerinin ülkeye hakim kılınması.
Bu ilkelere hep birlikte sadakat gösterilmesini ve geliştirilmesini gözetmeliyiz. Devletten de buna yaşam hakkı tanıyan ve böyle bir sistemi kalıcı kılan düzenlemelere gecikmeden gitmesini istememiz ve beklememiz, her halde yanlış olmayacak.
Bunun ötesinde, böylesi din, inanç ve kültür topluluklarının iman, ibadet ve yaşam tarzı gibi iç alemlerine, ya da bu bağlamda kendilerine biçtikleri fonksiyonlara dış müdahaleyle çeki düzen vermeye çalışmak, işi çıkmaza sokar.
Bu yönde bir söylem inşa etmek, tedbirler geliştirmek, devleti dayatmalara teşvik etmek, ne geçmişte sonuç alınabilen bir yaklaşımdı, ne de bugün bizim işimiz olmalı. İşin o boyutu bireylerin tercihi olmalı ve söz konusu inanç kümelerinin kendi iç süreçlerini ilgilendiren bir konu olarak kalmalı.
Zaten, Cumhuriyetin kuruluşundan ve bazı devrim yasalarının dikte edilmesinden sonra geçen yıllar, bize cumhuriyet ile bu realiteyi demokratik bir siyasal zeminde buluşturmaktan gayri çıkış yolu olamayacağını, sanıyorum yeterince gösterdi.
Küreselleşen cihadi-selefi terör ve yükselen endişeler
Hatırlanacağı gibi, ABD’de İkiz Kulelere yapılan saldırıdan ve karşılığında Irak’ın işgalinden sonra iyice küreselleşen cihadi-selefi örgütlerin kıyım boyutuna varan eylemleri, özellikle Batı’da bazı çevrelerin ideolojik ve politik hesaplarıyla da aynı paralelde buluşunca, dikkatler ister istemez Müslüman cemaatler ve toplumlar üzerinde yoğunlaştı.
En son IŞİD’ın beş altı yıldır gerek hemen güney sınırımızda, Irak ve Suriye’de tırmandırdığı, gerekse bir şekilde ülkemizin içine taşıdığı katliam ve vandallıklar, iç kamuoyumuzda benzer bir durum yarattı. Gözler bazı tarikat ve cemaatlerin devlete ve topluma kapalı yapılarına; devlet, siyaset ve ticaretle kurdukları kaygı veren ilişkilere kaydı. AK Parti ve hükümetlerinin Fethullah Gülen Cemaati’yle sonu bir hayli trajik biten ilişkisi, zaten böyle bir ilgiyi yeterince hak ediyordu.
Ancak, yıllar içinde oluşmuş kutuplaşma kültürü ve ötekileştirme anlayışı, kuvvetli önyargılar, iktidar ve muhalefet anlaşmazlıkları, hayat tarzı kaygıları sonucu ve daha bir çok nedenle, bu konular laiklerle muhafazakârlar arasında, sert polemiklerden öteye geçen, birbirini anlayan, serinkanlı bir tartışma ve ortak arayışa konu olamadı. Geleneksel ötekileştirme söylemleri ortama hakim hale geldi.
Bir musibet, bin nasihatten evlâymış
Ne zaman ki, 15 Temmuz’da tarihimizin gördüğü en kanlı darbe girişimiyle karşılaştık ve ne zaman ki, bu darbenin tam göbeğinde, bir zamanlar AK Parti hükümetlerinin epey desteğini alan, itibar ve ihtimamla karşılanan Fethullah Gülen Cemaati ve mensuplarının bulunduğu bir resim ortaya çıktı... İşte o andan itibaren durum değişti ve birlikte tartışma imkânı doğmaya başladı.
Bunun yine de çok kolay olmadığı; şartlar eskiye göre bir hayli değişmiş bile olsa, toplumsal öznelerin kendilerini böyle bir tartışmaya psikolojik ve politik bakımdan yeterince hazırlamadıkları görülüyor.
Tartışacaksak beraber tartışalım
Ancak, bu noktada yeterli hazırlık olmasa da, geçmişin ağırlıklarına ve alışkanlıklarına teslim olmadan, samimiyet ve kararlılıkla mesafe kaydedilebilir ve bütün toplumun yararına sonuçlar verebilecek bir tartışma gerçekleştirilebilir.
Böyle bir tartışmanın yalnızca muhafazakârlar arasında olabileceği yaklaşımı ise her halde doğru olmaz. Yaşanan olumsuzlukların sonuçlarından birlikte etkilenen muhafazakârların ve laiklerin, yalnızca kendi dünyalarına dönük yürütecekleri bir tartışma, Türkiye’ye bir şey kazandırmaz.
Meseleyi “doğru inanç hangisidir” gibi (öznel, dolayısıyla sonuçsuz kalmaya mahkûm) bir noktaya çekmeden, inanç ve itikad tercihlerini inananların kendilerine bırakarak, demokrasi içinde birlikte yaşamanın hukukunu ve ilkelerini ortaya çıkarmaya çalışabiliriz. Ortak değerlerimizin sayısı ve çıtasını yukarı çekmeye azami gayreti birlikte gösterebiliriz.
Devletin kendi sosyal fonksiyonlarını hakkıyla yerine getirmemesinin yarattığı boşlukların kimi cemaatler tarafından doldurulmasının sorumlusu olarak cemaatleri görmekten vazgeçip, TBMM’yi ve hükümeti söz konusu devlet zaaflarını süratle gidermeye zorlayabiliriz.
Siyaseti etkileyebilelim,
ama ilişkiler saydam olsun
Siyasetin her dönemde, muhtelif konular etrafında kalıcı ya da geçici olarak kümelenen yurttaş toplulukları tarafından etki altına alınabileceğini, bunun olağan olduğunu kabul etmeliyiz. Çıkar kümelerinin, temsil ettikleri kesimlerin lehine siyasi ve iktisadi paylaşımdan azami sonucu almak istemelerinin demokratik bir hak olduğunu anlamalıyız.
Cemaatleri de bu kapsamda değerlendirmemiz gerekir. Bir yandan bunu olağan görürken, diğer sivil toplum yapılanmaları gibi onların da, devletle, toplumla, siyasetle kurdukları ve kuracakları ilişkilerin hem saydam olmasını, hem de ortak değerlere, yasalara ve demokratik işleyişe aykırı olmamasını savunabiliriz.
Devlette ve siyasette aradığımız hukuka uygunluk ve saydamlık kadar, sivil alandaki STK’lar, cemaatler, vakıflar, dernekler ve benzeri yapılanmaların da, mensuplarıyla kurdukları ilişkide aynı özellikleri aramalıyız. Bu hukuk uygunluk ve saydamlık arayışını yalnızca iyi niyet ve keyfi tercihe bırakmak yerine, sürdürülebilir ve denetlenebilir bir sisteme oturtulmasını isteyebiliriz.
Çözümler aynı eksen üzerinde gibi
Bu sorunu yalnız Türkiye yaşamıyor. Bütün Müslüman coğrafyasında benzeri bir durum var. Üstesinden gelme yönünde ise, yukarıda aktarmaya çalıştığım üzere, ciddi bir anayasal hamle yapıp siyasetle dinin yollarını ayıran Tunus örneği de var, Senegal gibi, cemaat ve kabilelerin kesinlikle siyasetin dışında kaldığı, kimi durumlarda hakemlik rolü yapmakla yetinenler de.
Türkiye demokratik birikimiyle, özgürlükçü laiklik doğrultusundaki kapasitesiyle, halen koruduğu anlaşılan AB standartları gibi hedefleriyle, 15 Temmuz’da yaşadığı darbe girişiminin ortaya serdiği inkâr edilmez gerçeklerden sonra, sanıyorum bu sorunu demokrasi kalitesi ve çıtasını epey yüksek tutan bir şekilde çözebilir.
Bunu istemek hepimizin hakkı.
NOTLAR
(*) İmam Maturidi: Asıl adı Ebu Mansur Muhammed bin Maturidi’dir. Hanefi mezhebine mensup olup itikat imamı olarak tanınmaktadır. Bugünkü Özbekistan’ın Semerkand şehrinde Matürid isimli köyde 863’de doğmuş ve 944’de ölmüştür. Hanefi inancı, anlayışı ve ilkelerine dair en kapsamlı eseri Kitabüt-Tevhid’dir. Günümüzde Hanefi mezhebinden olanlar onun teolojik görüş, anlayış ve ilkeleri doğrultusunda bir inanç yaşamını sürdürüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları



































































































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022