Bülent KORUCU
Gezi Parkı meydan muharebelerinde ‘hasar tespiti’ yapma zamanı geldi. Hata-sevap cetveli çıkarmak ülkenin yararına olacak. Taraflar, bardağın işine yarayan kısmını kamuoyu gündemine getirmeye çalışıyor. Anlaşılabilir bir durum ama artık daha iyisini yapabilmeliyiz.
Şeffaf ve hesap verebilir yönetim, yalnızca demokrasinin olmazsa olmazı değil. İstismarı önleyerek, yönetimle halk arasındaki iletişim ve istikrarın korunması açısından da elzem. Park ve Topçu Kışlası hakkında bilginin paylaşılmaması kafaları karıştırdı. Hâlâ da belirsizlik sürüyor. ‘Verilmiş kesin karar yok’ açıklamaları insanları teskin etmeye yetmiyor. Aksine, söz dolaştırılarak niyet gizleniyormuş havası veriyor.
Bütün tepkileri ve eylemcileri aynı torbaya doldurmak en büyük hata. Elbette araçları yakan, işyerlerini yağmalayan, polise taş ve çivili toplarla saldıran provokatörler var. Ama eylemin sembolü haline gelen ‘kırmızı elbiseli kadın’ için bunu söylemek kolay olmasa gerek. Her haliyle provokatör olmadığı belli kadının yüzüne biber gazı boca etmek normal karşılanabilir mi? Alandaki çadırların yakılması hakeza… PKK terörü ile mücadelede sıkça duyduğumuz bir cümle vardı; “halkla teröristi birbirinden ayırmak”. Onu işte tam da burada uygulamak lazımdı. Art niyetli profesyonel eylemciler, polisle birlikte diğer eylemciler ve medya mensuplarının da can güvenliğini tehdit ediyor. Onlara karşı müdahaleye kimse bir şey demezdi. Nitekim gaz ve kaba kuvvet ilk defa kullanılmıyor. Yer yer orantısızlık eleştirisi getirilse de böylesine yoğun ve kitleselleşmiş bir destek hiç olmamıştı. Demek ki kamu vicdanını rahatsız eden bir farklılık var. Fizikî şiddetin yanında sözlü kınamalarda da ayırıma gidilmemesi tepkiyi büyüttü. İlk beş gün protestonun esamisinin uğramadığı semtlerde pazar akşamı tencere-tava sesleri duyulmaya başlandı. Bu bile kriz yönetiminin başarısızlığı ve kitle psikolojisinden habersizliğin göstergesiydi.
Kriz boyunca bilgi temini meşru vasıtalarla gerçekleşmeyince sosyal medya üzerindeki manipülasyonlara zemin hazırlandı. Gözden kaçabilecek isim değişiklikleriyle tanınmış kişi ve kurumlar adına açılmış paravan hesaplarla meydan karıştırıldı. Bazen ölü-yaralı haberleri bazen de kitleyi tahrik edecek ‘resmî’ açıklama kılığındaki mesajlar kalabalıkları hareketlendirdi. Rastlantı diyemeyeceğimiz sosyal medya operasyonları görünmeyen bir elin organizasyonunu açık ediyordu. İstihbarat birimleri, paravan hesapları ve yalan haberleri takip ederek bile o gizli ele ulaşabilir.
‘İnsanın en zayıf anı, kendini yenilmez zannettiği zamandır’ diye bir söz var. Yenilmezlik duygusu, rakibi analiz etmeyi ve hamleleri üzerine düşünmeyi engeller. AK Parti hükümeti, biraz bu duyguya kapıldı. İktidar değil, sadece siyasî parti olsa umursamayabilirdik. Hataların faturasını millet ödeyeceği için uyarmak zorundayız. Aynı çukura muhalefetin düşme ihtimali de yüksek. Hükümeti yıkabilecekleri, devrim yapabilecekleri zehabına kapılıyorlar. Oysa Türkiye, ne Tunus ne de Mısır. Zamana yayılan ve şiddeti dışlayan çizgiyi yakalayabilseler daha yıpratıcı ve sonuç alıcı olurlardı. İki günde hükümeti devirebilme ham hayali ve halka zarar veren şiddet, balonun havasını boşalttı. Ancak bundan hareketle AK Parti’nin oy oranı yüzde 60’lara çıkıyor diye gaz verenler de doğru yapmıyor. AK Parti bir kitle partisi, ideolojik hareket değil. Yüzde 50’ye kemik oy denilemez. Kaos ve onun tetikleyeceği ekonomik kayıplar merkez seçmenini ürkütür. Gerilim merkezdeki seçmenin kâbusudur. Şu anda en tehlikeli gaz, hükümete bu yönde verilecek gazdır. [email protected]
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016