Aydın ENGİN
Bugün yeni yılın ikinci günü. İlk gün yazsaydım yakışık almazdı. Ama artık yeniden yürek karartan, öfkeler taşıran gündemimize dönebiliriz…
Oysa ben 2020'yi uğurlamış, 2021'e de pek güzel başlamıştım.
Yılbaşı gecesi üç kişiydik ve hiçbir farklı özelliği, abartısı olmayan "yılbaşı masamız"da çok kalmadık. Yılbaşı gecesinin armağanını TRT 2 veriyordu: Canlı yayınla Berlin Flarmoni Orkestrasının yılbaşı konseri.
Soluk tutmacasına izledik.
Ne diyeyim? Yorgun saat 12'yi vurduğunda yeni yıl için kadeh kaldırıp, kulaklarımızda konserin nağmeleri ile yataklarımıza mutlu, içimizde çiçekler açarak gittik.
Sonra yeni yılın ilk günü başladı. Epey geç uyandık ve fazla da gecikmeden, öğle vakti yine TRT 2 ekranın karşısına geçtik. Bu kez Viyana Senfoni Orkestrası'nın geleneksel yeni yıl konseri.
Çok incelmiş bir sanatsal sunu, aylardır, yıllardır hoyratça karartılmış içimizi bir kez daha yıkadı.
Artık akşamüstüydü. Artık işbaşı yapma, bilgisayarın karşısına oturma vakti gelip çatmıştı.
Yani yeniden ülkenin gündemine dönme vakti.
Gündemden öfkeler kabartan ama bir yandan da yurttaş olarak ödevlerimizi hatırlatan bir örneği, utanç veren bir örneği okurlarla paylaşmak üzere "klavye başı" yapıldı…
Yazık bana. Yazık size. Yazık bize…
* * *
Yılbaşı telaşı, dört günlük "ev hapsi"ne hazırlık derken ola ki gözünüzden kaçtı.
T24'te kapı yoldaşım Yalçın Doğan'ın iki gün önce, 30 Aralık'ta bir yazısı yayımladı: AKP'yi rahatsız eden madde, bunu sakın unutmayın!..
Okumadıysanız Tırmık'ı hemen burda terk edip o yazıyı okumalısınız. Okuyduysanız bence üstünde düşüne düşüne bir kez daha okumalısınız.
Ben tümüyle oradan alarak özetleyeceğim
* * *
1989 yılında yedi ülke Amerika, Japonya, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada ve İngiltere uluslararası bir örgütün temellerini attı: Financial Action Task Force. Kısaltması FATF; Türkçesi "Mali Eylem Görev Grubu".
Amacı yalın, önemli ve saygın:
"Kara para aklama, yolsuzluklarla mücadele, terörün finansmanı, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına yönelik uluslararası tehditlerle mücadele..."
Sizleri bilemem, ama görevi olup biteni izlemek olan ve bunu yaptığını sanan ben ilk kez duyuyorum. Yalçın Doğan uyarmasa farkında ile olmayacaktım. Keza konunun TBMM'de görüşüldüğü sırada Ankara gazetecilerinden dişe dokunur bir haber, yorum okumadım. (Belki ben atlamışımdır.)
Bu örgüte 198 (yüz doksan sekiz) ülke katıldı. Yani hemen hemen bütün ülkeler. Uygulanması gereken kuralları uygulayacaklarına söz verdiler. Sözünü tutmayanlara ciddi yaptırımlar var. O amaca dönük olarak, FATF üyesi ülkelerin uygulamaları gereken kurallar var.
Türkiye bu kuruluşa 1991'de üye olmuş. Yani uygulananacak kurallara uyacağına ve uygulayacağına söz vermiş.
Ancak uygulamak için söz vermek yetmiyor. Bununla ilgili yasal düzenlemeler gerek. 1991'den bu yıla 29 yıl geçti ve Türkiye henüz yasal düzenleme yapmadı. Sonunda FATF uyarmak zorunda kaldı. "Yasal düzenlemeyi yapmazsanız gri listeye düşersiniz" dedi.
Gri listeye düşmek demek yabancı sermayenin gelmemesi demek. Oysa AKP'nin sallanan iktidarını biraz daha sürdürebilmesi için yabancı sermayeye fena halde ihtiyacı var. Hem de acilen.
FATF'ı daha fazla oyalayamayacağı belli olunca zorunlu olarak yasal düzenleme için düğmeye bastı; yasa önerisi apar topar Meclis'e geldi.
FATF'ın öngördüğü yasal düzenlemelerde vazgeçilmez önemde bir madde var: 12. Madde. Madde "Siyasi nüfuz sahibi kişiler ve onların yakınlarının mal varlıkları ile mali yükümlülüklerinin izlenmesini" öngörüyor.
FATF öngörüyor ama AKP'nin elebaşıları bu maddenin ne anlama geleceğini, ne gibi sonuçlar doğurabileceğini iyi görüyor.
Yalçın Doğan arkadaşım yazısının tam burasında şöyle yazdı: Şimdi sıkı durun.
Siz de sahiden sıkı durun:
AKP elebaşıları Meclis'e getirdikleri yasa önerisinde 12. Maddeye yer vermediler. "…9, 10, 11 dediler. 12'yi atlayıp devam ettiler.
AKP ve MHP milletvekilleri de bu maddenin çıkarılmasına yapılan itirazları kulak ardı edip parmak kaldırdılar ve yasalaştırdılar…
FATF üyesi Türkiye'de devletin dizginlerini elinde tutan AKP - MHP şebekesi , "Siyasi nüfuz sahibi kişiler ve onların yakınlarının mal varlıkları ile mali yükümlülüklerinin izlenmesini" reddettiler.
* * *
Utanmadılar. Siyasal bezirganlığın bu ölçüde pespayeleşmesini içlerine sindirdiler. Kendilerinin, yakınlarının, oğullarının, eniştelerinin, dayılarının amcalarının vergi kaçırma cennetlerinde, meselâ Man adasında, meselâ Malta adasında, meselâ Cayman, Marshall, Wirgin adalarında, meselâ Lüksemburg'da şirketler kurmasının, içeride yağmaladıklarını dışarıda depolamalarının önünde olabilecek çok ciddi bir engelden yakayı sıyırdılar.
Yalçın Doğan'ın yazısı "Olay budur" diye bitiyor.
Ben de öyle bitireceğim:
Olay budur! Çünkü AKP budur.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021