Ayşe Böhürler
CHP kongresinin sonuçlarından sürpriz çıkar mı? Parti’nin gidişatını kongre sonuçları etkileyebilir mi? Tahmini zor değil ancak peşin hükümlü olmak istemem, bekleyip yazmakta fayda görürüm. Ancak bugünden bakınca CHP’nin vücuduna uymayan yeni bir elbise giymeye çalıştığını da görüyorum. İradesi var-yok onu bilemem ancak bu elbisenin gövdeye uygun dikilmediği ayan beyan görülüyor. CHP tabanı ve seçmeni moda tabirle ona “bizimlesin ya da bizimle değilsin” mi diyecek zamanla göreceğiz!
1965’lerden beri kendisini “ortanın solu” olarak tanımlayan Parti’nin bu yeni kılığını Kongre’den çıkan ekip şekillendirecek. Bu nedenle bugünkü Kongre sonuçlarının CHP’nin geleceğini etkileyeceğini düşünenlerdenim.
CHP ROTAYI NEREYE ÇEVİRDİ?
Son zamanlarda CHP’li vekillerden duyduğumuz açıklamalar “CHP rotayı nereye doğru çevirdi” sorusunu sorduruyor. Mesela CHP İstanbul vekili Eren Erdem’in “Türkiye ve İran savaşsa İran’ın yanında olurdum” açıklaması bunlardan birisi. Vekillik sıfatı bir tarafa, söz konusu olan İran olmasa bile “kimin vekilisin” sorusunu sorduracak bir açıklama değil mi?
İşin tarihi ve trajikomik başka bir tarafı daha var. Eskiden başörtülü olduğumuz için CHP’liler bize ikide bir İran’ın yolunu gösterir “başınızı örtüyorsanız İran’a gidin” diye bağırırlardı. Nereden nereye gelinmiş. Görülen o ki şu an millete düşmanlığı devlete yöneltip savaşta onları tutacak noktaya kadar vardırmışlar. Hayret ki ne hayret! Tutarsız ki ne tutarsız!
Eski konsolos vekilin küfürlü sözleri, Daeş’e konsolosluğu bırakıp ardından bölgede Türkiye’yi terör örgütleriyle işbirliği yapmakla suçlaması ayrı bir garabet. Son olarak ise CHP İzmir vekili Selin Sayek Böke Habertürk’ten Kübra Par’a verdiği röportajdaki sözleri “CHP rotayı nereye çevirdi” sorusunu sordurtuyor. (İran İslam Devleti kurmak olmasa gerekJ)…
Efenim, CHP vekili Selin Böke parti olarak “PYD’yi terör örgütü kabul etmek için yeterli istihbari ve kurumsal bilgiye sahip olmadıklarını” söylüyor. Yani kısaca “PYD terör örgütü değildir” diyor.
Hepsini üst üste koyunca ortaya çıkan durum ise kendi parti genlerine aykırılığın ötesinde seçmen açısından da bir tuhaf! Parti’nin seçmen tabanı İzmir profili, söylemindeki hedef kitlesi ise Diyarbakır. Bu arada PYD’ye terör örgütü demeyen CHP’nin Diyarbakır’da aldığı en yüksek oy oranı %1,50. Yanlış görmediniz yazıyla yüzde bir buçuk. Minimal bile denemez. Mikro belki! Bu söylemler mikroyu nasıl etkiler konusunu araştırma şirketleri mutlaka çalışmalı. Ne kadar oy getirir ne kadar götürür bakmakta fayda var. Diğer taraftan programın ilerleyen bölümlerinde Selin Böke öyle bir merkez sol tanımlıyor ki; sol tarihini yazanları mezarda ters çevirecek cinsten. Bir de onu omurgaya oturtuyor. CHP’nin genlerini bilmesek içlerine HDP kaçmış diyeceğiz.
Selin Böke’nin açıklaması üzerine bir dostum “Vah yazık Türkiye’nin ikinci büyük partisi DHKPC’nin eline geçti” dedi. Yorumunu biraz haksız bulduğumu söyleyince de “Dev-yol, Dev-sol’un güçlü olduğu zamanlarda bile CHP örgütleri böyle ele geçirilmemişti, delegeler bile ona göre seçilmiş” yorumunu yaptı.
Tüm bunların üzerine “CHP rotayı nereye çevirdi” sorusu haksız bir soru mudur? Bu arada aynı kuşağın insanı olarak birbirimize sempati beslemesek de anlaştığımız, başörtüsü yüzünden çokça tükürüklerine, hakaretlerine maruz kaldığımız Kemalist İzmirli teyzelerin konuya ilişkin fikirlerini merak etmekteyimJ Onların hakkını koruyorum.
İDRİS KÜÇÜKÖMER İLE CHP
1987’de kaybettiğimiz aydınlardan İdris Küçükömer’in “Düzenin Yabancılaşması” isimli kitabından alıntılıyorum. İdris Küçükömer darbe sonrası CHP’nin giydiği yeni elbisenin “ortanın solu” olarak tanımlandığı dönemi yazar. “CHP lideri sık sık “biz başlangıçtan beri ortanın solunda idik, sosyalist değiliz ve olmayacağız ve bizim asıl rakibimiz TİP demektedir. Mücadelesi emperyalizmin tam istediği bir mücadeledir. CHP iktidara gelirse ancak Türkiye solcularının yetersizliğinden ve dış güçlerin oyunundan yararlanarak olacaktır.” İdris Küçükömer CHP’nin “devleti kurtarma misyonu” edinmesini ve bunun bürokrasideki örgütlenmesini anlatırken işi kuruluş yıllarına kadar götürür. İ. İnönü’nün Ulus Gazetesi’nde yayınlanan hatıratından nakleder. (S. 96) “İkinci İnönü savaşları sırasında Bursa’dan geriye doğru göçen ve içinde subay ve ailelerinin bulunduğu bir kafileye rastlanır. İ. İnönü şöyle anlatır: ‘Kafileyi durdurdum. Subayları bir kenara topladım. İçinde bulunduğumuz vaziyeti bilmelisiniz. Bundan başka subay olarak da yerinizi bilmelisiniz. Padişah düşmanınızdır. Yedi düvel düşmanınızdır. Bana bakın dedim. Kimse işitmesin millet düşmanınızdır.”
Bugünün CHP’sini izlerken keşke değişim bu millet kısmında olsaydı demeden edemiyorum.
CHP’NİN KÜRTLERLE İMTİHANI
Bu imtihan çetin ve zor, tarihe bakmak yeterli. Erol Toy 1925’te “Büyük Kürt Ayaklanmasını” hem sürüp atan Türkiye’ye ders verilecek, hem dinin elden gitmesi önlenecek ve hem de Bağımsız Kürdistan kurulacaktı diye anlatmaya başlar. Yine dış güçler devrededir. Türkiye dışarıda Musul’a bakarken içerde tutuşmuştur. Diyarbakır, Muş, Çapakçur’da cephe açılır, bir süvari alayı pusuya düşürülerek…” diye başlar. Kendi paçasının derdindeki Türkiye bütün dikkatini içe çevirmek zorundadır. Musul’un İngiliz işgaline sessiz kalmıştır.” Ülkenin ama bir taraftan da CHP’nin tarihini anlatır bu satırlar. (S.107-dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti)
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2020
29.06.2019
13.04.2019
30.03.2019
9.02.2019
26.01.2019
19.01.2019
12.01.2019
5.02.2019
29.12.2018