Atilla YAYLA
Zamanımızda hemen her ülkede eğitim devletlerin kontrolü ve manipülasyonu altında. Devletlerin eğitime el atmasının asıl sebebi, deklare edilen, ortalama eğitim seviyesini yükseltmek, fakirlere yardımcı olmak, amatör velilerin yapamayacağını yaparak çocukları iyi eğitmek değil; genç vatandaşlara doğru değerleri ve davranış kalıplarını belletmek. Bu yüzden, devlet güdümünde eğitim toplumların doğal çoğulluğuna zıt, çünkü bir eğitimi birden fazla değer sistemine dayandıramazsınız. Hangi değer sistemini eğitimin zemini olarak tercih ederseniz edin mutlaka birileri dışlanacaktır.
Türkiye gibi yarı totaliter yarı otoriter geçmişten gelen ülkelerde devletin belki de yegâne amacı değer eğitimi vermektir. Eğitim sistemimiz buna göre dizayn edilmiştir. Bu sistemin ideolojisi Kemalizm'dir. Çocuklar Kemalist olmak üzere eğitilir. Demokraside bu kalıbı tek parti rejiminde olduğu gibi sıkı tutmak imkânsız olduğu için sistemin çatladığı ve yan dallar verdiği durumlar olmuştur. İmam Hatip liseleri bunun bir örneğidir. AK Parti iktidarları tarafından sisteme seçmeli Kur'an ve Siyer derslerinin yerleştirilmesi de. Ancak, bu adımlar eğitim ideolojisini değiştirmedi. Bu ideolojiye ve onun eğitim yoluyla gençlere zerk edilmesine karşı çıkmak politikacılar için de çok zor. Nitekim AK Parti'den bu yönde bir adım gelemedi. Bunu gören Liberal Türkiye oluşumu ideolojik endoktrinasyonun ana aracı olan İnkılâp Tarihi derslerinin kaldırılması için bir kampanya başlattı. Kampanya için hazırlanan beyannamede şöyle deniyor:
'Türkiye'deki mevcut milli eğitim sisteminde ders kitaplarının içerikleri, Milli Eğitim Temel Yasası (1739 sayılı yasa) dikkate alınarak, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından belirlenir. Milli Eğitim Temel Yasası'nda, ders kitaplarının içeriklerinin hazırlanmasında, tüm eğitim etkinliklerinde olduğu gibi, Atatürk İlke ve İnkılâpları ile Anayasa'da ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliğinin temel alınması gerektiği belirtilir. Çocuklardan Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, şapka inkılâbı, harf inkılâbı vb. inkılâplarla bağ kurmasını istemek, özgür bireyleri bir asır önce yaşanan bir olağanüstü hâl vizyonuna saplamaktan başka bir şey değildir. Aynı zamanda özgürlükçü eğitim pedagojisiyle de bağdaşmayan bu kısır beklenti doğrultusunda verilmekte olan Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi, tek etnik kimliği öne çıkardığı ve bu etnik kimliğin lütfuyla elde edilmiş bir özgürlük kurgusu yaptığı için geçmişe haksızlık ederken geleceği kurabilecek bir vizyon da geliştirememektedir. Bu dersin üslubu ve bu derse ait ders kitaplarının çoğulculuğu tehlikeli gören yaklaşımı, özgürlükçü, çoğulcu ve demokratik eğitim anlayışıyla taban tabana zıttır.
Yakın tarihi ve özellikle de Anadolu coğrafyasını zaman ve mekândaki derinliğinden koparan, kimlik ve kişilikleri görmezden gelen bu ders, bireylere tek ve arkaik bir ideolojiyi dayatmakta, çoğulcu, eleştirel ve nesnel düşünme becerilerini köreltmektedir. Geçmişteki yaşanmışlıkların hakkını vermeyen, geçmişini inşa eden kuşakları ötekileştirerek Cumhuriyetin efendileri ve potansiyel işbirlikçi, gerici paryalar şeklinde bölücü bir kurguya sahip olan Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersinin de kendisi gibi geçmişe gömülmesi gerekmektedir.
Türkiye'deki her yurttaş yakın tarihi, tıpkı gelişmiş diğer demokrasilerdeki gibi özgün ve nesnel kaynaklardan okuma hakkına sahip olmalı, bu konuda tek tipçi bir bakış açısına sahip olan zorunlu derslere ve ders kitaplarına maruz bırakılmamalıdır. Yakın tarihi nesnel bir geçmiş zaman muhasebesi olarak ele alan bir yaklaşım, özgür bireylerde barışın ve insan haklarının gelişimini sağlayacak bir bilincin doğmasına ortam hazırlayarak ülke ve insanlığın ortak huzuruna da katkı sağlayacaktır. Bu bakımdan İmparatorluktan Cumhuriyete Yakın Tarih Dersi şeklinde farklı bir formata sahip olan bir yakın tarih dersi, Türkiye'nin de altına imzasını koyduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS), 'devlet velinin inanç ve felsefi düşüncesine aykırı eğitim veremez' ilkesiyle de uyumlu olacak, bu anlamda Türkiye'nin modern demokratik ülkeler arasındaki özgürlükçü duruşuna da pekiştirecektir.
İyi bir gelecek ancak kendisiyle barışık, sağlam bir geçmiş zaman muhasebesiyle inşa edilebilir. Ağrılı acı zamanlardan çıkan bir toplumu bir arada tutmak ve yaralarını sarmak için kurgulanan yapay hatıraların değil, tarihin en büyük kırılmalarından biri yaşanırken Anadolu coğrafyasında omuz omuza veren bir neslin yazdığı tarihin yazılması, anlatılması için geç bile kalındı. Aşağıda imzası bulunan bizler, geçmişiyle daha barışık, daha üretken, yaratıcı, demokratik ve özgürlükçü bireylerden oluşan bir toplum için, zorunlu temel eğitimde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersinin kaldırılmasını ve yerine İmparatorluktan Cumhuriyete Yakın Tarih Dersi şeklindeki özgün bir formatla, nesnel içerikli bir dünya ve yakın dönem ülke tarihi dersinin konmasını istiyoruz'.
________________________________________
Kampanyaya destek olmak ve imza vermek için: http://www.inkilaptarihidersikaldirilsin.com
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019