Aydın ENGİN
Adı Selin Sayek Böke.
CHP milletvekili. 24 Haziran’da yeniden milletvekili seçilecek. Kesin. CHP içinde “Gelecek İçin Biz” diye adlandırılan grubun kurucu üyelerinden. Akademisyen. Galiba doçent. İktisat biliminin Türkiye’deki “en iyileri”nden sayılıyor.
Ama benim için o sadece Füsun Sayek’in kızı.
Füsun Sayek’i bildiniz mi?
Tamam, Türk Tabipleri Birliği’nin ilk kadın başkanıydı. Tamam, on yıl o zorlu örgütü zorlu günlerde taşıdı.
Ama ben arkadaşım Füsun Sayek’ten söz ediyorum.
1979 kışında, ayazın ısırdığı bir Ankara akşamında, bizim gibilerin gittiği bir meyhanede siyaseti bir yana itip küçücük kızından söz eden ve gözlerindeki öfke ve kederi saklayamayan Füsun Sayek’ten…
- Biz elbette bu ülkede olacağız. Bir yerlere gitsek bile yine buraya döneceğiz.Ama Aydın, küçücük kızımın bu kan gölüne dönmüş ülkede büyümesiniistemiyorum. Suç mu bu?
Ve 2006 sonbaharında, bir hastane odasında. İkimizin de bunun bir veda buluşması olduğunu bildiği bir Ankara sabahında. Hiç kanserden söz etmedi. Kızından çok söz etti. Çok övündü. O haliyle bile gözlerinin içi gülerek övündü…
- Bir görsen bayılırsın. Çok sevimli ve çok akıllı. İyi yetişti o. Bizim gibi değil;bildiğini iyi biliyor, bildiğini iyi anlatıyor. Bir görsen bayılırsın…
Bir değil birkaç kez gördüm.
İstanbul’da CHP’nin ilginç ve anladığım kadarıyla önemli bir ekonomik projesinin sunumunda… Ankara’da sınırlı saatlere sığdırabildiğim bir söyleşide…
Yine Ankara’da CHP’nin son kurultayında, kürsüde… Yine de Füsun Sayek’in kızı Selin Sayek Böke üstüne bir Tırmık yazmak aklıma da gelmedi, gerek de duymadım.
Ta ki…
Ta ki geçen cumartesi sabahı, Fox TV’de, İlker Karagöz’ün konuğu olduğu Çalar Saat programında onu izleyene kadar.
***
Beğenen olmuştur, beğenmeyen olmuştur. Ekranda savunduğu ekonomik görüşlere katılan olmuştur, katılmayan olmuştur. Söylediklerine bakmadan, sadece ekranda pırıl pırıl gülümseyen, gencecik yüzüne ve hiç teklemeden konuşmasına, konusuna şaşılacak ölçüde egemen oluşuna değer biçenler olmuştur ya da olmamıştır…
Ha, bir de o gün o programı seyretmeyen olmuştur…
Olsun. Televizyon seyretme özürlü ben seyrettim.
Selin Sayek Böke’den günümüz sosyal demokrasisinin ekonomiye yaklaşımını dinledik.
Neredeyse 50 yıldır sosyal demokrat bir partiye dönüşmeye çabalayan ve hâlâ ve henüz bunu becerememiş CHP’yi izlerim. Bülent Ecevit’in, “Köykent”ütopyasını da okudum, dinledim; “Toprak işleyenin su kullananın” gibi çok söylenmiş ve hep slogan düzeyinde kalmış iddialarını izledim. Deniz Baykal’ın “Anadolu solu” adını taktığı laf salatasını da…
Son yıllarda genel demokratik talepler ötesinde seçim bildirgelerinde, kurultay bildirgelerinde geçiştirilen ekonomik projelerini ya da tercihlerini de…
Ya sosyal demokrasinin kuruluş yıllarından kalma yani bayatlamış, aşınmış, aşılmış ve terk edilmiş hedefler üstüne paragraflar döktürülmüştü ya da sosyal demokrasiye yabancı yaklaşımlar, programatik öneriler…
Günümüz sosyal demokrasi kuruluş yıllarından farklı olarak artık kapitalizmi aşmayı değil kapitalizmi insancıl ve katlanılabilir kılmayı hedefliyor. Serbest piyasa ekonomisini reddetmiyor ancak sosyal devlet ilkesini de savunmaktan geri kalmıyor.
Selin Sayek Böke bugünün sosyal demokrasisini içselleştirmiş ve Türkiye toprağında gerçekleştirilebilir modelleri üstüne kafa yormuş. Bunu pek güzel anlattı. Türkiye’nin jeopolitik konumunu bugüne kadar sadece militarist yaklaşımla gören geleneksel siyaset esnafının tersine, bunu ekonomiyi sağlıklı işletebilecek bir jeopolitik coğrafi konum ve bir fırsat olarak değerlendiriyor.
Uzun bir TV programında Sayek Böke’nin söylediklerini tek tek ele alıp değerlendirmek bir gazete yazısının harcı değil.
Zaten benim niyetim de bu değil.
Ben sadece CHP laf kalabalığının ötesinde bir ekonomi programı oluşturmaya niyetliyse Sayek Böke’nin önerileri üstüne iyice kafa yorması gerektiğini vurgulamak istedim.
***
Bir de…
Bir de Füsun Sayek arkadaşım hâlâ aramızda olsaydı ona diyeceğimi okurlarla paylaşmak istedim. Şöyle derdim:
- Füsuncuğum, bugüne kadar Selin’i “Füsun’un kızı” diye tanıdım, tanıdık.Bundan böyle seni “Selin’in annesi Füsun” olarak tanıtacağım…
Füsun hem kabullenir hem mutlu olur hem fırsat bilir kızıyla bir kez daha övünürdü…
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021