Aydın ENGİN
Pek çok, ummadığım kadar çok okur tepkisi geldi. Kimi övüyor, kimi sövüyor.
Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul il başkanı seçilmesi üstüne yazılan ve bunu CHP için bir fırsat olarak gören dünkü Tırmık’tan söz ediyorum. Övgülere, “Aydın Bey, ben de aynen böyle düşünüyorum” mesajlarına sevinirim.
Sövgülere sözüm yok. Alışkınım ve şerbetliyim.
Bu kadar çok tepki gelmesi elbette benim marifetimden değil; konunun özellikle CHP açısından çok yakıcı ve önemli olmasından kaynaklanıyor.
Okurların sövgü ya da övgülerine tek tek yanıt vermem olanaksız. Zaten gerek de yok. Ancak içlerinden cımbızladığım iki ilginç okur tepkisi üstüne birkaç paragraf yararlı olacak.
Buyrun...
***
İlk e-mektup bir kadın okurdan. Pek dostça değil. Ama önemli. Can alıcı paragrafı aktaracağım:
“... Aydın Efendi, elini CHP’den çek. Ben unutmam, sen yıllar önce, Cumhuriyet’te sosyal demokrasinin Marx ve Engels’e dayandığından, sosyal demokrat partilerin onları fikir babası olarak kabul ettiğinden söz eden bir yazı da yayımlamıştın. Ben de ‘Bunca yıllık sosyal demokratım böyle bir yalanı ilk kez duyuyorum’ diye seni kınamıştım. Sosyal demokrasi Atatürk’ün yoludur.Kemalizm sosyal demokrasidir. CHP işte o yüzden sosyal demokrat olduğunu,ortanın solunda konumlandığını ilan etmiştir...”
Önce bu belleğe şapka çıkarırım. Okur, benim elimden çıkmış, ama çoktan unuttuğum, Cumhuriyet’te yayımlanmış bir yazı dizisinden söz ediyor. Arayıp buldum. Okur haklı. Sosyal demokrasinin kökeninin Karl Marx ve Engels’e dayandığını, bütün sosyal demokrat partilerin “anası” kabul edilen Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (bugünkü SPD) iki ünlü ve saygın Alman Marksisti Wilhelm Liebknecht ve August Bebel tarafından 1875’te kurulduğunu anlatıyor. Sosyal demokrasinin tarih içindeki değişimlerini, dönüşümlerini sergiliyor. Bütün Avrupa sosyal demokrat partilerin soyağaçlarının kökünde önce Marx ve Engels’in, sonra da Liebknecht ve Bebel’in yer aldığını gösteren çizimler de dizide yer alıyordu.
Anlaşılan “bunca yıllık sosyal demokrat”(!) okurun bana laf çarptırmak yerine biraz tarihe bakmasında yarar var. Bugün için bu çok da kolay. Google aleyhüsselam uzun uzun anlatıyor...
“Kemalizm sosyal demokrasidir” yargısına gelince...
Gelmeyelim daha iyi.
Kestirmeden “I-ıh, değildir” deyip geçelim...
***
Okur tepkileri arasından cımbızlayıp seçtiğim ikinci mesaj ise “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Mustafa Kemal’in yoldaşlarıyız” sloganlarında anlatımını bulan ayrışmaya değiniyor. Tuhaf cümleler eşliğinde görüşünü açıklıyor. O paragrafları aynen aktarıyorum:
“... Mustafa Kemal’in askeriyiz sloganı salt CHP sloganı değildir. Asi MustafaKemal’in ‘ayağa kalkın’ çağrısıdır. Kanlı Göztepe-KSK taraftarların, GS-FB-BJK taraftarlarının ‘bu amaçta birleştik’ çağrısıdır. Kim ki bu çağrıya uzak, bizden değildir...”
Ne diyeyim?
“Kim sizdendir, kim değildir”i ben bilemem.
Buna kim karar verir? Onu da bilemem. Ancak seçilmesine çok sevindiğini belirttiği Canan Kaftancıoğlu’nun “CHP için bir şans” olduğunu ileri sürüyor ve ardından ekliyor: “Bu yoldaş demek daha doğru safsatasından kurtulacaktır”.
Herhalde bir bildiği var ki bu kadar kesin ve keskin bir yargı veriyor.
Ben CHP’li değilim. Kimseye akıl vermek niyetinde de değilim. Benim işim değil bu. Ancak kişisel görüşümce “safsata”dan kurtulmak değil onu derinleştirmek gerekir.
Asker tartışmadan buyruklara uyandır. “Ateş” buyruğu gelince ateş eder, “ateşkes” denince parmağını namludan çeker. Tartışmaz. Buyruklara uyar.
Yoldaşlığın ise özgürce düşünüp farklılıklardan ürkmeyip faşizme karşı ya da diktatörce yönelimlere karşı yine de el ele tutuşmayı, omuz omuza vermeyi başarmak demek olduğunu düşünenlerdenim.
Bitirirken bir bilgi notu: Bütün (evet: Bütün) sosyal demokrat parti üyeleri, başkanından aday üyesine kadar birbirlerine yoldaş diye seslenirler. Sosyal demokrat CHP ne diyeceğine kendi karar verecek. Tartışma başladığına göre er geç vermek zorunda kalacak...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021