Aydın ENGİN
Gezi’de ne oldu ?
Geziden ne kaldı ?
Korkmayın bir de ben yazacak değilim. Haftalardır bu soruyu cevaplayan yazılar okuduk, TV yorumcuları dinledik. Handiyse söylenmedik söz, yapılmadık değerlendirme kalmadı.
Kimileri gerçekten de ufuk açıcı, somut verilerden yola çıkan sağlam yorumlardı.
Kimileri ise deli saçması sınırında dolanan “sahibinin sesi” yorumlar. (Mesela Gezi’nin AKP iktidarına yönelen uluslararası bir komplo olduğunu ciddi ciddi yazanlar, kendilerinin bile inanmadığı besbelli kanıtlar göstermeye çabalayanlar, 140 karakterlik tweetleri belge olarak önümüze süren yürekler acısı laf salataları…)
Binlerce örgütsüz, eylem deneyimsiz, ama alabildiğine yaratıcı, alabildiğine hınzır genç kadın ve erkekler, ilk gaz saldırısının ardından Gezi alanını doldurunca bayrağını, pankartını, flamasını kapıp gelen solun irili ufaklı örgütlerini de -en azından bu yazıda- bir yana koyalım.
* * *
AKP’de ve onun ortalama zekalara seslenerek büyük hatip pozunda kostaklanan lideri için Gezi direnişinin anlamı neydi ve ne ?
Bu konuda genel kabul görmüş –neredeyse- ortak bir yorum var: AKP de, onun başkanı da Gezi direnişini anlayamadı, kavrayamadı, küçümsemeye kalktı, sökmeyince devletin şiddet aygıtının (Polis böyle de tanımlanabilir değil mi?) ardına sığındı.
Bu –neredeyse- ortak yorumun doğruluğundan, en azından doğrunun tümünü kucaklayabildiğinden kuşkuluyum.
Kimi okurlar için bir paradoks (=Alışılmışa aykırı düşünce, yargı), zorlama bir değerlendirme olarak görülebilir.
Olsun. Yine de tartışalım…
AKP’nin ve özellikle başkanının Gezi’den yükselen itiraz çığlığını iyi analiz (=Çözümleme) edemediği belli. Ama onları yönlendiren bu analiz yetersizliği değildi.
Bilinçlerinin derinliklerinde yer alan korku, daha direnişin en masum saatlerinde harekete geçti. Bilinçlerinin diplerinden yükseldi ve o korku gezi direnişi boyunca AKP’nin rotasını belirleyen ana eksen oldu. Neredeyse içgüdüsel, bütün sistem partilerinin (ve elbette AKP’nin) bilinçaltında yatan bir korku…
Hayır, darbe korkusundan söz etmiyorum. Siyasal geçmişlerinde darbe çığırtkanlığı ve darbe çağırıcılığı gibi utanç verici bir sabıka dosyası olan milliyetçi (=ulusalcı) örgütlerden de söz etmiyorum. AKP’nin tepe kadroları darbe tehlikesinin çok büyük ölçüde bertaraf edildiğini (ettiklerini) bilecek kadar kurnaz ve deneyimli. Korkuları bu yönden değildi.
Gezi’de oyunu bozan, denetlenmesi mümkün olmayan bir itiraz dillendiriliyordu. Tepeden tırnağa sivildi ve sadece o genç erkek ve kadınlarla kalsaydı şiddeti kesin olarak reddeden bir dünya görüşü fışkırmıştı.
Demokrasiyi gözümüzün içine baka baka “Yurttaş dört yılda bir sandık başına gider ve demokrasi bundan ibarettir” diye tanımlayanları derin korkulara büründüren de bu demokrasicilik oyununun bozulmasıydı. Gezi bu zırvaları yutmadıklarını ve bu oyunun bir parçası olmayı reddetiklerini olanca yaratıcılık ve muziplikleri ile ilan eden genç kadın ve erkeklerin direnişiydi.
Gezi direnişi boyunca bu sahici demokrasinın, katılımcı demokrasinin ürkek ve acemi deneyleri yaşandı. Şimdi bir üst evreye tırmanıldı. Meraklısı akşamlarını TV başında oturmak yerine İstanbul’un dört köşesindeki (Düzeltiyorum: 14 köşesindeki. Yine düzeltiyorum: Bu gidişle 114 köşesindeki) parklara bir uğrasın. Orada Gezi’nin yeni bir basamağa evrildiğini ve üstelik karikatürleştirilmiş temsili demokrasi’ye karşı katılımcı demokrasinin cesur ve bazan çocuksu ama pek yaratıcı örneklerini görecek…
Dünkü Tırmık’ta “Üçüncü cumhuriyetin tohumu” derken tam da bunu kastetmiştim. Sağlıklı, diri, gencecik bir tohum bu…
* * *
Dünkü Tırmık “Gezi deneyimi üstüne onlarca yazı yazılmalı” diye bitmişti. Bu düşüncem değişmedi, tersine pekişti.
Anladınız: Yarın da…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021