Aydın ENGİN
Sanırım siz de farkındasınız; AKP tepelerinin Suriye’ye ilişkin siyasal tercihlerinin yönü hızla değişmekte.
Önceleri “Orada Kürt kantonları kuruluyor. Bunlar birleşirse Suriye sınırımızda bir Kürt koridoru oluşur. Bu da ulusal güvenliğimiz için tehdittir. Buna izin vermeyiz”demekteydiler.
Irak’ın kuzeyinde bir Kürt ulus-devleti kurulmasına destek verirlerken Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt özerk bölgesine neden karşı olduklarını açıklama gereği filan duymuyorlardı.
Bir süredir bu tutum değişmeye başladı. Eski Osmanlı toprağı olduğu için Suriye ve Irak üstünde hak iddia etmeye başladılar. Ortadoğu’da sınırların zorunlu olarak yeniden çizileceği ayan beyan olunca Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ikilisi Suriye (ve belki ileride Irak) üstüne daha farklı bir hesap yapmaya ve bunun sonucu olarak da daha farklı bir siyaset izlemeye başladılar.
Teorisyenliğini ve ideologluğunu Ahmet Davutoğlu’nun, pişirip kotarıcılığını Başkomutan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Suriye operasyonları işte bu yürekler acısı siyasal hesaplardan kaynaklanıyor. Şimdilik sınırın bizim tarafından Suriye toprağına, yani bir başka egemen ülkenin toprağına bomba yağdırılıyor.
Sakın tutup da “Evet ama önce oradaki Kürt silahlı birlikleri bizim tarafa ateş açtı da, kahraman ordumuz ona cevap veriyor” demeye kalkmayın.
Derseniz sorarlar: Emin misiniz? Bu bir bilgiye mi dayanıyor, yoksa hükümet ve ordu kademelerinden yapılan “resmi” açıklamalara mı?
Derseniz sorarlar: Operasyon için gerekçe lazım olursa “Süleyman ŞahTürbesi’ne iki roket yollatırım, sonra da oraya saldırıldı diye harekete geçeriz,olur biter” gibi cümleler kuran gizli servis şefini hatırlamıyor musunuz?
Derseniz sorarlar: Peki, Suudi Arabistan’la birlikte Suriye’ye kuzeyden girecek 150 bin kişilik bir askeri güç üstüne hem Suudi kanadından, hem Türkiye’den yapılangayriresmi, yarıresmi ve resmi açıklamalara ne diyeceksiniz?
***
Bu kirli, kanlı ve boşa çıkacağı şimdiden belli hesapların altında ne yatıyor?
Denebilir ki, Tayyip Erdoğan “Suriye fatihi” olup kendisine başkanlık yolunu açacak yolun taşlarını döşemek istiyor…
Ancak bu hesapları sadece Erdoğan’ın hastalıklı bir tutkuya dönüşmüş başkanlık hevesiyle açıklamak mümkün değil.
Türkiye’de iktidarı ele geçirmiş ve 14 yıldır hükümet eden, yargı, ordu gibi geleneksel olarak laiklik karşıtı güçlere muhalif olduğu bilinen kurumları da kendine bağlamış “siyasal İslam”ın değişmez ve iflah olmaz bir tutkusu var: Fütuhat ve cihat…
Fatih Sultan Tayyip ile Ahmet Davut Paşa’larda somutlanan bu zihniyet üstüne uzun uzun da yazabilirim. Ama kafasına fes geçirince “daha çok Müslüman”olduğunu sanan ve Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Kadir Mısıroğlu nam zatın bir cümlesini aktarmak yeterli olacak. Osmanlı’yı diriltme düşleri kuran, fethi vecihadı dinsel ödev ve siyasal bir görev olarak benimseyen bu hastalıklı zihniyet şu cümlede nasıl da sırıtıyor:
“…vaktiyle 1. Körfez Harbi sırasında onun İçişleri Bakanı vasıtasıyla Özal’a anlattıklarımı Tayyip Bey’e de anlattım. Bu bir fırsattır, Kuzey’den hareket edin girinve çıkmayın dedim.”
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021