Atilla Aytemur
Şüphesiz adaletin, hukukun ve yargının sırf AK Parti iktidarında bu hale gelmediğini, öncesinde de durumun pek parlak olmadığını söyleyebiliriz. Buna ilâve olarak, bu parti döneminde kuvveden fiile çıkamayan darbe hazırlıklarının yanı sıra, yüzlerce ölüme ve binlerce yaralıya neden olan kanlı bir darbe girişiminin meydana geldiğini de, gerçeklere sadakat bakımından vurgulamalıyız.
Doğrudur -- ama dördüncü iktidar dönemini doldurmak üzere olan bu partinin elinde adaletin mumla aranır hale geldiğini; haklılığı kalmayan gerekçelerle olağan hukukun ısrarla askıya alınmaya devam edildiğini; bağımsızlığı ve tarafsızlığı yok edilen yargının iler tutar yanının kalmadığını da artık görmeliyiz.
Adalet en yüce erdem
Antik çağlardan beri adalet insanlığın temel meselesi oldu. Toplumun toplum olarak varolabilmesini belirledi.
Tarihle, etikle, ekonomiyle, dinle, devletle, siyasetle, bireyle... velhasıl akla gelebilecek her şeyle ilişkiye girdi. Hayatımızı dört bir yandan kuşattı. İnsan düşüncesinin en derin kavramlarından biri haline geldi.
Bu bakımdan, din, inanç ve ideolojilerin ahlâk ve adalet değerlerini öğretilerine temel almaları; bugün, gelecekte ve öteki dünyada adaletin gerçekleşmesini en temel vaat olarak, sunmaları bir tesadüf değildir.
Antik Yunan filozoflarından Platon “ adalet en yüce erdemlerden biridir” diyordu. Devletin ve insanın bütün temel davranış ilkelerinin adalet üzerinden şekillendiğini belirtiyordu. Aristoteles ise “devletin ve hukuk düzeninin adil olabilmesi için, herkes için eşitliğe ve güçsüzlerin korunmasının önemine” işaret ediyordu.
OHAL’i fırsata çevirme
Adalet, hukuk ve yargı konusunda oldukça demokratik vaatlerle iktidara gelen AK Parti hükümetinin Başbakan Yardımcısı (ve eski Adalet Bakanı) Bekir Bozdağ, geçenlerde kendisine yöneltilen “Türkiye’de adalet var mı?” sorusuna “ Elbette var. Türkiye’de yargı Avrupa ve Amerika yargılarından daha fazla hukuka bağlı ve daha adil. Yargı hiç bu kadar bağımsız olmadı. Ama adalet görevini yerine getirmek üzere görev yapanlara karşı bir adaletsizlik, haksızlık var” şeklinde cevap verebildi.
Elimizi vicdanımıza koyup söyleyelim; Allah aşkına, Türkiye’de adalet ve yargı böyle mi?
15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanı, Hükümet, TBMM ve bütün partiler; polis, asker ve sivil vatandaş hep birlikte direndi.
Ama ardından Hükümetin getirdiği OHAL’in halen sürdürülmesinin, halen KHK çıkarılıyor olmasının, bugün haklı bir gerekçesi kaldı mı?
Yöneticiler OHAL hükümlerine sığınarak, bırakalım, demokratik birer hak olan en masum eylemleri, yılbaşı kutlamalarını dahi yasaklama yoluna gidiyor.
Neredeyse Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün kazma kürek alımı dahi KHK’larla yapılır hale geldi.
Anayasal konumu ve muazzam tarihiyle; kocaman binası, eklentileri, milletvekilleri ve sayısız personeliyle TBMM, sorulduğu zaman “Ha evet, bizde ondan da var” dercesine kenarda tutuluyor.
Demokrasinin ancak kurumlar, farklılıklar, müzakereler, itirazlar, haklı ya da haksız protestolar ve aykırılıklarla demokrasi olabileceği, ne çabuk unutulmuş!
İnanılması zor KHK’lar
2018 yılı bütçe görüşmeleri bitip TBMM tatile girerken, “Yok artık, bu kadarı da olmaz” dedirten iki KHK pat diye gündeme düşüverdi.
“Torba yasa”lardan “torba KHK”lar dönemine geçtiğimiz anlaşılıyor. İçlerinde aklınıza ne gelirse var. Taşeron işçilere kadro açılması; Danıştay ve Yargıtay’a hakim atanması; bunlardan çok daha olağanüstüsü, darbe ve terör sanıklarına tek tip kıyafet uygulamasına geçilmesinin de ötesinde, sivillere yargı zırhı...
Bunlar OHAL ilânıyla alâkalı mıdır, TBMM’de görüşülmesi gerekmez mi, diye bakan eden yok.
İtiraz edildiğinde, derhal niyet sorgulama mekanizmaları devreye giriyor.
Bunlar arasında son iki konu, yani “sivillere yargı zırhı” ve “tek tip kıyafet,” Türkiye’yi nerelere sürükler, Allah bilir.
Durumdan vazife çıkarma heveslisi çok
Yetkililer durmaksızın açıklama yapıyor ve yazdıklarını savunuyor. “Sivillere yargılanmama hakkı yalnızca 15-16 Temmuz 2016 tarihleriyle sınırlıdır” diyorlar -- ama yazdıkları kararname metni çok bariz bir şekilde onun dışına taşıyor.
O gece ve ertesi gün sokağa çıkanları korumakla yetinen ve başka tarafa çekilmesi mümkün olmayan net bir yazım söz konusu olsaydı, kimseden pek itiraz gelmezdi.
Eh, memleketimizde “güvenlik güçlerine yardımcı olmak üzere” eline sopasını, satırını, bıçağını, tabancasını, pompalısını alıp sokağa çıkmaya yatkın çok sayıda insanımızın olduğunu; kaldı ki, sonuçta yaşanan nice vahim olayları bu insanların “hissiyat” veya “hassasiyet”ine bağlamayı adet edinmiş yöneticilerimizin de bulunduğunu defalarca görmüş bir millet olduğumuza göre, günü geldiğinde bunun zaman sınırı olmayan bir koruma kalkanı teşkil ettiğini ileri sürecek yetkililerimizin de çıkmasından pekâlâ endişe edebiliriz.
Nitekim sonradan çark etse de, hukuk hocası ve AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’nun ilk açıklayıcı ve yorumlayıcı tweet’i tehlikeyi yeterince anlatıyordu.
Bunca uyarı ve eleştiriye rağmen ilgili KHK metninin yazımını değiştirmemekteki ısrarın, eğer niyet halisaneyse, kendinden emin bir yüksek yönetim kapasitesinin ifadesi olmaktan çok, üç gün sonra neler olabileceğini görememe basiretsizliğinden kaynaklandığını düşünmek için hayli neden mevcut.
Vatandaş tepkisi gerekçesiyle,duruşmalarda “tek tip kıyafet”e gitmek
Vahametinin netleşmesi için muhtemelen çok beklemiyeceğimiz diğer konu, darbe ve terör sanıklarına duruşmalarda tek tip kıyafet uygulamasının getirilmesidir. Altını çiziyorum; herhangi bir cezanın kesinleşmesi sonrasında cezaevinde giyilecek bir mahkûm kıyafeti değildir, söz konusu olan. Bir duruşma kıyafetidir. Bu adımın, özellikle FETÖ darbe sanıklarından kiminin Hero (kahraman) yazan tişörtlerle, kiminin ise takım elbise giyerek duruşmalara gelmesine karşı vatandaşın gösterdiği tepki nedeniyle atıldığı ileri sürülmekte.
Burada ilginç bir detay, sanıkların takım elbise giymesinin dahi tepki kapsamına girmesi. Neden? Mahkeme önüne her sanığın, neyle suçlanıyor olursa olsun, olabildiğince temiz, derli toplu, kendini iyi ve özgüvenli hissedecek şekilde çıkabilmesi (tersten söyleyecek olursak, özel bir aşağılama veya kötü muameleye maruz bırakılmadan çıkabilmesi), savunma hakkının bir parçası değil mi?
Açık konuşalım: vatandaş sözü edilen türden tepkileri pek de önünü arkasını hesaba katmadan gösterir. Daha etraflı ve hukukî düşünmek, yetkililere düşer. Hal böyleyken, neden böyle popüler tepkiler popülistçe dikkate alınır, anlamış değilim.
Nereden örnek aldıklarına gelince: ABD’nin George W. Bush döneminden kalma, neo-conhukuksuzluğunun dayattığı, CIA’nin adam kaçırmaları ve işkenceyi yasallaştırma girişimleriyle elele giden ve dolayısıyla bütün dünyanın gözünde işkence çağrışımları taşıyan, nitekim bütün bu nedenlerle sabah akşam eleştirilen Guantanamo uygulamaları! Daha ne diyeyim?
Bu alanda bilgi ve tecrübe sahibi uzmanlar, siyasetçiler, hukukçular, insan hakları savunucuları, bu adımın hukuksal bakımdan yanlışına, getirdiği onarılması zor durumlara, hak ihlallerine ve sonuçta bir işe yaramazlığına işaret edip duruyorlar ama boşuna. İktidar Nuh diyor, peygamber demiyor.
Sanılır ki bu sorunların daha önce hiç yaşanmadığı bir ülkede bu konuları konuşuyoruz. Darbeleri izleyen yıllarda, o yerden yere vurdukları koalisyon hükümetleri dönemlerinde kaç kere bu uygulamaya başvuruldu ve sonu hep felâketle bitti. Tutuklu ve mahkûmlar arasında ölenler, yaralananlar, sakat kalanlar oldu. Kamuoyu vicdanı bu olan bitenler karşısında ezim ezim ezildi.
Sanıkların duruşmalara mesaj veren işaret, resim ve yazı taşımayan makul kıyafetlerle katılmaları pekâlâ sağlanabilecekken, henüz ceza almamış ve mahkûm olmamış kişileri aşağılayan böyle bir tedbire başvurulmasının yanlışlığı belli değil mi?
HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın beyanatının kulak ardı edilmeyip, yaklaşmakta olan tehlikenin habercisi olarak görülmesi gerekir.
Normalleşmek çok mu zor?
Anayasa değişikliği referandumunu OHAL şartlarında yaptık. Şimdi hızla üç büyük seçime gidiyoruz. Adaletin yerlerde süründüğü koşullarda yapılacak seçimlerde toplumsal iradenin hakkıyla tecelli edeceğini düşünmek kolay değil.
OHAL’in hemen kaldırılması, KHK uygulamalarına son verilmesi ve şimdiye kadar çıkarılanların TBMM’ye getirilmesi gerekir. 28-30 KHK’dan şimdiye kadar yalnız 5’i parlamentoya sunulmuş.
OHAL ve KHK uygulamalarının hem kanunda yazılı çerçevesine yeterince titizlik gösterilmeyip aykırı uygulamalara gidildiği, hem de OHAL’in gerekçesi dışında kalan sayısız konuya teşmil edildiği aşikâr olan, kabul edilemez bir durum yaşanıyor.
Örneğin Ali Bulaç, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, Mümtaz Türköne, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu ve diğer Cumhuriyet çalışanları gibi yazar ve gazeteciler, ya da arşivci Emin Şakir, işadamı ve barış aktivisti Osman Kavala gibi yalnızca mesleğini icra eden başka insanlar, örgüt mensupluğuyla suçlanıyor. Yazıp çizdikleri, yapıp ettikleri ise bu iddiaları doğrulamıyor. Tutuksuz yargılanmaları için sayısız yasa maddesi ortadayken, hattâ kimilerinin sağlık koşulları tutukluluğa hiç elverişli değilken, alenen “peşin ceza” verir gibi tutuklulukları sürdürülüyor. Ama Reina katliamı dâvâsından tutuklu olanların önemli bir bölümünün “cihadı savunuyorum” demelerine rağmen salıverilmeleri mümkün oluyor.
FETÖ’yle mücadele “devr-i sabık” mı yaratacak?
FETÖ’nün başta yargı, ordu ve emniyet gibi kamu kurumlarında, üniversitelerde ve bir dizi sivil girişimde ciddi bir tahribata, yer yer çöküntüye yol açtığı doğrudur. Hepsinin arınması ve adalet ve eşitlik ilkesi üzerinden, ihtiyacı karşılayacak ve liyakata dayalı bir şekilde yeniden yapılanması hiç şüphesiz gereklidir. Toplum da bu yönelime destek verir.
Ancak, ne kurumların temizlenmesi, ne de yeniden ve liyakata dayalı olarak yapılanması konusunda iktidarın hakkaniyete uygun davrandığına dair güçlü işaretler gelmiyor.
OHAL ve KHK uygulamalarına dair on binlerce itiraz söz konusu olmuştu. AB’nin zorlamasıyla oluşan komisyon topu topu 300 dosyayı incelemiş. İşine dönenlerin sayısı 100’ü biraz geçiyor. Diğer dosyalar ise beklemeye devam ediyor.
Aslında iktidar, bir zamanlar ortağı olan FETÖ ile şu ya bu biçimde ilişkisi olanların neredeyse hepsini kapsayan bir tür “devr-i sabık” yaratıp, haklı haksız demeden aynı sepetin içine atmış, gidiyor. Bunun yarattığı travmayı, daha dikkatli davranılması yönündeki telkinleri ve itirazları ise umursamamaya kararlı görünüyor.
Yetişmiş insanları böyle tasfiye memlekete hizmet sayılır mı?
Hatırlarsınız; geçmişte çok sayıda akademisyen “Bu suça ortak olmayacağız” diye bir bildiri yayınlamıştı. “1128’ler Bildirisi”nin elbette bana göre eleştirilecek çok yönü vardı. Ama sonuçta bu, siyasî bir mesele olarak kalmadı. Hukuk alanına sokuldu. Yüzlerce akademisyen ne kadar yanlı ve yanlış olursa olsun görüşlerini açıkladı diye, o görüşler siyseten PKK’ya yarar ve bu da terör örgütü propagandası demektir gibi bir mantıkla tek tek yargılanmaya başladı.
Özü görüş açıklamaktan ibaret olan bir eylemin (demokratik bir hakkın kullanılmasının) bedeli akademiden atılmak, mesleğinden olmak, yıllarca cezaevinde yatmak mı olmalı?
Böyle bir mantık ve uygulamayla ülkenin yetişmiş insanlarına nefes alacak bir alan bırakmayacaksak, çoğunun çıkış yolunu yurt dışında aramasını da normal karşılamamız gerekmez mi?
Belediyelere yaklaşımda çifte standart
HDP’nin kazandığı yerel yönetimlerde, parti yöneticilerinin bir haylisi tutuklanırken, belediye başkanları görevden alındı ve yerlerine vali veya kaymakamlar kayyum atandı.
Bu bakımdan, PKK’nın politika ve tercihleri HDP’ye ödetiliyor diye bir algının ortaya çıkması şaşırtıcı olamaz.
Bugün bu partinin milletvekillerinden kimin içeride kimin dışarıda olduğunu takip edemez durumdayız. Bir eşbaşkanının milletvekilliği düşürüldü ve halen içeride. Diğeri, yani Demirtaş aylardır mahkemeye çıkarılmadı. Çünkü kelepçeli götürmek istiyorlardı ve istiyorlar. Şimdi üzerine tek tip kıyafet zorunluluğu da geldi mi, varın sonunu siz tahmin edin. İçeride bunlar olurken bu partinin TBMM’deki sözcüsü Osman Baydemir, “Kürdistan” sözcüğünü kullandı diye genel kuruldan iki gün çıkarılma ve maaşının üçte birini geri ödeme cezasına çarptırıldı.
AK Parti yöneticileri CHP belediyelerini de sıraya koyduklarını söylüyorlar(dı). Nitekim Ataşehir belediye başkanının İçişleri Bakanlığı’nca görevden alınıp hakkında soruşturma açılmasıyla bir süreç başlatıldı. AK Parti belediyeleri hakkında muhalif medyada yıllardır somut ithamlar yapılmasına rağmen bu doğrultuda harekete geçirilmeyen mekanizmalar, muhalefet belediyeleri için hızla çalıştırıldı. Bunu görmek kamuoyunda, “bu işin arkasında siyasal hesaplar var” algısına yol açtı.
Son yıllarda, başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerin AVM, dikey mimari ve rant kaosuna kurban edilmesinde, bu illerde yerel yönetimi elinde tutan AK Partili belediyelerin büyük sorumluluğu var. Hal böyleyken, “metal yorgunluğu” nitelemesiyle bu dönemin iktidar kanadı belediye başkanları “huzurlu bir emekliliğe” gönderilirken, muhalefet belediyelerine reva görülen didikleyici soruşturmaların yurttaşların dikkatinden kaçmayacağını sanıyorum.
Mecrasını arayan adalet
Türkiye için 2017 zor bir yıl oldu. Bu zorluğu yaşayanların başında da şüphesiz iktidar geliyor. Ama yaptığı tercih ve ortaya koyduğu uygulamalarla, bu zorluğun aşılmasında vatandaş desteğinin kaldıracı olabi lecekolan adaleti boşlaması, işini kolaylaştırmışa benzemiyor.
Adalete duyulan önü alınmaz istek ve hasret, şüphesiz önümüzdeki günler ve aylarda kendine makul, meşru ve birleştirici mecralar bulacak. Umarım iktidar girdiği hattı gözden geçirerek, bu toplumsal talebi sahiplenenler arasında yer almayı yeniden düşünür, gündeme alır.
Toplumsal hareketliliğin artacağı, muhalefetin seçimler nedeniyle ister istemez daha aktif olacağı bir yıla giriyoruz. İktidarın adalet dozu en aşağılarda seyreden politikaları böyle devam ederse, ülke olarak işimizin giderek zorlaşacağını söylemek için falcı olmak gerekmiyor.
Temennim, demokrasinin süratle toparlanması; adaletin güçlenmesi ve yaygınlaşması; siyasal ve toplumsal kutuplaşmanın yerini adım adım birbirini anlamaya ve makulde buluşmaya bırakması.
Bu yazıyı hazırlarken, bir yandan da adalet konulu makaleleri gözden geçiriyordum. Gözüme (anonim kaynaklı) “ Ne zulüm ne merhamet, yalnızca adalet” cümlesi çarptı. Başlığa onu koydum.
Herkese sağlıklı, huzurlu, iyi yıllar diliyorum.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022