Bülent KORUCU
28 Şubat darbecileri Millî Güvenlik Kurulu’ndan icazet alarak işe başlamıştı. Böylece hem kamuoyunda algı operasyonu gerçekleştirecek hem de kendilerini güvende hissedeceklerdi.
‘Devlet kararı’ perdesi arkasına saklanarak bürokrasiyi hukuksuz emirlere ikna çabasını da unutmamak lazım. Meşhur 18 maddelik MGK kararlarının yanında tehdit sıralaması da değiştirilmişti. İrtica, PKK’yı bile geride bırakarak öncelikli tehdit olarak tescil edilmişti. Ardından da irticanın binlerce kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan terörden daha tehlikeli olduğunu ispat etmek için psikolojik harp operasyonları uygulanmıştı.
Dün Hürriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre Recep Tayyip Erdoğan başbakan olarak katıldığı son MGK toplantısında, Hizmet Hareketi’ni tehdit listesine aldırmış. 28 Şubat’taki irtica paranoyasının yerini şimdi ‘paralel’ hezeyanı aldı. Aynı taktikler uygulanıyor. Şirket ve banka batırmak için suç işleniyor. Eğitim kurumları aynen o gün yaşandığı gibi suç hücresi muamelesine tabi tutuluyor. Bürokrasideki kıyımın boyutları her geçen gün büyüyor. Bütün bunları kamuoyuna ve uygulayıcılara kabul ettirebilmek üzere MGK’dan karar çıkartılıyor. Millî güvenlik perdesi, 28 Şubatçıları koruyamadığı gibi taklitlerinin de suç olan fiillerini örtmeye yetmeyecek.
Erdoğan, Köşk’e çıkmadan önce partiyi kontrolünde tutacak düzenlemeler peşinde. Normalde aşırı özgüveni ve şahsî kariyer planları yüzünden tercih etmeyeceği Ahmet Davutoğlu’nu emanetçi bırakacak. Fakat Bakanlar Kurulu’na en yakın adamlarını yerleştirerek gerektiğinde by-pas edecek. Erdoğan, kendisine doğrudan bağlı isimleri kabineye sokarak Davutoğlu’nun başına buyruk davranmasını engellemeyi düşünüyor. Sınırlı sayıdaki kadro dışında kimseye güvendiği söylenemez. Bu durum konuşmalarına da yansıyor. İl başkanlarına veda konuşmasında verdiği mesajlara da bu tedirginlik yansımıştı.
Mesela “İçimizde veya dışımızda hâlâ bu ihanet çetesine sempati ile bakanlar, bunlara kucak açanlar, olabilir. Bunu hâlâ görmemiş arkadaşların kalplerindeki mührün kalkması için dua etmeye devam edeceğim.” cümlelerini böyle okuyabiliriz. Erdoğan, genel başkanlık ve başbakanlık makamına gelecek kişiye ‘bu yapıya (paralel yapı) hiçbir şekilde müsamaha göstermemesi’ni bir talimat dikte ediyor. Erdoğan sadece manevî baskıyla da yetinmiyor başka garantiler bulmaya çalışıyor. “Son MGK toplantısında da bunun üzerinde hassasiyetle duruldu” vurgusunun amacı ‘rahat olun devlet arkamızda’ mesajı vermek. Eski Başbakan talep ettiklerinin suç olduğunun farkında ve yargıdan çekinenlere de amiyane tabirle gaz veriyor ve “Acaba yargılanır mıyız diye çekinenler; insan bir defa ölür, korkmaya gerek yok.” diyor.
28 Şubatçılar MGK’dan hem de hedefteki Başbakan Necmettin Erbakan’a imzalatarak karar çıkartmıştı. Rahmetli Erbakan imzalamaktan imtina ettiği için yoğun baskı altına alınmıştı. Ama o belge bile 28 Şubat’ın suçlarına mazeret olmadı, hukuksuzluk yapanları kurtarmadı. Yine 28 Şubatçılar ‘bin yıl sürecek’ hayalleri kuruyordu. Kısa sürede tasfiye oldular ve bin yıla kalmadan kendilerini adaletin önünde buldular. Hukuka aykırı icraat içinde bulunmayanlar için endişeye mahal yok. Ama aksi durumda Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) olduğu yerde MGK’nın esamisi okunmaz. Tecrübeyle sabit.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016