Aydın Selcen
Ortadan, yasal çerçevede herhangi bir veya malum partinin Cambridge Analytica gibi bir şirketle şimdiden bir sözleşme imzalayıp imzalamadığını sorup, öğrenebiliyor muyuz? ABD’de ve AB ülkelerinde seçimlere her türlü belaltı müdahalede bulunduğunu artık bildiğimiz iri kıyım komşumuz Rusya’nın bizdeki siyasal süreçleri sadece izlemekle yetindiğini mi varsaymalıyız?
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg 10 Nisan günü ABD Senatosu’nda ilgili komitelerin önünde ifade verdi. Konu, yaklaşan seçimler bağlamında, “bize ne, oyuna devam” denilemeyecek denli önemli bence. Sosyal medya, hem (örnekse Levent Gültekin gibi) bir olası bağımsız adayın verili koşullarda varlık gösterebilmesi hem belki bu “akıllı” yöntemleri iktidarın hegemonik biçimde kullanabilecek olması bakımından fark yaratabilecek bir gereç.
Mesele nedir? Profesör Kogan adlı toplumbilimci 300 bin kullanıcıyla bir sosyal araştırma yapıyor. Ama, Facebook’un sağladığı olanakla, iş orada durmuyor, bu 300 bin kişinin yakınlarına da uzanıyor, bilgileri derlenen kullanıcı sayısı 87 milyona çıkıyor. Kogan tüccar adam, derlediği veri tabanını 800 bin ABD Doları karşılığında Cambridge Analytica şirketine satıyor. Doğrusu, Kogan hocamız pek iyi tüccar da değilmiş yani.
Kapsamın genişliği? Facebook’u her ay küresel ölçekte iki milyar kişi kullanıyor. Her gün 1.4 milyar kişi Facebook’a giriyor. Sunulan hizmet ücretsiz ama Facebook’un 2017 geliri kırk milyar ABD Doları. Bu gelirin yüzde 98’i reklam kaynaklı. İşte Cambridge Analytica bu kapıdan girip, başkanlık adaylarından Trump’a, Hillary Clinton’a karşı zaferi getiren sosyal medya kampanyasını tezgahlıyor. Etik dışı mı ayrı tartışılır da yasadışı bir konu yok, zira konuyu düzenleyen yasa yok.
Meleksima Zuckerberg ABD Senatosu’nda takım elbisesiyle ifade verirken
Burada çok üzerinde durmayacağım ama her daim kot pantolon, tişörtle arz-ı endam eylemesine alıştığımız Zuckerberg Bey’e bayramlık lacilerini çektirip Senato’ya koşturan diğer neden ise Rusların seçimlere müdahalesi. Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili (“Special Counsel”) Mueller’in iddianamesine göre Rusya’da kurulu Internet Araştırma Ajansı (“IRA”) 470 “sahte” Facebook hesabı üzerinden ABD’de 157 milyon kullanıcıya erişmiş. O tartışma, seçim kampanyasının nerede bitip, psikolojik savaşın nerede başladığında düğümleniyor.
Konunun uzmanı Zeynep Tüfekçi, NYT’deki makalesinde sorunu, bize ait kişisel bilgilerin nasıl “hasat edildiği, kullanıldığı” ve bu bilgilerden nasıl “kâr edildiği” olarak özetliyor. Zuckerberg’in, şirketi Harvard Üniversitesi’nin yatakhanesinde kurduğu 2004’ten bu yana, 14 yıldır kötü bir “özür dileme” ve yola devam etme sicilinin bulunduğunu anımsatanlar da var. Veri derlemenin ötesinde balıkçılıkta trolle avlanmaya benzer bir “veri –tabanını- kazıma” (“data scraping”) yöntemlerinin kullanılması ise bir başka boyut.
Zuckerberg’in senatörlerin sorularını yanıtlarken defaatle vurguladığı gibi temel amaç insanların iletişimini kolaylaştıracak bedava bir platform yaratmak. Ancak hizmetin bedava olması için altyapı sağlayanın reklamdan kazanması gerek. Sorun kişisel bilgilerimizin kimlerle, ne amaçla paylaşıldığı üzerinde bireyin ne denli denetim sahip olduğu. Dramatik söylemle yinelersek, cehenneme giden yolun iyi niyet taşlarıyla döşenip döşenmediği.
Seçim kampanyalarında sosyal medyanın kullanılması akıllı ve akılcı bir yöntem. Dünyanın çeşitli köşelerinde türlü Goliath’larla mücadele edecek David’ler için, rakibin alnına vurdurulacak taşı atacak sapan sosyal medya. Tersten bakarsak, Goliath’lara David’leri daha beşiklerinde boğduracak olanakları da yine sosyal medya sağlıyor diyebiliriz. Kanun yapıcı, demokrasilerde tabii, işte bu yumağın içinden çıkmaya çalışıyor.
Zuckerberg: Suudi kullanıcılar hakkında veri ister misin?
Suudi Veliaht Prens MbS: Sağol habibi, bizde seçim yok.
Fransa örneğinde, seçim kampanyalarında “mikro-hedefleme” (“micro-targeting”) kanunen yasak. Ya bizim ülkemizde? Ortadan, yasal çerçevede herhangi bir veya malum partinin Cambridge Analytica gibi bir şirketle şimdiden bir sözleşme imzalayıp imzalamadığını sorup, öğrenebiliyor muyuz? ABD’de ve AB ülkelerinde seçimlere her türlü belaltı müdahalede bulunduğunu artık bildiğimiz iri kıyım komşumuz Rusya’nın bizdeki siyasal süreçleri sadece izlemekle yetindiğini mi varsaymalıyız?
Ayrıca konunun daha kuşbakışı etik, siyasi ve felsefi boyutu da var. Eğer özgürlükçülükten yanaysak, kişisel hak ve özgürlükleri, ifade özgürlüğü başta, savunuyorsak, “hürriyet ve birey” kavramlarını siyasi yaklaşımımızın omurgasına oturtuyorsak, devletin yasal düzenleme ve koruma adı altında burnunu sosyal medyaya sokmasını diler miyiz? Hangi devletin, hangi ülkede?
Benim de bu yazıda bıyık altından gülümseyerek betimlediğim üzere tişörtlü Zuckerberg takım elbisesini giyip ABD Senatosu’nda hesaba çekilmeye koşuşturmak zorunda kaldı. Gülümseyelim de, teslim edelim ki demokrasi iyi-kötü işliyor orada. Zuckerberg, Senato’yla işbirliğine hazır, sosyal medyaya müdahalelerin hem teknolojik hem hukuksal taraflarında ortaklık iradesi gösteriyor.
Sistemin tıkandığı, demokrasinin can çekiştiği ülkelerde ise David’ler zor durumda. Bireyin alanı tehdit altında. Düşünün ki anayasasında laiklik ilkesi kalın puntolarla yazılı ülkemizde, Diyanet İşleri Başkanı çıkıp deizmi “sapık ve batıl bir inanç” olarak tanımlıyor. E, sıralı tam liste istesek, hangi inançlar o listeye girer, ya inançsızlık hakkı var mıdır bilemiyoruz. Bu kafayla sosyal medya, sosyal medyanın seçim kampanyasında kullanımını konuşmak da eh, bize düşmüş olsun diyelim.
*Tüm bu konuları ArtıTV’de Çarşamba 21:00’de yayınlanan Dünya ve Biz programımda reklamcı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sayın İhsan Özçıtak’la konuşacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024