Aydın ENGİN
Hani benim anamın ak sütü gibi hak ettiğim "sürekli basın kartı"mı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı hâlâ inceliyor, benim gazeteci olup olmadığıma bir türlü karar veremiyor ya…..
Hani benim biricik arkadaşım Tuğrul Eryılmaz’ın da basın kartı yenilenmiyor ve Tuğrul Eryılmaz’ın gazeteci olup olmadığına bir türlü karar verilemiyor; onun birkaç gün önce T24’te yazdığı gibi galiba Türkiye’deki belli başlı iletişim fakültelerinde hocalık yapması, yüzlerce gence gazetecilik mesleğini, ille de "haber nedir ve ne değildir"i öğretmiş olması önemli olmasa gerek ki kart yenileme başvurusu inceleniyor, inceleniyor ve inceleniyor ya…
Hani Cumhuriyet’te Ankara Temsilciliği, Milliyet’te Genel Yayın Yönetmenliği, Hürriyet’te yazarlık yapan Yalçın Doğan arkadaşımın basın kartı incelemede olduğu için yenilenmiyor, Yalçın Doğan’ın gazeteci olup olmadığına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca bir türlü karar verilemiyor ya…
Hani benim sevgili kapı yoldaşım, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olan zatın doğumundan yıllar ve yıllar önce çıkan Devrim Gazetesi’nde başlayan meslek yaşamında Cumhuriyet Ankara Büro Şefliği, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmenliği, Sabah, Milliyet yazarlığı duraklarından geçip T24 durağına gelmiş Hasan Cemal arkadaşımın sürekli basın kartı yenilenmiyor, Hasan Cemal’in sahiden gazeteci olup olmadığı hâlâ ve hâla inceleniyor ya…
Milliyet’te ekonomi servisi şefliği, Artı 1 TV Ankara Temsilciliği, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmenliği yapmış ve şimdi de T24’te kapı yoldaşım, "Haber var" diye uçurumun dibini göstersen düşünmeden atlayacak kadar mesleğimizin delilerinden Murat Sabuncu kardeşimin de gazeteci olup olmadığına hâlâ karar verilemedi, basın kartı yenilenmedi, inceleniyor ya…
Bu niyetle, geçen hafta T24’te kendi durumumla sınırlı bir dilekçe yazdım (okumayanlar dilerlerse tıklasınlar) ve Fahrettin Altun’a Açık Dilekçe başlığı ile yayınladım ya…
Dilekçeme Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olan zattan herhangi bir cevap gelmedi ya…
Cevap gelmeyişinde şaşılacak bir yan yok ya…
Meğer fena halde haksızlık etmişim.
Meğer ben ve basın kartları yenilenmediği için homurdananlar kesinlikle haksızmışlar. İnceleme ne söz, onlara basın karttı verilmesi bile -bence- mümkün değil.
Çünkü ben ve onlar meğer gazeteci değil(mişiz)
* * *
Dalga geçtiğimi düşündünüz değil mi?
Şimdi sizi susturacağım. Hem de resmi belge göstererek susturacağım.
Basın kartlarının bir türlü yenilenmemesi üzerine itirazlar, homurtular yükselince başında büyük devlet adamı Fahrettin Altun’un bulunduğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı "Doğru bilinen yanlışlar" başlığı ile biz kendini gazeteci sanan aymazlara ve bu konuda kafasında soru olan herkese yönelik aydınlatıcı bir açıklama yayınlamış. Benim, bana yollayan bir İletişim Başkanlığı çalışanı sayesinde haberim oldu. (Fahrettin Altun için özel not: Hiç ısrar etmeyin, o çalışanınızın adını açıklamam. Belki bilmiyorsunuzdur, bizim meslekte kaynak açıklanmaz).
Ey okur, şu resmi belgeye bir bakın hele. Özellikle sağ tarafında bir küçük, bir büyük üçgen ve bir daireden ibaret bir grafik eşliğinde anlatılan "Kimlere basın kartı verilmez" bilgi notuna dikkat edin.

Orada açıkça yazıyor:
13.772 gazetecinin basın kartları yenilenmiş.
894 gazetecinin yenileme başvuruları ise halen değerlendiriliyor, yani inceleniyormuş.
İncelenen ne?
Gerçekten mesleki faaliyet icra edip etmediği.
Hakkında verilmiş bir mahkûmiyet kararı.
Meslek onurunu zedeleyici tutumları.
Ve…
Evet veeeee: Herhangi bir terör örgütüyle bağlantı şüphesi…
İnanmadınız.
Valla siz bilirsiniz. Önünüze bir devlet kurumunun, hem de Cumhurbaşkanlığı gibi en tepedeki bir devlet kurumuna bağlı İletişim Başkanlığı’nın nal gibi belgesini koydum.
Eğer bir terör örgütüyle bağlantı şüphesi varsa o gazeteciye basın kartı verilmez.
"Bir hukuk devletinde şüphe ile bir karar ve yaptırım olmaz" filan gibi çocukça düşünceler mi geçti kafanızdan.
Geçin bunları bir kalem.
Büyük devlet adamı Fahrettin Altun ve adamları şüphelendilerse, kendileri şüphelenecek kadar bilgiye sahip değillerse, polis istihbaratının, o da olmazsa MİT’in bilgisine başvurmuşlar ve şüphe bilgisi aldılarsa konu kapanmıştır, o gazeteci artık gazeteciden sayılmayacaktır.
İtirazı olan?
İtirazı olsa ne olur, olmasa ne olur. "Saray rejiminde "yaşıyoruz, farkında değil misiniz?
* * *
Farkettiyseniz yukarıda gazeteci adları sayarken bilerek mesleğin kıdemlilerinden örnekler seçtim, bizden sonraki kuşaklardan örnek vermedim. Bakarsın onların basın kartlarını yenileyecekleri varsa, vazgeçerler.
Peki siz Hasan Cemal’in, Tuğrul Eryılmaz’ın, Murat Sabuncu’nun, Yalçın Doğan’ın, Aydın Engin’in herhangi bir terör örgütü ile bağlantıları olduğundan şüphelenmiyor musunuz?
Son soruya "hayır" cevabı verenlerden, cevap bile vermeden gülenlerden ciddi olarak ve fena halde şüpheleniyorum.
Haberiniz olsun.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021