Bülent KORUCU

Bekçi Bekir’i yedirmeyiz!
10.01.2014
1844

 Nasıl bir ülkede yaşadığımızı anlamak için birkaç haberden alıntı yaparak başlayalım. “Günlerdir süren görevden alma fırtınasında bugün farklı bir durum yaşandı.

22 gün sonra ilk kez bugün saat 16’ya kadar herhangi bir il ve ilçede görevden alma haberi gelmedi.” (Hürriyet.com.tr) “17 Aralık’ta gerçekleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan bir gün sonra görevden alınan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı’nın görev yerinin beş kez değiştiği ortaya çıktı.” (Aktifhaber.com) “Ankara Emniyeti’nde önceki gün görevden alınan 80’i rütbeli 609 polisle birlikte, bir bekçinin de görev yerinin değiştirildiği ortaya çıktı. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan bekçi Turgut Doğan da görevden alındı.” (Milliyet.com.tr) Yabancı basın da hemen her gün bu konuya dair haber yayınlıyor. Wall Street Journal, internet sitesinde, hangi şehirden kaç polis memurunun tasfiye edildiğini gösteren Türkiye haritası yayınladı. Umarız günlük hava durumu tablolarının yanına, memur hareketliliğini gösteren haritalar eklenmez.

Gerçek olmasa gülüp geçeceğimiz haberler ama maalesef hepsi gerçek. Hızını alamayan hükümetin Seksenler dizisindeki Bekçi Bekir’i de tasfiye ettiğini duysak inanacak haldeyiz. Gün gelip önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i iyi duygularla hatırlayacağıma ihtimal vermezdim. Sezer, memurların yargısız infazla görevlerinden atılmasını sağlayacak Kanun Hükmünde Kararname’yi iki kez veto etmişti. Kararnameden en büyük zararı vesayetçi bürokratik oligarşinin fişlediği dindar kesimin göreceği biliniyordu. Dindarlara bakış açısı çok ılımlı olmayan Sezer, hukuka uygunsuzluk gerekçesiyle veto kararını vermişti. Hey gidi günler. Sezer o kıyım kararnamesini onaylamış olsa, bugün polis müdürünün beş defa yer değiştirmesini ‘maaşını alıyor ya’ diye savunanlara gün doğardı.

Türkiye böyle kıyımları daha önce de yaşamıştı. Cumhuriyet, Osmanlı’yı tasfiye etmek ve geride kalanlara gözdağı verebilmek için 150’likler listesi yapmıştı. Sürgün listesi bir kara leke olarak tarihe geçmişti. 12 Eylül Darbesi de aynı yoldan gitti. Sürgün devri bitmişti ama binlerce insan işinden, akademik kariyerinden edildi. Tasfiyeye dayanak olarak çıkarılan kanunun numarasına izafeten 1402’likler diye bilindiler. Damgalanmamak için istifa edenlerle birlikte sayının 20 bini bulduğu söyleniyor. 28 Şubat mağdurları yeni yeni hayata dönebiliyor.

Gelelim günümüze… Akşam Gazetesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunulan 2 bin kişilik bir raporu manşet yaptı. ‘Anayasa’ Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da bunu sosyal medyada paylaştı. Listede ‘rütbeli emniyetçi, akademisyen, bürokrat, hakim, savcı, basın mensubu ve işadamlarının’ bulunduğu öne sürüldü. Erdoğan böyle bir liste olmadığını savunarak haberleri yalanladı. Geldiğimiz noktada yalanlamanın sayının azlığına yapıldığı intibaı oluşuyor. Sadece emniyetteki kıyımın 2 bini geçtiği ifade ediliyor. Maliye, milli eğitim ve diğer bakanlıkların tam dökümü bilinmiyor.

AK Parti hükümeti bürokraside ‘yedirmeme’ üzerine bir strateji geliştirmişti. Onlarca insanın hayatını kaybettiği kazalarda sorumluluğu olanlar yedirilmedi. Şehirlerde büyük can ve mal kayıplarına yol açan terörist saldırılar yaşandı; yine kimse ne istifa etti ne görevden alındı. Bazı bakanların istifasına sebep olan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ise artık tasfiye yapılmadığı gün haberlere konu oluyor. En azından Bekçi Bekir’i yedirmeyelim, bize ‘göç göç oldu, göçler yola dizildi’ türküsünü söylesin.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar