Ayşe HÜR-Taraf yazıları
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, 18 Mayıs 2011’de Siirt’te yaptığı seçim konuşmasında “Kürtlerin dini Zerdüştlüktür diyor. Kim diyor İmralı diyor ve onun izinde olanlar. Şimdi Cuma namazını kılıyorlar. Cuma’ya gitmiyorlar, devletin imamı arkasında durmuyorlar. Bir yerde durup kadın erkek karışık namaza duruyorlar. Bunun bir adabı var. Cuma cem demektir. Biraraya gelmektir. Bunlar birlik ve beraberliği bozmak için bu yola başvuruyorlar” demişti.
Abdullah Öcalan’ın böyle deyip demediğini bilmiyorum ama bazı okurlar bu konudaki fikrimi sorunca, seçim ortamının ağır atmosferini kültür konularıyla dağıtmak iyi olur diye düşündüm ve bu haftayı İslam kaynaklarınca “Mecusilik” (Ateşperestlik) diye de adlandırılan Zerdüştlüğe ve Zerdüştlüğün Türkiye’deki temsilcisi Yezidiliğe ayırdım.
***
Eski Farsça yani Pehlevice Zerdüşt kelimesinin etimolojisi konusunda çeşitli iddialar var. Karmaşık bir konu olduğu için derinleşmeden söylersem, büyük ihtimalle Yunanca Zarathushtra’dan gelen Zerdüşt, çeşitli doğu dillerinde “yaşayan yıldız”, “muhteşem altın”, “altın krallık” anlamına geliyor.
Zerdüşt, eski İran’ın tanınmış ailelerinden Spitama’ya mensup bilge kişi. Hangi çağda yaşadığı konusunda da sayısız iddia var. Bunlar, MÖ. 6 binli yıllardan başlayarak İsa’nın doğumuna kadar uzanıyor. Ama en güçlü tahminler Zerdüşt’ün, MÖ. 6. yüzyılda yaşadığı yolunda.
Zerdüşt, Tanrı Ahura Mazda’nın mesajını dünyaya taşıyan bir peygamber. Zerdüştlük hem tek tanrılı bir din hem de ateşe tapmak gibi özellikler taşıyan pagan bir din. Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığı etkileyen Zerdüştlük MÖ. 559-330 yılları arasında İran’da hüküm süren Ahemeniş hanedanı döneminde büyük taraftar bulmuş.
Büyük İskender’in kılıcı
Büyük İskender’in MÖ. 330 yılında Ahemeniş’in başkenti Persopolis’i fethetmesinden sonra İran Helen kültürünün etkisine girince, Zerdüştlük kenara itilmiş. Ancak Sasaniler Dönemi’nde (MS. 224-551) İran’ın resmî dini haline gelen Zerdüştlük, 7. yüzyıldan itibaren Müslümanlığın etkisiyle zayıflamış. Öyle ki, 8. yüzyıldan itibaren Zerdüştler İran’ı terk ederek Hindistan’a (esas olarak Bombay civarına) göç etmek zorunda kalmışlar. 19. yüzyılda İran’ın Kirman ve Yezd şehirlerinde yaklaşık 7-8 bin Zerdüşt’ün yaşadığına dair kayıtlar var. Bugün bu küçük grubun varlığını koruyup korumadığını bilmiyorum ama Hindistan’daki Parsiler arasında Zerdüştlük hâlâ yaşıyor.
Öküz derisine yazılan kitap
Zerdüştlüğün Kutsal kitabı Avesta’nın orijinalinin ateşe daldırılmış tahta çubukla on iki bin öküz derisi üzerine yazıldığını kabul ediliyor. Rivayete göre, Büyük İskender’in İran Seferi sırasında bu nüshaların 17 cildi yakılmış, geri kalan ciltler, İskender’in ordularının önünden kaçarak Hindistan’ın Bombay bölgesine sığınan Farisiler tarafından saklanmış. Bu metinler Sasaniler döneminde 21 cilt halinde tekrar biraraya getirilmiş, ancak İran’ın İslam ordularınca istila edildiği dönemde bu kitaplar yine dağılmış.
Avesta ve açıklamaları
Pehlevice gibi eski bir dilde kaleme alınan Avesta’nın anlaşılmasındaki bu güçlük dolayısıyla, ilk dönemlerde de onun tefsirine ya da yorumuna ihtiyaç duyulmuş. Avesta ile ilgili yapılan bu yorumlara Zend (Pehlevice’de yorum, şerh) denmiş. İran’da İslam’ın yayılmasından sonra ise, bölge halkının Zerdüştlükten kopmaması için o bölgelerdeki eski eserlerin anlaşılması ve tahrip edilmemesi için Zend Avesta’nın da açıklaması, şerhi yazılmış ve buna Pazend denmiş. Bir de Zerdüşt’ün el yazısı olan Gata’lar (bir çeşit hadis kitabı) var. Gata’lar, yüzyıllar içinde başına gelmedik iş kalmayan Avesta’daki boşlukları doldurmak amacıyla kutsal kitaba yedirilmiş. Bitmedi, bir de Azer Farhzat adlı bir Zerdüşt’ün bir gurup öğrencisi ile hazırladığı Dinkerd adlı dokuz ciltlik bir “Avesta yorumu” var. I. ve II. cildi tahrip olan kitaptan günümüze, III. Cildin bir kısmıyla, diğer ciltler günümüze ulaşabilmiş. Dolayısıyla günümüze ulaşan 141.000 kelimelik Avesta metinlerinin orijinal olduğu epey şüpheli.
İyilik ve kötülüğün savaşı
Zerdüşt dini, Ahura Mazda’ya ibadeti, meleklere saygıyı, şeytanlar gibi kötü güçlere laneti ve iyilikte yarışı vazediyor. İyilikle (Spenta Mainyu) kötülük (Angra Mainyu) arasındaki savaşı dünyanın sonuna kadar sürecek, sonunda tanrı Ahura Mazda galip gelecek, dünyanın sonu onun otoritesini tesis ettiği gün olacak diyen Zerdüştlükte, ateş önemli bir ibadet unsuru ancak, İslam’daki beş vakit ibadet, sırat köprüsü, ölümden sonra sorgulanma, ödüllendirilme ve cezalandırılma (cennet-cehennem) kavramlarının benzerleri de var. Ateş Zerdüşt ibadetinde önemli bir unsur ve bu yüzden Zerdüştlere Müslümanlar “Ateşe Tapanlar” diyorlar.
Melek Tavus’un halkı: Ezidiler
Ezici çoğunluğu Sünniliğin Şafii kolundan olan Kürtlerle ilişkilendirilecek Zerdüştlükten ilham alan inanç kümesi ise, Türkiye kamuoyunda yanlış biçimde “Şeytana Tapanlar” olarak adlandırılan Ezidiler. Dünya yüzünde, büyük bir çoğunluğu Irak, Suriye, Lübnan, Mısır, Cezayir, İran, Gürcistan, Rusya ve Ermenistan (Gümrü ve Erivan’ın köylerinde) olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon Ezidi’nin yaşadığı tahmin ediliyor. (Ancak bu sayıyı 500 bine kadar indiren kaynaklar da var.) Ezidilerin dili ağırlıklı olarak Kürtçenin Kurmanci lehçesi. Ancak Ortadoğu cemaatlerinde Arapça konuşanlar da var.
Yezidi mi, Ezidi mi?
Ezidilik, Zerdüştlük, Musevilik, Müslümanlık (özellikle Alevilik), Hıristiyanlık (özellikle Nasturilik) gibi tek tanrılı dinlerle, Maniheizm ve Mazdaizm gibi pagan inanışlarından ve tasavvuf felsefesinden izler taşıyan bir çeşit “bağdaştırmacı” (senkretik) bir inanış. Türkiye’deki Ezidilerin nüfus kâğıtlarında din hanesi boş bırakılıyor.)
Ezidi adının etimolojisi ile ilgili pek çok iddia var. Bunlardan en bilineni İslam tarih yazımında kötülük ve kalleşliğin simgesi olarak kabul edilen Muaviye’nin oğlu Yezid’den geldikleri. Bu nedenle de Türkiye’de Ezidi terimi değil Yezidi terimi yaygın.
Ezidiler bu etimolojiyi kendilerini “ötekileştirmek” için yapıldığı gerekçesiyle reddediyorlar. Bilindiği gibi Hz. Ali’nin oğlu Hüseyin ve 77 yakını, 10 Ekim 680’de, Yezid’i halife olarak tanımadığı için, Kerbela denen yerde susuzluğa mahkûm edilerek öldürülmüş ve bu olay hâlâ tüm şiddetiyle süren Şii-Sünni çatışmasını başlatmıştır. Bu tarihten itibaren Yezid’in adı hainlik ve kalleşlikle özdeşleştirilmiştir. Ancak, Sünni Müslümanların yoğun olduğu Halep ve Sincar Dağları civarında güçlü bir Yezid kültü olmasına karşılık Şiilerin daha çok olduğu Dicle’nin doğusunda Ezidiler, Muaviye ve Yezid’in adını pek anmamaları, bu konunun da yeterince aydınlatılmamış olduğunu düşündürür.
Kendilerine göre Ezidi adı “yaratılmış” anlamına gelen Kürtçe “ezda” sözcüğünden gelir. Bazıları da Fars-Pehlevi inanışında “İyilik tanrısı” için kullanılan iz(e)d, yaz(a)d, yezdan, yazdan sözcükleriyle, bazıları ise Zerdüştlüğün başkenti İran’daki Yezd şehri ile ilintilendirirler.
Şerefname’de Ezidiler
Ezidilikten ilk söz eden yazılı kaynak 1597’de yazılmış olan Kürtlerin kroniği olan Şerefname. Ezidilerin bir şekilde düşman olarak gösterildiği kitabın bazı bölümleri eksik olduğu için buradan hikâyenin tümü öğrenilemez ancak, Ezidilerin tüm Mezopotamya’ya kan kusturan Moğolların şerrinden, “Aksak” Timur’un ölümüyle (1405) kurtuldukları, Safevi-Osmanlı çatışmasından kazançlı çıkarak Yavuz Sultan Selim döneminden yani 16. yüzyıldan itibaren Hakkâri ve Diyarbakır’dan Musul ve Halep’e kadar uzanan bölgede bir çeşit otonomi içinde yaşadıkları anlaşılmakta.
Ezidiler, aynen Kızılbaşlar, Zeydiler, Şiiler, Şabaklar, Nusayriler gibi “millet” statüsü kazanamamışlarsa da “zındık”, “mülhid” diye de adlandırılmamışlar. Bilindiği gibi bu terimler genel olarak “kâfir”, “inançsız” demek. Hâlbuki 1655’de Musul’a giden Evliya Çelebi, Ezidileri “Allahsız Araplar ve Kürtler” olarak tanımlar. Gerçekten de Ezidiler Osmanlı tarihi boyunca devletin gözünde hep şüpheli, hep kontrol edilmesi gereken gruplar olarak görülmüşler.
Bundan yaklaşık 20 yıl sonra Roma’da yayımlanan bir kitapta Osmanlı İmparatorluğu ve İran’da yaklaşık 200 bin Ezidinin yaşadığı kaydedilir. 18. ve 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Safevi İmparatorluğu, Rusya ve Avrupalı güçlerin savaş alanına dönüşen Mezopotamya’nın kaotik ortamında hayatta kalmayı başaran Ezidiler, 1832-1838 arasında merkez tarafından kontrol altına alınmaya çalışılır, bu dönemde Ezidilerin dörtte üçü imha edilir. Bunu 1840-1848 seferleri izler. Ezidiler II. Abdülhamid’in İslamlaştırılma politikaları sırasında çok baskı görürler. Bu tarihler aynı zamanda Protestan misyonerler tarafından Hıristiyanlığa davet edildikleri yıllardır. 1892 sonbaharında Ömer Vehbi Bey komutasındaki Osmanlı orduları Musul’daki Sincar Dağları civarındaki Ezidilere acımasız bir saldırıya geçer. 1890’da Müslümanlığı kabul eden bazı aşiretler Hamidiye Alayları’na (Reşidiye Taburu’na) kabul edilir. 1893’te eski statülerini geri alırlarsa da 1915-16 Ermeni kırımında istisnalar hariç, Ermenileri destekleyen Ezidiler zararlarını bir daha kapatamazlar.
İnançlar ve tabular
Ezidilerin inançları Kitab-ı Cilve (Tecelli Kitabı) ile asılları ile kopyaları yüzlerce yıl önce kaybolan Mushaf-ı Reş (Kara Kitap) adlı iki kutsal kitapta anlatılan yaratılış efsaneleri üzerine kurulu. Ancak bu kitaplar günümüze kadar ulaşmadığı için, Ezidilik inancı esas olarak gelenekle biçimlenmiş, Irak’ta ya da Ermenistan’da yaşayan Ezidiler için kutsal olanla Türkiye’de yaşayan Ezidiler için kutsal olan farklı olmuş. (Bu yüzden, bu yazıda ifade edilen pek çok şeye, farklı geleneklerden gelenlerin itiraz etmesi mümkün.)
Aslında, Türkiye kamuoyunda yanlış bir biçimde ‘Şeytana Tapanlar^^ diye karalanan Ezidilerin inançları arasında ne şeytana tapmak, ne de kötülüğü sembolize eden şeytan var. Dahası, Şeytan kelimesini ve buna benzeyen “kaytan”, “şad”, “şer”, “melun” ve “lanet” gibi kelimeleri telaffuz etmeleri bile yasak. Anlaşılan Ezidiler, hem Müslümanlıkta ve Hıristiyanlıkta yeri olmayan Melek Tavus’un halkı olmanın, hem de egemen Türk ve Arap etnisitesinden olmak yerine Kürt olmalarının cezasını çekiyorlar. Ne de olsa “öteki’nin, hele de azınlık ise, kendinden daha aşağı ve kötü olduğu” fikri, insanlık tarihinin en eski negatif bilgisi.
Dünyanın en eski dini mi?
Biraz karışık bir konu ama yine de anlatmayı deneyelim: Ezidilik inancına göre, Huda (Xuda, Yaradan) sırasıyla yarattığı yedi melek aracılığıyla göğü, yeri, insanlığı ve Ezidi soyunun selameti için (Ezidiliğin bir çeşit peygamberi olan) Şeyh Adi bin Misafir’i yaratıp onu Musul yakınlarındaki kutsal şehir Laliş’e gönderdikten sonra dünya ile ilgilenmeyi bırakmış. Bu andan itibaren Tanrı iradesinin faal ve yürütücü uzvu, Tanrı’nın ikinci şahsiyeti olan Melek Tavus olmuş. Tanrının önce yanından kovup, yedi bin yıl sonra bağışladığı baş meleği Tavus, halkını göstermek için parmağıyla bir çember çizmiş ve “Çember içindeki bu halk benim halkımdır” demiş. Bir Ezidi’nin etrafına bir çember çizildiğinde, çemberi çizen tarafından silininceye kadar çemberden çıkamadığı rivayetinin kaynağı bu. Bir zamanlar, bunu bilenler çarşıda, pazarda, okulda karşılaştıkları Ezidileri daire içine alıp, dairenin içinde mahsur kalan Ezidi’nin çırpınmaları, ağlamaları ve yalvarmalarını eğlenerek izlerlermiş. Buna benzer bir durum, Ezidilerin mavi renkli giysiler giymemesi ya da marul yememesi gibi tabularla da ilgilidir. Konuyu bilenler, bunların çoğunun gelenekle ilgili olduğunu ve bugün uygulanmadığını söylüyor.
Şeyh Adi ve Laliş
Her ne kadar mensuplarınca “dünyanın en eski dini” olduğu iddia edilen Ezidilik varlığını Melek Tavus’a borçluysa da, bir inanç sistemi olarak bugünlere ulaşmasını Şeyh Adi bin Musafir’e (Misafir) borçlu olmalı. Şeyh Adi, 1075 yılında Lübnan’da Beit Far (bugün Hirbet Kanafar) köyünde, Müslüman bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Soyunun Emevi Halifesi Mervan bin Hakim’e uzandığı rivayet edilir. Gençliğinde Sufi mistisizminin önemli ismi İmam Gazali’den ders alan Şeyh Adi, bu sırada Kadiri tarikatının kurucusu olan Kürt asıllı Abdülkadir Geylani ile tanışmış, ardından Bağdat’tan Hakkârili Kürt boylarının kontrolünde olan Musul civarındaki Laleş Vadisi’ne göçmüş.
Şeyh Adi, 1116 yılında Abdülkadir Geylani ile birlikte (bazı Ezidi kaynakları, yolculukta kendisine Hallac-ı Mansur’un eşlik ettiğini iddia ederler. Ancak Şeyh Adi ile Hallac-ı Mansur farklı dönemlerde yaşamıştır.) Mekke’ye yaptığı hac ziyareti dışında 1162’de ölümüne kadar Sincar’daki Laliş’te kalmış. (Bu yüzden bugün Laliş Tapınağı Ezidilerin en kutsal mekânı, hac yeri.)
Burada Ezidi inancını yazıya döken Şeyh Adi’nin yazmalarından yapılan kopyaların Berlin ve Londra’daki kütüphanelerde olduğu sanılmaktadır. Şeyh Adi’nin yeğeni Hasan, gelenekte, Ezidi inanışını yeniden şekillendiren diğer önemli kişi olarak yer alır. Mushaf-ı Reş’i onun yazdığına (yazdırdığına?) inanılır. Kitab-ı Cilve ise Şeyh Adi tarafından yardımcısı Fahreddin’e yazdırılmıştır.
Yokoluşun eşiğinde
1800’lerin başında Osmanlı İmparatorluğu’nun Mezopotamya topraklarında 120 bin, 1900’ların başında 37 bin, 1920’lerin başında Türkiye Cumhuriyeti’nde, ağırlıklı olarak Mardin’in Midyat, Şanlıurfa’nın Viranşehir, Siirt’in Kurtalan, Batman’ın Beşiri, Diyarbakır’ın Bismil ve Çınar ilçeleri ile Hakkâri’nin köylerinde 18 bin Ezidi yaşarken, bugün sayıları 500 civarına inmiş durumda. Bu dramatik düşüşte, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın, II. Abdülhamid’in 1890’lardaki İslamlaştırma politikaları ile İttihat ve Terakki’nin Ermeni politikaları en büyük role sahip. Cumhuriyet dönemindeki azalma ise, malum Türkleştirme politikalarının sonucu. Son dönemeci ise, 1985’te PKK’ya karşı korucu olmayı reddettikleri için topraklarına el konularak yerlerinden edilmeleri oluşturuyor. Bugün Türkiyeli Ezidilerin yüzde 99’u Almanya, İsveç, Belçika ve Fransa’ya dağılmış durumdalar.
Edebiyatta (Y)Ezidiler
Rus yazarı Puşkin, Haziran 1829’da yaptığı Erzurum seyahati sırasında Rus generali Rayevsky’ye rapor verenler arasında kırmızı entarili, siyah başlıklı birini görür. Yolculuk sırasında yanında taşıdığı Papaz Garzoni’nin “Ezidiler Üzerine Notlar” adlı eserinden dolayı bu kişinin bir Ezidi olduğunu anlar. Adamı sorgular ve Ezidilerin Şeytan’a değil Allah’a inandıklarını öğrenir ve 1839’da yayımlanan Puteşestvie v Arzurum (Türkçeye Erzurum Yolculuğu adıyla çevrildi) adlı eserinde, Fransız misyoneri Papaz Gardzoni’nin ağzından Ezidileri Muaviye’nin oğlu ile Yezid ile bağlantılı sapkın bir mezhep olarak tarif eder.
Türkçü ideolog Ziya Gökalp, ilk manzum eseri olan Şaki İbrahim Destanı’nda (1908) İttihat ve Terakkicilerin bölgede güvenliği sağlamak için Hamidiye Alayları’nın başına, merkezi Urfa Viranşehir olan Mılli Aşireti’nin reisi olan İbrahim Paşa’yı koymaları, İbrahim Paşa’nın da yanına Ezidi Kürtlerinin o zamanki reisi, yeni İslamiyet’e geçmiş olan Hasan Kanco’yu (Hasenê Qenco) alarak 1905’te Diyarbakır yöresine yaptığı saldırıları anlatır. (Hasan Kanco, kapatılan DTP’nin eski eşbaşkanı Ahmet Türk’ün dedesidir.)
Yezidin Kızı
Milli Mücadele’den sonra, ülkeye ihanet ettikleri için ülke dışına sürülen 150likler’den biri olan Refik Halit Karay, 1939’da yazdığı Yezidin Kızı romanında, Ezidilik için “bütün dinlerin Rus salatasıdır” der. Oryantalist bir tavırla ele alınmakla birlikte, Ezidiler hakkında gerçeğe çok yakın bilgiler veren romanın kahramanı Fransa’da yaşayan Türk genci Hikmet Ali, atadan kalma köyünü ziyaret etmek için Marsilya’dan Suriye’ye giderken, gemide Kürtçe konuşan Arjantinli gizemli bir kadınla tanışır. Öykü ilerledikçe, Zeliha’nın Yezidi kavminden olduğu, hatta Yezid’in kızı olduğunu iddia etmesi, kızın gizemi daha da arttırır. Sincar Dağları’nın büyüleyici atmosferinde büyük bir aşk yaşayan Hikmet Ali, Zeliha’nın yanındaki Asuri rahibinden duydukları karşısında büyük bir şaşkınlığa düşecektir.
Şair ve oyun yazarı Murathan Mungan’ın, 1979’da Türkiye İş Bankası Ödülü’nü alan Mahmud ile Yezida adlı hüzünlü aşk hikâyesi ise, teknik sorunlarına ve klişelerine rağmen pek çok kişinin Eezidilerin efsanevi yaratıklar değil, hemen yanı başımızda, hatta içimizde yaşayan gerçek kişiler olduğunu keşfetmesine neden olmuştu. Ezidilerle Müslümanlar arasında yaşanan gerilimler, çember inancı hep bu oyunla zihinlere kazınacaktır.
“Güneşe Tapanlar”
Yaşar Kemal’in otobiyografik nitelikteki Kimsecik Üçlemesinde (1980-1994) kahraman Mustafa’nın (Yaşar Kemal) ailesi, I. Dünya Savaşı’nda Rusların Doğu Anadolu’yu işgali sırasında Van’dan Çukurova’ya göçerken, yol boyunca, aile savaşta kimsesiz kalmış binlerce çocukla karşılaşırlar ve Mustafa’nın babası, yolda bulduğu yaralı ve kimsesiz bir çocuğu evlat edinir. Ailesi öldürülmüş bu çocuğun Yezidi (yazar Ezidi değil Yezidi der) olması ihtimalinden hareketle, Mustafa Yezidi inançlarını anlatmaya koyulur. Bir Ada Hikâyesi dörtlüsünün Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (1998) adlı romanında Sarıkamış bozgununda firar edip Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde köyleri talan eden askerlerden biri olan Abbas başından geçenleri anlatılırken kitaba adını veren Yezidi kırımından, Yezidilikle ilgili inanışlardan bahseder. Yezidilerin günde üç kere, bir sabah gün doğarken, bir kez tam öğleyin, güneş tepedeyken, bir de gün batarken yönlerini güneşe dönüp dualarını okuduklarını belirten kahramanlardan Emir Sultan “Belki de insan soyunun şimdiye kadar söylediği en güzel dualar bunlardır. Belki de en güzel türküler, en güzel şiirler bu dualardan çıkmıştır. Belki de Mezopotamya’nın bütün destanlarının temelinde bu dualar vardır” ve “Şu insanoğlunda öylesine bir güç var ki tükenmiyor, çürümüyor, ölmüyor, toprak gibi, ışık gibi, su gibi. Ben Yezidi değilim, ama onların direnme güçlerini, insanlıklarını, dostluklarını seviyorum, onların dirençlerine saygı duyuyorum” diyerek Yezidileri takdir eder.
Özet Kaynakça: Orhan Hançerlioğlu, İnanç Sözlüğü (Dinler Mezhepler Tarikatler Efsaneler),1975; John Guest, Yezidiliğin Tarihi, Avesta 2001; Roger Lescot, Yezidiler/Din Tarih ve Toplumsal Hayat, Cebel, Sincar ve Suriye Yezidileri, Avesta Yayınları, 2001; Sabiha Banu Yalkut, Melek Tavus’un Halkı Yezidiler, Metis Yayınları-2003; A. S. Puşkin, Erzurum Yolculuğu, TİMAŞ Yayınları, 2003; R. H. Karay, Yezidin Kızı, İnkilap Kitapevi, 1992, M. Mungan, Mahmud ile Yezida, Metis, 2006; Yaşar Kemal, Kimsecik Üçlemesi (Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı, Kanın Sesi) ve Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, YKB Yayınları, 2004.
(Zerdüştlük ile ilgili kısa girişi ise yazının internet nüshasına koyacağım.)
***
Not: Bu konuda ilk yazımı 2007’de AGOS’a yazmıştım. O sırada Ezidiler hakkında beni aydınlatan, bilgilendiren, yanlışlarımı düzelten iki değerli kişiye; Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Amed Gökçen’e ve Radikal’den Ali Topuz’a şükranlarımı sunmak isterim.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2012
22.04.2012
15.04.2012
8.04.2012
1.04.2012
25.03.2012
18.03.2012
11.03.2012
4.03.2012
26.02.2012