Baskın ORAN
Tüm kamuoyu anketlerinin ne sonuçlar verdiği malum. Bu bi yana, savaş dönemlerindeki gibi temel gıda maddeleri “kota” adı altında karneye bağlanmış durumda. Vaziyet o kadar ciddi ki, sosyal medyada espriler başladı: “Cumhur İttifakı'nın seçim stratejisi netleşti: 'Ülkeyi öyle bir batıralım ki kimse seçilmek istemesin’…''
A. Menderes’in DP’sinin ve B. Ecevit’in CHP’sinin son yıllarında petrol, yağ, şeker, tüp, kahve, sigara vs. kuyruklarını yaşamış olarak talimliyiz: Tek Adam Erdoğan ile Koltuk Değneği Bahçeli nihayet gidiyorlar. Bu ırılmayı (“başımızdan ırılsın” derler ya) tartışmak bile fuzulî; helalleşme girişiminin çok gerekli olduğunda herkes hemfikir. Zaten Edirne mahpusu S. Demirtaş, girişimi destekleyecek en önemli lafı söyledi:
“Kimlik siyasetini aşarak toplumun tamamını kucaklamayı başarmalıydık. Şiddetin tümden devre dışı kalması için siyasetçiler olarak daha fazla inisiyatif almalı, öne çıkmalıydık.”
“Nurlu ufuklar” sözüyle hatırlanan A. Menderes sonra “Kopsun o kuyruklar”la anılmaya başlamıştı. Şimdi de “Ekonomi” adlı kitabın yazarı CB Erdoğan, Dolar 5,77 TL’yken patlayan meşhur 2018 krizinde kullandığı “Ekonomik kurtuluş savaşı” terimini, bu yazıyı yazdığım 23 Salı günü Dolar 13, Avro da 15 TL olmuşken yine ve aynen telaffuz ediyor.
Ve sanırım daha da önemlisi, iktidara mecburen veda etmekte olduklarını dünyaya şu kelimelerle ilan ediyor: “Hiç endişeniz olmasın, biz dimdik ayaktayız.”
“Fuzuli” deyip yine de bi araba laf ettik, konuya geçelim. Geçelim, fakat şunu da söyleyip öyle:
Millet olarak uğurlarken, R. T. Erdoğan’a büyük minnet borçluyuz. Çünkü bu iktidarı yaşadıktan sonra, Siyasal İslam’a (ve de varyantlarına) karşı ebediyen kitle bağışıklığı kazanmış durumdadır Türkiye. Minnet terimi az bile.
***
Konumuz: Dikkat ederseniz iki taraf da tek bir noktaya demir atmış vaziyette: Seçim’in tarihi. İktidar seçimin 2023’te, muhalefet hemen olmasını istiyor.
Her iki taraf açısından da bunun sebebi, şu andaki ekonomik durumun özellikle AKP’nin dayandığı alt sınıflar açısından fena halde kötüye gitmesi olabilir. Ama esas olay iki başka yerde:
1) CB Erdoğan açısından bunun sebebi, 2023’e kadar faizi azaltmak yoluyla yatırımları artırmak ve bu arada para basıp halkı seçime kadar memnun tutmak.
Tabii ki bu tam bir ham hayal ama kendisini, partisini ve ülkesini öyle bi yola soktu ki geri dönemiyor. Dönerse de yenilgi başlamış olacak.
Niye ham hayal, çünkü Merkez Bankası Reis’in yazdığı “Ekonomi” kitabına uygun biçimde faizi düşürdükçe, Türkiye’nin muhtaç olduğu iç (Hazine ihaleleri) ve dış (yabancı sermaye) kaynakların faizi tavan yapıyor.
Üstelik, kapitalistin de yatırım yapmaya giriştiği yok çünkü hukuksuzluk ve Erdoğan’a güvensizlik önünü görmesini imkansız kılıyor.
Zaten bu sebeptendir ki CB Erdoğan, tuttuğu yolun yanlışlığını (ve de çaresizliğini) gösteren biçimde büyük sermayeye ateş püskürmekte: “Hani sen düşük faizle kredi istiyordun. Hadi gel al. Neden almıyorsun? Ben bu iş adamlarını da anlamıyorum. Yahu siz nasıl insanlarsınız!”
2) Muhalefet açısından derhal seçim istemenin sebebi ise baskıların git gide dayanılmaz hale gelmesi. İktidar, yargı bağımsızlığının/tarafsızlığının dibe vurduğu ülkede yasa/anayasa hükümlerini hiçe sayarak Kürtler başta olmak üzere muhalefet bireylerine ve kurumlarına savaş açmış vaziyette.
Üstelik, çok fazla kişinin hatta grubun silahlandığı Türkiye’de bu baskılar vahim mecralara dökülebilir; siyasal suikastlardan bahsedilmesi boşuna değil.
***
Bu durumda AKP+MHP iktidarının bi an önce ırılması ve ülke hayatının normalleşmesi şart.
Başbakan Erdoğan’ın talebi üzerine 2007’de AKP’ye hazırladığı anayasa buruşturulup atıldıktan sonra AİHM’ye bireysel başvurunun iptali ve AYM üyelerinin yargılanması talepleri başlayınca “Türkiye otoriterizme gidiyor” diye isyan eden Prof. E. Özbudun, güçlendirilmiş parlamenter rejime ve yargı bağımsızlığına geçiş için muhalefetin ilk eylemlerini şöyle sıralıyor:
“… ülke seçim barajının kaldırılması veya %3-4 gibi makul bir düzeye indirilmesi, SPK’deki çağdışı yasakların kaldırılması ve parti kapatmanın zorlaştırılması, ‘CB’na hakaret suçu’nun kaldırılması veya demokratik normlara uygun hale getirilmesi, YÖK’ün kaldırılması veya yetkilerinin büyük ölçüde sınırlandırılması…”
Prof. Özbudun’un bu saydıkları, Tek Adam Rejimi’ni bitirmek için asgari ve çok doğru şeyler. Ama bunları yapabilmek için bir önkoşul var: Erken seçim. Fakat AKP’nin 2018’de değiştirdiği anayasaya göre o da fevkalade zor; AKP+MHP TBMM’de çoğunlukta.
2017’de KHK’yle Mülkiye’den atılan anayasacı arkadaşım Dr. Murat Sevinç’le konuşuyoruz; kestirmesinden söylersek, seçimleri yenilemek bu anayasaya göre pratikte cumhurbaşkanının tekelinde. Çünkü Md. 78’e göre, ara seçimi ve ardından da erken seçimi zorlamak için muhalefet milletvekilleri topluca istifa etseler bile Genel Kurul istifaları kabul etmedikçe (Md. 84) faydasız.
Bu durumda, Erdoğan’ın kutuplaştırma siyasetinin tam zıttı olduğu için çok ciddi ve desteklenmesi şart bir girişim olan helalleşme’nin altının bilinçli biçimde doldurulması, net bir yol haritası haline getirilmesi şart. Aksi halde muhalefet bir daha değil iktidara gelmek, adını bile duyuramaz.
***
Bu altını doldurma da bu koşullarda ancak 3 eylemin birden muhalefet tarafından bilinçli ve eşgüdümlü biçimde devreye sokulmasıyla mümkün:
Birincisi, erken seçime yönelik barışçıl ve demokratik tepki göstermek amacıyla büyük kitlesel mitingler yapmak.
İkincisi, Kılıçdaroğlu’nun 2017’de Adalet Yürüyüşü gibi gösteriler düzenlemek; ama bu sefer (niye olduğunu izah şart mıdır,) Edirne’ye kadar.
Üçüncüsü de, ilk defa M. Kemal Paşa’nın Temmuz 1919’da ortaya attığı ve de uyguladığı, onun ardından A. Menderes’in DP’sinin ortaya attığı ve uygulayamadığı, sonra tekrar tekrar gündeme getirilen ve uygulanamayan “sine-i millet’e dönmek” olayını gerçekleştirmek. Yani Meclis zeminini terk etmek, halkın arasına katılıp halk hareketi başlatmak. Bunun uygulamasını da TBMM komisyonlarına ve genel kuruluna katılmamak suretiyle yapıp AKP+MHP’yi oralarda iyot gibi bırakmak.
Böylece, insan haklarının başında gelen protesto hakkını kullanarak erken seçimi gündeme taşımak.
Bilmiyorum bu üçlü yol ve özellikle de üçüncüsü CHP ve İYİP’in cesaret edeceği bişey midir. Ama AKP+MHP iktidarını korkutacak ve yıldıracak tek yol olduğu kesin.
***
Bir şey daha eklemek istiyorum. “Devr-i sabık yaratmayacağız” deyip apaçık suçlar ve hatta anayasal ihlaller cezalandırılmazsa, CHP bir daha hayat boyu iktidar göremez. DP Gn. Bşk. Gültekin Uysal çok önemli bişey söylüyor:
"Evet! Türk tarihinin ve Anadolu’nun Moğol istilasından bu yana gördüğü en büyük yağma ve kravatlı soygun hareketiyle ilgili devr-i sabık yaratacağız! Bu 19 yıl içinde siyasi sorumluluğu olan herkes millet, tarih ve hukuk önünde hesap vermeli!"
Çünkü “yüzleşme” olmadan “helalleşme” olmaz. Yüzleşme de, işlenmiş açık suçları hukuku teslim edip cezalandırmadan olmaz. Aksi halde, uyurken bıyıkları üstünden fare geçen yeniçeri ağasının deyişiyle, “yol olur”.
Not: Ben yazıyı yazarken Ankara, İstanbul, Samsun, İzmir, Kocaeli, Eskişehir'de protesto yürüyüşleri başladığı haberleri geldi. Ve bizim muhalefet, ajanslardan seyretmekle yetindi. Buna karşılık, Yeni Akit’in yazdığına göre, Alaattin Çakıcı kardeşim vaziyeti hemen çözdü: “Sokağa çıkan vatandaşlarımıza. CHP ve HDP'nin uluslararası provokatörlerinin bu kışkırtmasına fırsat vermeyiniz. Devlet sahipsiz değildir. Devletinize lütfen güveniniz."
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024