Beril DEDEOĞLU
Trump’ın Suriye’den çekilme açıklamasının ortalığı karıştırdığına şüphe yok. Öncelikle belirtelim, çekilme konusu Trump’ın kendi kendine aniden verdiği bir karar mı, yoksa stratejik bir sırrın ifşa edilmesi mi, orası açık değil. Bununla birlikte, her ne olursa olsun kapalı kapılar arkasında bu konunun konuşulduğu anlaşılıyor.
Başkan’ın açıklaması, kendi başına yeni bir politika olabileceği gibi, üzerine siyaset kurulacak bir duruma da işaret ediyor.
Örneğin Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD’nin Suriye’den çekilme ihtimalinden pek memnun olmuş. Gayet tabi sevinir; herkes biliyor ki ABD gidince ortalık Rusya’ya kalır. Soru, bu açıklamayı neden yapma ihtiyacı duyduğu ile ilgili. Suriye’yi terk ederse bizzat ABD’nin Rusya’ya daha fazla alan açma ihtimalinin Rusya tarafından ima edilmesi söz konusu. Bu da, Trump’a “çekilme” demek anlamına gelir. Görünen o ki, Putin hala canla başla Trump’ın iktidarını korumasına yardım ediyor.
Rusya razı olur mu?
Trump Suriye’de kaldıkça, Rusya’nın da kalması meşru oluyor. Ayrıca ABD’nin bölgedeki varlığı başka ülkelerin daha fazla olaya müdahil olmalarını sınırlıyor. Görünen o ki, Rusya’nın esas derdi de bu.
ABD’nin çekilme ihtimalinin duyulması bile, Suriye’ye kimlerin girmeye hevesli olduğunu göstermeye yetti. Trump yaptığı açıklamayla bilinçli bir olta mı salladı, bilemiyoruz; ama durumdan vazife çıkaranların açığa çıkmasını sağladığına şüphe yok. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un iki teklifi, bunu göstermeye yetiyor. İlki, YPG ile Türkiye arasında arabuluculuk önermesi. Bu, YPG’yi tıpkı ABD gibi terör örgütü görmediklerini ima ediyor ve ABD’den boşalan yerde ABD gibi davranılacağını söylüyor.
Bu açıklama ABD’nin güvenini kazanmaya yeter mi, bilemiyoruz. Ancak aynı zamanda bölgeye daha fazla asker göndereceğini söylemesi, niyetin “arabuluculuk”la sınırlı olmadığını gösteriyor.
ABD yerini Fransa’ya bırakırsa, Rusya için kötünün iyisi olur. Almanya ya da İngiltere olacağına, Rusya bölgede Fransa varlığını tercih eder. Ama bu duruma hem ABD derin devleti hem de diğer Avrupa ülkeleri hiç memnun olmaz.
Avrupa razı olur mu?
Fransa’nın YPG üzerinden bölgedeki etkisini artırma çabası, Türkiye tarafından şiddetle engellenmeye çalışılır. İki ülke arasındaki pamuk ipliği ilişkiler de bozulur. Almanya ile de gayet kötü olan ilişkilere bir de Fransa ile olan eklenir. Bu koşullarda Fransa’nın stratejik hedeflerine ulaşmaması için Türkiye her şeyi yapar, dolayısıyla Fransa sadece sahaya sürülmüş oyuncu durumuna düşer.
Fransa’nın fırsatçı durumuna düşürülmesi, Türkiye’nin bu ülkeye karşı da ket vurmaya teşvik edilmesi kimin işine gelir diye sormak gerekebilir. Rusya’nın daha fazla alan açmasına izin verilmemesini savunan, bu nedenle ABD’nin bölgede kalmasını yararlı gören, Avrupa’nın krizleri yönetmekten aciz olduğunu görüp AB’yi terk eden ve Türkiye’yi karşısına almaktan imtina eden hangi devlet ise onun işine geliyor gibi.
Fransa amacına ulaşabilmek için, öncelikle İngiltere engelini aşmak durumunda kalabilir. İngiltere, Trump yerine Rusya’yı durdurma yanlısı ABD ile iyi anlaşıyor. Dolayısıyla durumu daha da karıştıracak bir devletin boşluk doldurmasına itiraz edebilir. Ayrıca, bugün Türkiye’nin tam da Rusya ile dostluk içinde bu sınırlama işlevini gördüğünü düşünüyor. Olur da, ABD çıkar, Türkiye geri adım atar, Fransa ya da başka bir ülke hareketlenirse, o zaman İngiltere zaten hiç elini çekmediği bölgede fark ettirmeden gücünü artırıverir.
Umalım ki, Fransa ile İngiltere kendi aralarında anlaşmasınlar.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018