Bayram ZİLAN

EY AK PARTİLİLER! NE OLDU SİZE?
18.09.2015
1869

 Uzunca bir zamandır Ak Parti’nin, kendisine kaşı yapılan “algı operasyonuna” nasıl tepki verdiğini, hangi araçları, enstrümanları ve yöntemleri kullanarak bu algı operasyonunu boşa çıkarmaya çalıştığını izliyorum. Toplumsal algıyı nasıl yönettiğine bakıyorum. Yalan, fotoşop ve sahte belge ve bilgilerle, kara propaganda yapanlara karşı geliştirdiği taktiğe bakıyorum.

Gördüklerim, beni hayretler içerisinde bırakıyor.!

Kurulduğu günden beri Türkiye gündemini bir “orkestra şefi” gibi yöneten Ak Parti gitmiş, yerine, kendisine karşı atılan iftiralara tam olarak cevap veremediği gibi, bu iftiralara cevap verirken savunma ve defans pozisyonuna mahkum olmuş bir Ak Parti gelmiş. Aslında bu tablo, zaten Ak Parti kendi gündemini belirlemesin, atılan iftiralarla meşgul olsun, kendi politikalarını, yapacaklarını anlatmasın diye kurulmuş bir tuzak. Maalesef Ak Parti bu tuzağa düşmüş durumda.

Sosyal Medya’ya bakın, Ak Parti’ye yakın medyaya bakın, Ak Parti yöneticilerine, parti teşkilatlarına bakın, söylemleri iftiralara cevap vermek üzerine kurulu.

Çok açık ve net bir biçimde görülüyor ki, Ak Parti, algı yönetme becerisini kısmen kaybetmiş durumda.Gündem belirleyen Ak Parti gitmiş, yerine, gündemi belirlenen Ak Parti gelmiş gibi

Bizim tanıdığımız Ak Parti bu olamaz!

Bizim tanıdığımız Ak Parti değil bu.

Biz, 2001’den bu yana, gündem belirleyen, yaptıklarıyla, söyledikleriyle, icraatlarıyla, reformlarıyla, dinamizmiyle, pratikleriyle, heyecanıyla toplumu, kitleleri, medyayı, muhalefet partilerini peşinden sürükleyen Ak Parti’yi tanıyoruz.

Bugünkü durumu da içinden bir an önce çıkılması gereken bir “fetret dönemi” olarak kabul ediyoruz.

Basiretiniz mi bağlandı sizin ey Ak Partililer?

Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, günde birkaç saat uyku ile, arı gibi oradan oraya koşuşturuyorken, gece gündüz demeden her şeye yetişmeye çalışıyorken, siz neden üzerinize düşeni yapmıyorsunuz?

Siz neden rehavet içerisindesiniz?

Ak Parti’den başka hiçbir partinin bu coğrafyayı özgürleştiremeyeceğinin, yerli bir Yeni Türkiye inşa edemeyeceğinin farkında mı değilsiniz?

Ak Parti olmazsa bu medeniyetin, bu toprakların, Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin, Lazların, Çerkeslerin, Başörtülülerin. Mazlumların, yetimlerin ne hale geleceğinin bilincinde ve idrakinde mi değilsiniz?

Kendi potansiyelinizin, varlığınızın, misyonunuzun hangi gerçeklik üzerine inşa edildiğini ve neyi ve kimi temsil ettiğinizi mi unuttunuz?

Yaptığınız onca reform, radikal demokratikleşme hamleleri, kararlılık, inandırıcılık gibi icraat ve ahlaki üstünlüğünüz varken, yalandan başka elinde hiçbir ahlaki ve icraat üstünlüğü olmayanlara karşı “defans ve savunma pozisyonunda kaldığınızın” ne kadar farkındasınız?

Atak yapması gereken sizsiniz. Yumruğu masaya vurması gereken sizsiniz?

Sizin heybenizde kardeşlik, barış var. Onların heybesinde ihanet ve savaş var.

Ama onlar daha çok gündem belirliyor, onlar daha çok konuşuyor, onların sesi daha çok çıkıyor.

Allah aşkına, neden Kürtlere bir çıkartma yapmıyorsunuz? Neden 10 Milletvekili, 100 Milletvekili, Bakanlar, teşkilatlar, bölgeye gidip: “Ey Kürtler, biz sizinle kalu bela’dan beri kardeşiz, sizi seviyoruz, Türkler için var olduğumuz kadar sizin için de varız, Suriçi’ndeki, Cizre’deki, Hakkari’deki siviller bizim de canımız, kanımız, buradaki operasyonlar sizin daha iyi yaşayabilmeniz için, teröristlere karşı yapılıyor” demiyorsunuz. Neden oralarda yaşayan Kürtleri, kendi siyasetine malzeme yapmaktan başka bir amacı olmayan, Kürtlere sadece kendi imtiyazlarını devam ettirmek için sahip çıkıyormuş gibi yapan yapıların ilgi ve “kullanım” alanına bırakıyorsunuz?

Cizre’den, Hakkari’den, Suriçi’nden ve diğer geçici güvenlik bölgelerinden asılsız, sahte, fotoşoplu fotoğrafları kullanarak, Kürtleri Ak Parti’den kopartmak isteyen ve bunun için canhraş çalışan bir “şer konsorsiyomu” varken, neden bu yalanların yalan olduğunu ispat etmek için internette araştırma yapan sadece üç-beş genç var sosyal medyada?

Neden Kamu Güvenliği Müsteşarlığı, Basın Yayın Enformasyon veya başka bir kamu kurumu, bu yalanları ortaya çıkarmak, gerçeği açıklamak için profesyonel bir ekip kurmuyor? Bu kamu kurumları, doğru belgeleri ve fotoğrafları anlık olarak toplumla paylaşacak profesyonel bir ekip kursa, Ak Partililer de defans ve savunma pozisyonundan çıkıp siyaset yapsa, kendi vaatlerini, yapacaklarını Doğu’da Kürtlere, Batı’da Türklere, ezcümle bütün Türkiyelilere anlatsa da doğru olmaz mı?

Öyleyse neden buna dair bir çaba yok?

Ey Ak Partililer, iş işten geçmeden kolları sıvayın.!

“Eğer inanmışsanız”, galip gelecek olan sizlersiniz…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar