Baskın ORAN
Belki hatırlarsınız, bundan bir önceki fotoğrafı 19 Mayıs’ta çekmiş ve “Türk Dış Politikasını Nasıl Bilirdiniz?” adıyla yollamıştım. Suriye felaketinden tut, korumaların Washington rezilliğinden geçerek, Türkiye iki adaydan biri olduğu için Avrupa Futbol Şampiyonası düzenleyebilme kriterlerine UEFA’nın artık insan hakları’nı ilave ettiğine kadar anlatmıştım.
O tarihten devam edelim ve bir aydan kısa zamanda daha kimlerle nasıl papaz olduğumuzu özetleyelim ki, dış politika’daki gidiş yargı’daki gidişle nasıl yarışıyor görülsün.
Katar meselesi
Burnumuzu pisliğe daldırmaya mecburmuşuz gibi, S. Arabistan ile Katar adlı devlet fotokopilerinin feodal liderlik kavgasından doğan sidik yarışında Katar’ın tarafını tuttuk. Hem de Erdoğan’ın en katı ifadeleriyle: “Biz Katar’a her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Katarlı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız”.
Hatta başbakanlıktan atıldıktan sonra konuşmayı unutmuş Davutoğlu’nun, daha dün (1971) “bağımsız” olmuş ve nüfusunun yüzde 80’i yabancı köle-işçi olan bu şehir-devlet için şunu demesine kadar: “Türkiye’nin her zaman yanında yer aldı, her zaman Türkiye ile birlikte davrandı. Türkiye ile birlikte ağladı. Türkiye ile birlikte güldü. Yüreği Türkiye ile çarpan Katar hiçbir zaman yalnız bırakılmayacaktır”
Böylece OHAL denilen (her iki anlamda da) “düzen”i bir yıldır sürdürmeyi “terörü yenmek” gerekçesine bağlayan iktidarımız, Katar’ın teröre “üst düzeyde destek” verdiğini söyleyen ABD’nin yanı sıra, yaklaşık bütün Arap coğrafyasını karşımıza almayı başardı.
Bekleyin, bu iki fotokopi de aynı türün soyu olduğu için yarın uzlaşacaklar, biz iyot gibi açıkta kalacağız.
***
Bu kadar aymazlığın “sağlam” sebepleri olmalı. Katar paralarının bazı ceplere dolmasından bile önemli:
1) Dolar almış başını giderken beklenmedik biçimde düşmeye koyuldu çünkü acayip bir sağanak başladı. Giren her 2 dolardan 1’i meçhul bir kaynaktan geliyordu . Merkez Bankasının jargonunda "net hata noksan kalemi" diye geçen bu kaynağı belirsiz girişler, 2015’in ilk dokuz ayında 13,5 milyar dolara ulaştı. Faik Öztrak soru önergesi verdi. Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez TCMB’yi sıkıştırdı. Cevap yok.
Sakın, bu kritik paracıklar Katar’dan gelmiş olmasın?
2) 15 Temmuz darbe parodisi üzerine Katar’ın Erdoğan’ı suikasttan korumak için 150 kişilik özel birlik yolladığı ve bunların 19 Temmuz'da sessiz sedasız Ankara'dan ayrıldığı konusu . İnşallah doğru değildir çünkü Erdoğan’ın bekası 150 Katarlıya kaldıysa…
3) Bunun, buraya çok iyi oturan ve içinde “kuyruk” kelimesi geçen bir deyimi vardır ama siz bulun: ABD Türkiye’de üs sahibi, Türkiye de Katar’da. TBMM’den alelacele çıkarılan yasayla. N.Y. Times’a göre 3.000 kişilik . Böylece Türk’ün, pardon Erdoğan’ın büyüklüğü dünyaya yayılmış oluyor.
4) Bir “sağlam” sebep de, içeride AKP’liler bile FETÖ işinin şeyinin çıkarıldığından şikayet ederken dikkatleri dışarıya çekmenin dayanılmaz hafifliği olabilir mi? (Prof. A. T. Kışlalı’nın kızının pasaportuna FETÖ’den el kondu. Lan FETÖ, uff, neymişsin be!)
Bunlar nedeniyle mi Yusuf Kaplan “Katar Türkiye’nin nefes borusu” diye yazıyor, haritada Katar’ın yerini bulamayacak ihvan takımı Beyoğlu’nda birikip “Mehmetçik Katar’a!” diye inliyor, sosyal medyada insancıklar “Katar düşerse Türkiye düşer”e kadar düşebiliyor?
Ve şimdi, bütün bunlar Türkiye kimlerle nasıl papaz olurken cereyan ediyor, görelim:
Bağdat artık WeLoveYou
Önemsiz Gürcistan hariç, tek kavgasız komşumuz Barzani. Bağımsızlık referandumu ilan ediyor, ABD Dışişleri “Irak Kürt halkının meşru arzusunu anlıyor ve destekliyoruz. Bu, Irak’ın iç meselesidir” diyor.
AKP ise yandaş medyadan ilan ediyor: “Iraklı Kürtler uyarılarımızı dinlemezse Habur bir süreliğine kapatılacak, Kerkük petrolünün satışı sınırlanacak”. Haberin esas ilginç tarafı ise bundan sonrası: Ankara artık Bağdat’ı “tek ve yegane muhatap” kabul edecek.
Allahüekber! Daha birkaç ay önce “Musul’dan elinizi çekin. Kovulmadan önce şerefinizle topraklarımızdan çıkın!” demiş ve üstüne de “Sana ülkeni demokrasi ve özgürlük standartlarına getirmeni nasihat ediyorum” diye bi de demokrasi diskuru geçmiş olan Bağdat’ın Şiileri artık bizim canımız, feda olsun kanımız.
Olsun da, bu döngeriyi yapabilen AKP daha ne döngeriler yapacaktır, onu düşünün.
Batı’yla papaz oluşumuzun raddesi
1718’den bu yana Türk dış politikasının en önemli ilkesini Batıcılık diye bilirdik. Bikaç yıl öncesine kadar yani. Son bir aylık durumun özetinin özeti:
Birleşmiş Milletlerden (BM) başlayalım. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Güneydoğu’ya gitmelerine izin olmadığını bildirdi. BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü gazetecilerin, akademisyenlerin, yazarların ve hakimlerin serbest bırakılması çağrısı yaparak, Türkiye’nin 1982 Anayasasının bile gerisine düştüğünü söyledi. BM insan hakları özel raportörleri Güneydoğu’da etnik, demografik ve kültürel yapıyla oynandığını yazdı.
Avrupa Konseyinden (AK) devam.Davetimiz üzerine gelen AKPM gözlemci heyeti “YSK kararı yasaya aykırı” dedi. AK İnsan Hakları Komiseri HSK atamalarının yasa dışı olduğunu bildirdi. Yasa derken, tabii ki Türkiye yasaları.
NATO’da, Avusturya’nın ortak proje yapmasına engel olduk. Almanya İncirlik’ten çekildi, önümüzdeki yıl İstanbul’da yapılması düşünülen NATO zirvesine engel oldu.
Alman ve Fransız vatandaşı gazeteciler tutuklu. Bizzat Erdoğan’ın tabiriyle “ajan teröristlik”ten . Fakat sakın “rehin”den olmasın? Çünkü AKP Genel Başkanı Erdoğan grupta ilan etti: “Yarın öbür gün sizlerin de bizlerin eline düşenleriniz olduğunda, istediğinizde bunları alamayacaksınız” .
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi başkanı Taner Kılıç’ın FETÖ’den (!) tutuklanmasına ABD, AB ve Almanya sert tepki gösterdi .
Bari şunlar olmasaydı…
Geçenlerde Mehdi el Harati diye biri Erdoğan’ı alnından öptü. Suudisinden Mısır’ına kadar dört Arap ülkesinin yayınladığı 59 kişilik terörist listesinde bu arkadaşın da adı var . Neyi hatırladınız? Ben Erdoğan ve ailesi efradını yakın korumakla görevli polislerin (üstelik bikaç posta halinde) FETÖ’den ihracını hatırladım .
Ardında 71 şehit bırakarak ve “başarıyla” diyerek pat diye bitirdiğimiz Fırat Kalkanı bölgesinde yoğun eğitime tabi tuttuğumuz Özgür Suriye Ordusu unsurları İdlib’de birbirine girdi . Ayrıca, Alparslan Özel Kuvvetleri Komutanı Ebu Ali Reslan da dahil olmak üzere firar edip Demokratik Suriye Güçleri’ne katıldı .
Bunlara rağmen Yeni Şafak ilan etti: “Sözde bağımsız Kürdistan projesine kesin darbe ise sınırötesi operasyonla vurulacak: Dicle Kalkanı”. Sırada Zap Suyu Kalkanı da olabilir…
Bu arada büyük bir dış politika başarısı yakaladık. AİHM, daha işlemeye bile başlamamış ve 200.000 dosyaya bakacak olan 7 kişilik OHAL İnceleme Komisyonuna başvurmayı iç hukuk yollarının tüketilmesi için şart koştu .
Gerçi bu durum AKP iktidarının direkt başarısı sayılmaz ama niye hak yemeli, endirekt başarısı sayılmalı. Çünkü Temmuz 2016’dan beri yaklaşık 150.000’i aşkın insanı işlerinden atıp açlığa ve manevi ölüme mahkum etmeseydi, başvurularla boğulmaktan ürken AİHM’yi böylesine korkutamazdı…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024