Aydın ENGİN
Akıl vermek gibi olmasın ama yazıyı okumaya geçmeden bence T24’e Ankara’dan destek veren genç meslektaşım Arzu Yıldız’ın dünkü T24’de yer alan haberini okuyun. Eğer yayından düştüyse burayı tıklayın, haber karşınıza çıkacak.
Arzu Yıldız, yargıç ve savcıların kendi aralarında haberleşip tartıştıkları www.adalet.orgsitesine daldı ve ‘adli kolluk’u ‘adli kulluk’a çeviren yönetmeliğe karşı savcı ve yargıçların görüşlerinden bir seçkiyi önümüze koydu.
Seçkiden gözlediğim kadarıyla savcı ve yargıçlar Hükümet’in bir yönetmelik yayınlayarak adli kolluk görevi verilen polislerin soruşturmalarda kendi amirlerine bilgi vermelerini zorunlu kılmasından çok rahatsızlar. Bunun “adli kolluk” değil “adli kulluk” anlamına geldiğini söylüyorlar ve Barolar Birliği’nin yönetmeliğin iptali için yaptığı hukuksal başvuruya umut bağlıyorlar.
Derken…
Derken Baskın Oran eniştemden kısa bir e-mektup geldi.
(Parantez: O sahici eniştem değil, ama sahiciden de sahici eniştemdir. Ben Egeliyim, o memur çocuğu. Ege’de bulunmuş ama safkan Egeli değil. Ancak Ege’nin güzel kızlarından biriyle evlendi ve o yüzden eniştem oldu. Parantezi kapat)
Eniştem’in e-mektubunu, suç oluşturması ihtimali olan (Kih, kih!..) bölümleri “nokta nokta”larla atlayıp suçtan (Bir “Kih, kih” daha) arındırarak aktarıyorum:
“…… Başbakanımızın …………. özellikle son yaptığı iş. Resmi Gazete'nin iki gün önceki sayısında Adli Kolluk Yönetmeliği'ndeki değişiklik yayınlandı. Değişlikle ‘Büyük Rüşvet’ operasyonuyla gündeme gelen polisin üst makamlara haber vermeden operasyon yapabilme yetkisi kaldırıldı.
Kanuna kesinlikle aykırı. Kanuna aykırı yönetmelik olmaz; biz bunu Mülkiye birinci sınıfta okuduk………….
Ceza Mahkemeleri Kanunu’nun 164. maddesi şöyle diyor:
(2) Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adlî kolluğa yaptırılır. Adlî kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adlî görevlere ilişkinemirlerini yerine getirir.
(3) Adlî kolluk, adlî görevlerin haricindeki hizmetlerde, üstlerinin emrindedir.
Kanun bu kadar açıkken, yönetmelik böyle değiştirilemez.
Üstelik, 2005 yılında çıkarılan 25832 sayılı Adli Kolluk Yönetmeliği’nin 5’inci maddesi hükmü var. Şöyle:
‘Adli kolluk görevlilerine, adli görevi bulunmayan üstleri tarafından, yürütülen soruşturma ile ilgili emir ve talimat verilemez.’
Malum ya, Türk bürokratı anayasa, kanun, yönetmelik, tüzük takmaz. Genelgeye bakar.
Al sana genelge.
HSYK’nın 7 no’lu genelgesi şöyle diyor:
‘Adalet Bakanı ve mülki amirler (vali, emniyet müdürü) de dahil olmak üzere, savcılar dışında hiçbir merciin talepte bulunma ve adli kolluğa emir verme yetkileri kalmamıştır.’
………….. Buna gavurcada "obstruction of justice" derler. Yani adaleti engelleme.
Büyük, çok büyük suçtur.”
* * *
Eniştemden bu kadar.
Soruşturma yürürken, adli kolluk görevi verilmiş polisleri orayaburaya dağıtmak, soruşturmayı yöneten savcılara destek mi köstek mi olacaklarını bilemediğimiz iki savcı daha atamak, “tam güvenilmeyen” polis şeflerini darmadağın etmek çok güçlü bir paniğin göstergesiydi.
Şimdi ise “kanunun önüne geçemeyeceği” hukuk fakültelerinin birinci sınıfında okutulan yönetmelikler yayınlayıp “yangını söndürme”ye çabalamaları paniğin ötesine geçmiş.
Dedim ya, suç panikletiyor, panik çuvallatıyor.
* * *
İçinizden bazıları, “Ne bu böyle, biraz Arzu Yıldız’ın haberini, biraz da Baskın Oran’ın yazdıklarını aktarıp Tırmık’a ayrılan yeri doldurmuşun” diye dalga geçebilirler.
Haklılar.
Ama tembellikten değil. Birkaç gündür okuyup izlediğimiz, yaşayıp yazdığımız konular midemi de, ruhumu da berbat etti.
Siz yazıyı okuyadurun, ben kocaman bir tas kahve ve dört parmak konyakla kendimi tedavi edeceğim…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021