Aydın ENGİN
Ayrıntıları yazmayayım. Zaten bilmeyen kalmadı. TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) 17 Aralık ve izleyen günlerde ortalığa saçılan ses kayıtlarının montajolduğunu ilan etti. Böylece Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Durak Çetin’in TÜBİTAK’tan istediği bilirkişi raporu tam da istendiği gibi çıktı ve hafta sonunda başsavcılığa ulaştırıldı. Artık yeniden “yapılandırılan” yargı erkinin elinde kapı gibi bilirkişi raporu var: Ses kayıtları montajdır!..
Türkiye’nin en yetkin bilimsel kurumu, hele Ankara Hayvanat Bahçesi müdürlüğünden alınıp ilgili teknik biriminin başına getirilen Mustafa Sancar’ın da katkısıyla AKP elebaşılarının yolsuzluk davalarından aklanmalarının önü büyük ölçüde açıldı.
Malum 17 Aralık ve sonrasının birinci raundu Mart ayındaki yerel seçimlerde oynandı. AKP kurmayları bütün seçim kampanyasını “Paralel yapı” edebiyatı ile yolsuzlukları gölgeleme hedefi üstüne kurdular. Seçilmiş iktidara karşı bürokrasi ağırlıklı bir darbegirişimi vardı; gerisi palavraydı.
Sandık sonuçlarına bakıldığında bu manevra bir ölçüde başarıya ulaştı. Şiddetli bir siyasal çalkantının ucunun kendisine dokunacağını iyi sezen seçmen kitleleri AKP’ye oy desteği verdiler.
Böylece mücadelenin sandık bölümü az sıyrıkla atlatılmış oldu. “Aman AKP’ye yüklenmeyin, yoksa yeniden atanmışların seçilmişler üstündeki vesayetine dayanan eski günlere döneriz” edebiyatına hız veren; “temiz demokrasi” deyip, AKP iktidarına laf dokundurmaktansa, demokrasiyi savunurken “kirli de olsa” parantezi ardına saklanan kimi kalem erbabı dostlarımız da muratlarına ermiş oldu. Seçmen kitlesi üstünde belki kendisinin bile hesaplamadığı bir hezimet yaşıyan Cemaat sandıkta yenildi.
Ancak bir zamanların can ciğer kuzu sarması iktidar ortakları, yani AKP ile Cemaat arasında kopan amansız kavganın bir de yargı bölümü vardı. Açılmış ve Anayasa askıya alınmadıkça kapatılamayacak, şu ya da bu biçimde sonuçlandırılması gereken dosyalar vardı. Savcıları oraya buraya sürmek mümkün ama açılmış bir dosyayı sonuçlandırmadan kapatmak mümkün değil. Cemaat savcılarının yerine kendi savcılarınızı da getirseniz, yargı bürokrasisinin dönmeye başlayan çarklarını durduramaz; mesela fezlekeleri çöp sepetine fırlatamazsınız. Şöyle ya da böyle bir yargı kararıyla sonuçlandırmak gerekir.
En yandaş yargıç bile önüne konan delilleri elinin tersiyle itip, “Tamam deliller var ama ben yine de sanıkları beraat ettiriyorum” diyemez. Tek çare daha yargılama süreci başlamadan, dosyalar savcılık aşamasındayken delillerin geçersizliğini sağlayacak bir bulgu idi ve bulundu: Ses kayıtları montaj(mış)…
Bakmayın siz kopan yaygaraya; “Tübitak hece hece montaj yapıldığını bir kanıtlasın hele” diye bağırıp çağıranlara; “Uluslararası saygınlığı olan, teknik yetkinliği kanıtlanmış bir kurum raporu alınsın. Tübitak raporu ile olmaz” itirazlarına kulak asmayın. Tübitak işini yaptı. Artık suskunluk duvarının ardına çekilebilir. Savcılar da önlerine konan kapı gibi “Montajdır” raporuna bakıp vicdanları kanamadan ”Mevcut deliller ve bilirkişi raporu muvacehesinde kovuşturmaya yer olmadığı kanaatine varılmıştır” deyip, altına mührü, mührün üstüne de imzayı basabilirler…
* * *
Şey… Mideniz bulanıyor mu ?
Ben kusmak üzereyim de…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021