Aydın ENGİN
Başlığı yadırgadınız mı?
Niye?
Sahiden sakin bir gündü.
Olanlara bakalım:
İstanbul emniyet müdürü görevden alınıp merkez valisi yapıldı; yerine Aksaray valisi Selami Altınok getirildi. Önemli mi?
Gün boyu dört bakanın istifa edip etmediğine ilişkin medyada papatya falı açıldı. İstifa ettiler ya da etmediler. Önemli mi ?
Ankara’da AKP tepesindeki siyaset erbabı toplantı üstüne toplantı yaptı. Bunun ne önemi var? Bu günlerde başka ne yapacaklardı?
Fethullah Gülen, o ağdalı üslubu ile “İrticai faaliyetleri cezalandıran eski ve ünlü 163. maddeyi canlandırmaya çalışmak densizliktir” dedi. Yine aynı ağdalı üslupla olup bitenlerde kendisinin ve Cemaat’ın hiçbir dahli olmadığını söyledi. Bu mu önemli? Ya ne diyecekti? “Bizim çocuklara talimat verdim, onlar da Tayyip Erdoğan ve takımına karşı bu siyasal operasyonu başlattılar” filan mı diyecekti?
Yani…
Ne yeni bir tutuklama dalgası geldi, ne AKP’nin karşı darbesinin ipuçları belirdi.
Eh, en azından bu yazı yazılana kadar Tayyip Erdoğan da konuşmadı.
Demek ki bal gibi sakin bir gün geçirdik.
* * *
Ancak eğer siz de bencileyin gün boyu TV ekranlarından kağıt gazetelerin internet sayfalarına zıplayıp zapladıysanız at izinin it izine ne kadar karıştığını ve epeydir rastlamadığımız, yaşamadığımız bir haber ve yorum kirliliğinin hepimizi nasıl kuşattığını fark etmişsinizdir.
Bir örnek, sadece bir örnek: Zekeriya Öz soruşturmanın tepesinden alındı mı, alınmadı mı?
Bilen beri gelsin…
Gelin şu bir kaç günün dökümünü yapalım; sapla samanı ayırmaya çabalayalım; haber ve yorum kirliliğinde -askeri deyimle- bir “mıntıka temizliği” yapmaya çabalayalım.,.
Buyrun
* * *
Ortada üç, dört öbekte toplanabilecek suçlar var. Altın kaçakçığılığından, döviz kaçakçılığına, oradan hiç birimizin hayatında görmediği ve görmeyeceği miktarlarda rüşvetlere, devlet olanaklarının utanmazlık sınırını da aşmış, hırsızlık sınırına girmiş bir yağmaya payanda yapılmasından imar ruhsatları ve arsa tahsisleri ile kentin canına okuyacak yolsuzluklara uzanan suçlar titiz ve başarı ile gizli tutulmuş bir savcılık-polis operasyonu ile açığa çıkarılmış.
Şimdi kadar sızan bilgi ve belgeler bile ortada ağır, çok ağır suçlar işlendiğini kanıtlıyor.
Demek ki bütün bu ağır suçları gözardı edip “Bu AKP’yi yıkmak, Tayyip Erdoğan’ı yok etmek için tezgahlanan siyasi bir komplodur” edebiyatının laf salatasından öte anlamı ve önemi yoktur.
Ne yani, bu suçları (evet suçları) ortaya ister Cemaat, ister ABD, ister bilmem kimler atmış olsun, suçlar suç olmaktan çıkıyor mu ?
Soruşturmayı yürüten polis şeflerini görevden alıp, savcılara el çektirip, emniyet müdürlerini makaslayıp, buna karşılık oğulları üstünden ya da doğrudan bu suça bulaşmış bakanları bunca gündür görev başında tutmak suçluların üstüne gitmek değil, bu suç yığınından mümkün olduğu kadar az hasarla çıkma hesabı yapmaktır. Pis bir hesaptır bu ve bu saatten sonra da nafile bir hesaptır. Artık bu mızrak çuvala sığmaz, bu minareye de kılıf bulunmaz.
* * *
Peki, her biri ayrı bir soruşturma, kanıtlandığında da dava konusu olabilecek çeşitli suç öbeklerini aynı torbaya koyarak operasyona geçilmesinin anlamı ne ?
Sorunun kırk tane cevabı yok: Bu operasyon siyasal bir hedefe ulaşmak için hazırlanmış ve düğmeye basılmış.
Besbelli.
Besbelli çünkü Tayyip Erdoğan başta olmak üzere 11 yıllık AKP iktidarı taşıyamayacağı bir yara aldı. Düzeltilmesi neredeyse olanaksız bir itibar kaybına uğradı; cila döküldü, takke düştü…
* * *
Mıntıka temizliği dedik.
Olup bitene “Ne yani polislerin, savcıların görevi suçu ve suçluları ortaya çıkarmak değil mi” deyip bizi sadece bir adli olayla karşı karşıya olduğumuzu inandırmaya çabalayanlara da yüz vermeyelim; ortadaki ağır suçlar demetini önemsizleştirip “Siyaseti, sivil iktidarı yıkmak için uluslararası bir siyasal komplodur bu” diyerek “demokrasi savunucusu” rolüyle aklımızı çelmek, bilincimizi bulandırmak isteyenlere de pabuç bırakmayalım…
Ortada “ya o, ya o” denecek bir seçme zorunluluğu filan yok.
Tersine “hem o, hem o” diye kavranması gereken hem siyasi bir saldırı, hem adli bir operasyon var.
Siyasal saldırı siyasal gerilim romanı yazarlarını kıskandıracak kadar usta işi…
İşlenen suçlar ise dürüst yurttaşları, hele hele AKP’yi iktidara taşıma ve iktidarda tutmayı dinsel inançlarının bir gereği olarak kavrayan yurttaşları seçmen kimlikleri ile hesaplaşmaya zorlayacak kadar ağır…
Galiba bu toz duman dağıldığında özellikle AKP seçmenlerinin kendi kendileri ile hesaplaşmaları gereken bir süreç, bir yurttaşlık sınavı başlayacak…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021