Bülent KORUCU
Muhafazakâr medyada yer alan bir damar, “ilk hedefiniz hizmet hareketidir” emri almış gibi. Her öküzün altından buzağı çıkarabileceklerini sanıyorlar. Başka yayın organlarında onların yazdıklarından yüz katı yer alıyor; kale alınmaya değmiyorlar. Muhafazakâr medyada yazanlar bazen onların seviyesini dahi tutturamıyor. Çelişkili, birden fazla kalemin karıştığı intibaı uyandıran, aynı yazıda bile tutarlılığı muhafaza edemeyen metinler ortaya çıkıyor. Kalemşörler değilse bile yazdıkları mecra bir acı tebessümü hak ediyor. Dostun gülündeki diken misali bakmadan geçemiyorsun.
Onlardan biri, mayısta vahim bir ‘hata’ yaptı ve hükümeti eleştirdi. “Eğriye eğri, hükümetin Suriye politikası iflasın iflasıdır. Bölge dinamiklerini bilmeden, her ülkeyi birbiriyle aynı zannederek hareket etmenin faturası böyle ağır olur.” diye yazdı. Boşuna aramayın, yazısının o bölümü gazetesinin internet sitesinden çıkarıldı. ‘Hakaret yok, hukuki bir mahzur taşımıyor; niye çıkarıldı?’ sorusunun muhatabı gazete. Ama kalemşörün o günden sonraki süreci ilginç. Neredeyse iki yazısından birinde hemen hemen aynı cümleleri yazıyor. Pişmanlığını, nedametini kabul ettirmek için kendini paralıyor. Suriye politikasını yönlendiren kurum ve onun yöneticisi henüz beraatini vermemiş olacak ki, yakarış sürüyor. Bu gibileri görünce aklıma Yeşilçam geliyor. Bilinen hikâyedir; hasbelkader dini muhtevalı bir filmde oynayan aktör, apar topar açık saçık bir yapımda yer alırdı. Böylece kendini affettirirdi.
Yargının verdiği kimi kararları sıralayarak temcit pilavını önümüze koyuyor. Yargı vesayeti yurtdışında hükümeti zor durumda bırakmak için uğraşıyormuş! Hükümetin çıkardığı ÖYM kanununa göre Ergenekoncuların neden salıverilmediğini merak ediyor bu kişi. Bir taraftan da ‘palalı Sabri niye tutuklanmadı’ diye soruyor. Darbeyle suçlanan, Danıştay saldırısında suçüstü yakalananların bırakılması gerekiyormuş. Şöyle diyor yazar: “Ama yargı, birilerinin devlet içindeki uzantısı gibi çalışır ve sistemi tıkarsa bu her yerde soruna sebep olur. Yargının görevi, devleti çalışamaz hale getirmek ya da birilerinin devlet içinde önünü açmak değildir. Hükümetin çıkardığı ÖYM kanununa rağmen birçok kişi hâlâ içeride tutuluyor.” Yani Ergenekon tutuklamaları devleti işlemez hale mi getirmiş? Devlet içinde birbirlerinin önünü açmak için mi bu yargılamalar yapılmış?
Yazar, soruşturmaların artık övdüğü yeni kanuna göre oluşturulan savcılık ve mahkemeler tarafından, 3. yargı paketi doğrultusunda yapıldığını bilmiyor. Suç, örgüt, üyeliğin şartları, adli kontrol gibi tanımların değiştiğinin farkında olmayabilir. Ergenekon soruşturmalarını kelle koltukta yapan savcıların kızakta olduğundan da haberi yok. Efsane savcının ‘Adliye levazımatçısı’ olarak istihdam edildiğini de duymamış. Suriye politikasının yönlendiricisi kişi ve kurumlar bilginin tamamını paylaşmıyor galiba!
Hâlâ çok teknik hatalar yapıyor olmasına rağmen kendini geliştirdiğini söylemem lazım. Mesela “Başbakan tutuklanacaktı” saçmalığını yazmaktan vazgeçti. Anayasaya göre Başbakan’ın ancak Meclis soruşturması sonucu ve Yüce Divan’da yargılanabileceğini nihayet anlamış. Anlamamış olanlar için tekrar anlatayım: Anayasaya göre başbakan ve bakanları Anayasa Mahkemesi yargılayabiliyor. Hazırlık soruşturmasını bizzat Meclis yapıyor. Soruşturma Komisyonu’nun suçu ve karşılığı olan ceza maddelerini açıkça yazıp delillendirdiği rapor, Meclis’te üye sayısının salt çoğunluğu (276) ile kabul ediliyor. Ancak bundan sonra yargılama mümkün olabiliyor. En son 2004’te eski Başbakan Mesut Yılmaz, Yüce Divan’da Türkbank ihalesine fesat karıştırdığı iddiasıyla yargılanmıştı.
Öcalan’la müzakereler sonunda Pişmanlık Yasası genişleyecekmiş, bunları içine alsa da herkes rahatlasa.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016