Aydın ENGİN
Bütün bir haftamızı mafya babaları, siyasetin mafyalaşması, mafyanın siyasileşmesi kapladı. Öyleyse bugünkü mavra da mafya raconu, mafya babaları, mafya babalarının "bilgeliği" üstüne olsun…
Daha önce bir yerlerde bu macerayı yazdım galiba ama, en azından T24'te yazmadığıma eminim.
Öyleyse buyrun…
* * *
1971 yazı. İstanbul'da Kartal Maltepesi'nde, zırhlı tugayın içindeki askeri hapishanedeyiz. Alt katta Deniz Harp Okulu öğrencileri ve bazı solcu subaylar, giriş katındaki iki koğuştan küçüğünde İlhan selçuk, Nihat Sargın, Şadi Alkılıç, Şiar Yalçın, Çetin Altan gibi solcu abilerimiz yatıyor.
Büyük koğuş ise THKP-C, THKO, TKP, TİP davaları sanıklarının. Hani 1971 sonbaharında Mahir Çayan ve Cihan Alptekin ve arkadaşlarının tünel kazıp tüydükleri büyük koğuş.
Hapishane müdürü olan yarbay her koğuşun bir temsilci seçmesini ve koğuşla yönetim arasındaki ilişkilerin sadece bu temsilciler üstünden yürümesini istedi. Hani şu asker kafasının pek meraklı olduğu "silsile-i meratip" (hiyerarşi) kuralı.
Demokratik bir seçim oldu. THKP-C temsilcinin THKO'dan, THKO da THKP-C'den olmasına yanaşmadığı için koğuş temsilciliğine oybirliği ile TKP davası sanığı "revizyonist" Aydın Engin seçildi. Artık koğuşun iç düzeni ve dış ilişkileri ondan soruluyor…
Bir akşamüstü koğuşa iki yeni tutuklu getirdiler: Ünlü mafya babası Dündar Kılıç ve ünsüz mafya babası Sultan Demircan.
Koğuş temsilcisi "yenileri" teslim aldı. Ranzalarını gösterdi. Kurala göre son gelen(ler) koğuş kapısına en yakın ranzaları alır. Yenilere de o ranzalar düştü.
Sultan Demircan nam "baba" ranzasına baktı, suratını buruşturdu, temsilciye dönüp hırıldadı:
- Bize dip tarafta iki ranza ayarla koçum. Bu kapı ağzında volta mahallinin gürültüsünden rahat uyunmaz.. Sonra gece vakti giren çıkan filan di mi?
Temsilci omuz silkti:
- Bu koğuşta kural bu koçum. Son gelen kapı ağzı ranzaları alır. Tahliye edilen çıkarsa sizleri onların yerine alırım. Şimdi gösterdiğim ranzalara yerleşmeye bakın siz…
Temsilci sırtını dönüp yürüdü ama Sultan Demircan arkasından seslendi:
- Bana bak koçum, sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun
Temsilci bütün koğuşun arkasında olacağından emin, kostaklanarak geri döndü, bir çalımla mafya babalarına yaklaştı:
- Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Ama siz burada kimlerin yattığını öğrenseniz iyi olur. Burası devrimcilerin koğuşu. Burada herkes konan kurala uyacak. Siz de uyacaksınız. Ranzalar kapı ağzında. Tamam mı koçum?..
Sultan Demircan böyle posta konmasına alışmamış besbelli. "Bana baaaak…" diye bir hamle yaptı ama hamlesi de, cümlesi de yarıda kaldı. Dündar Kılıç onu kolundan tutup sertçe çekti:
- Akıllı ol oğlum… Bunların hepsi siyasi oğlum. Senin tanıdıklarına benzemez bunlar. Bu adam bugün mahpus, yarın başbakan tamam mı? Şimdi kapa çeneni de kapı ağzı ranzalarına yerleşelim….
Sonra temsilciye döndü:
- Sen bunun kusuruna bakma arkadaş, Burası gibi mekanlarda acemi daha. Ben siyasilerle çok yattım. Raconu bilirim yani…
* * *
Ertesi gün Cihan Alptekin temsilcinin yanına geldi:
- Kazatecim, ha pu iki uğursuz, sabah kahvaltıda koğuştan pirini hizmetçi tutmuşlar... Ha şunlara bir cörün daaa, yoksa tatsızlik çikacak…
Cihan Alptekin haklıymış. Temsilci öğle yemeğinde bir baktı ki iki mafya babası oturmuş yemeklerini yiyorlar; Bartın taraflarından bir orman köylüsü onlara hizmet ediyor.
Köylünün evinde jandarmalar ormanda yol açmak için kullanılan dinamitlerden tırtıklanmış beş altı dinamit lokumu bulmuşlar, "Vay terörist yakaladık" deyip İstanbul'a yollamışlar. İstanbul'da sıkıyönetim kargaşasında garibim orman köylüsü büyük koğuşa düşmüş. Sessiz sedasız, başına gelenleri anlamlandıramayan bir gariban..
Temsilci mafya babalarının masasına dikildi. Sultan Demircan'ın suratına bile bakmadan Dündar Kılıç'a seslendi:
- Bu olmadı Dündar Kılıç. Bizde kimse kula kulluk etmez, kimse kimseye hizmetçi durmaz.
Dündar Kılıç kaç yılın babası. Anında kaptırdı, anında Bartınlı köylüye gürledi:
- İbrahım gelsene lan masaya. Kaç defa söyleyeceğim. Ne oyalanıyorsun hâlâ orada… Gel çök şuraya…
Bartınlı o günden sonra tahliye olana kadar yemeğini mafya babalarıyla aynı masada yedi ve masayı da kendi aralarında nöbet düzeni kurup topladılar.
Temsilci de birkaç gün sonra tahliye olan birkaç kişiden kalan diplerdeki bir ranzaya Dündar Kılıç'ı yerleştirmek istedi. Dündar Kılıç boynunu büküp gülümsedi:
- Yapma gazetecim. O dersini aldı, cezası da bitsin artık. Ona da benim bitişik ranzayı veriver…
Sultan Demircan, temsilcinin yüzüne bakmadan hemen eşyalarını kaptı, telaşla dipteki ranzaya yerleşti.
Dündar Kılıç da yine gülerek temsilciye göz kırptı…
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021