Aydın ENGİN
Oyları yüzde kaç düşerse zafiyet olur? Bu ittifak kaç belediye başkanlığı kaybederse zafiyettir?
Dikkatinizi çekerim, başlıkta "soruyorum" demedim, "harbiden soruyorum" dedim. Öyle dedim çünkü soruların cevabını kendim bulamadım. Sorduklarımın açıklamaları da beni ikna etmedi. O yüzden çaresiz, kudretli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisine sormaya karar verdim.
Sorular, daha doğru bir deyişle sorun şu:
Bir kaç gündür İçişleri Bakanı yerel seçim çalışmaları için ülkede dört dönüyor. Konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor.
Hepsine yetişemem, buraya da sığdıramam. Sadece ikisini seçiyorum.
* * *
Birincisi: 9 Mart'ta İstanbul'un boğaz semti Beykoz'da konuştu. Sanırım hepiniz okudunuz. Sadece hatırlatmak için konuşmanın ana cümlesini buraya aktarıyorum:
"Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu 'Terör örgütü cenazesine giden Sezgin Tanrıkulu'ndan nefret ediyorum. Onlarla aynı parti altında bulunmaktan tiksiniyorum' desinler. Haydi desinler ya."
Bu ne demek şimdi?
Hayır, hayır, "terör örgütü cenazesi" olmaz gibi Türkçe ve mantık düzeltmesi filan yapmayacağım.
Cevap arayıp bulamadığım çok daha tuhaf bir istek ve ben bu isteğin nasıl karşılanabileceğini bulup çıkaramıyorum.
Öyle ya, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ve İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun ne yapmaları gerekiyor?
Tek başlarına kaldıklarında kendi kendilerine "Sezgin Tanrıkulu’nu sevmiyorum. Ondan tiksiniyorum" diye konuşmaları yeterli mi? Yoksa kameraların karşısına geçip "Ben Sezgin Tanrıkulu'ndan nefret ediyorum. Ondan tiksiniyorum" mu demeleri gerekiyor? Yoksa yazılı birer açıklama yaparlarsa mı İçişleri Bakanı "Hah şimdi oldu. Tatmin oldum" diyecek?
* * *
Gelelim ikinciye:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu kez de 11 Mart'ta Aydın'ın Söke ilçesinde konuştu:
"31 Mart akşamı Cumhur İttifakı'nda bir zafiyet olursa, bunu da Doğu ve Güneydoğu'ya giden bir kardeşiniz olarak söylüyorum, ertesi sabah 1 Nisan'da 6 yaşındaki masum çocukların eline silah vererek kaymakamlık ve valilikleri altüst ederler."
Haydi buyrun; burdan yakın.
"Cumhur ittifakı" denen siyasal nikâhta bir "zafiyet olması" ne demektir?
Oyları yüzde kaç düşerse zafiyet olur? Bu ittifak kaç belediye başkanlığı kaybederse zafiyettir? Kaç belediye başkanlığı kazanılırsa zafiyet olmadığı anlaşılacaktır?
Diyelim son seçimdeki oylarda yüzde bilmem şu kadarlık bir düşüş zafiyet sayılacak. Diyelim şimdiki belediyelerden şu kadarı kaybedilirse bunun adı zafiyet olacak. Abuk sabuk bir ölçü ama zaten "diyelim" parantezine alıp yazdım. Yani cümlenin bu bölümünü geçebiliriz.
Peki cümlenin öteki bölümü ne olacak?
Gözünüzün önüne getirin (zor ama gayret edin). 1 Nisan sabahı seçim sonuçları belli olmuş ve Cumhur İttifakı az ya da çok zafiyete uğramış. Birden 6 (yazıyla altı) yaşlarında çok sayıda çocuk, ellerinde boylarının iki katı uzunlukta kalaşnikoflarla kent, kasaba sokaklarında belirecek ve kaymakamlıkları, valilikleri altüst edecekler.
Bunu rastgele biri söylese, bir ruh hekimine görünmesi önerilir. Ama söyleyen akıl sağlığının yerinde olması gereken (yoksa içişleri bakanlığında tutulmazdı değil mi ?) ve devletin en kilit bakanlığının başında olan biri.
* * *
Hayır, epey uğraştım ama bu sorulara inandırıcı bir cevap bulamadım. Danışıp sorduklarım da dişe dokunur bir açıklama yapamadılar. O yüzden harbiden Süleyman Soylu'nun kendisine sormaktan başka çare bulamadım.
Sayın Soylu,
Siz hatırlar mısınız bilemem. Yıllar önce, siz henüz Demokrat Parti genel başkanlığını Mehmet Ağar'dan devralmış muhalif bir siyasetçiydiniz. Birlikte Kanal 7'deki bir tartışma programına katılmıştık. Reklam arasında size "AKP iktidarına karşı çok sert gittiniz Süleyman Bey. Ben korkar, bu kadarını söyleyemezdim" diye takıldım. Siz de "Yok canım neresi sert söylediklerimin" deyip kahkahalar attınız...
O günkü izlenimim derdini, düşüncesini anlaşılır bir dille anlatan bir siyasetçi ile karşı karşıya olduğum idi.
Şimdi "derdini düşüncesini anlaşılır bir dille anlatan" bir siyasetçi olarak yukarıda alıntıladığım sözlerinize ilişkin sorularıma bir cevap lütfeder misiniz?
Hani benim gibi "Acaba ne demek istiyor bakan" diyen epey yurttaş olduğu kanısındayım. Belki bazıları seçmeninizdir.
Mümkünse bir açıklamayı esirgemeyin bence...
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021