Bülent KORUCU
İslamcılık etrafında gelişen tartışma tekrar alevlendi. Tanımı üzerinde mutabakat sağlanamadığı için ölüp ölmediği konusunda da ihtilaf var. Öldüğüne inananlar ile bazı samimi İslamcıların kalbinde yaşadığını düşünenlerin fikri müzakeresi sürüyor? İki görüşün anlaştığı nokta ise plazalarda sergilenenin gerçek olmadığı yönünde. Samimi İslamcılar, plaza ve nargile kafedeki örneğin balmumundan kötü bir kopya olduğunu savunuyor. Diğerleri ise bunu mumyalanmış ceset olarak görüyor.
Bu hamur çok su kaldıracak ve söz uzayacak. Ben başka bir tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. Farkında mısınız, İslamcılık bir yana Müslümanlık elden gidiyor! Osmanlı Devleti'nin yıkılış günlerinde çıkış yolu ararken İslamcılığı bir reçete halinde önerenlerin önde gelenlerinden Mehmet Akif, sanki bizi anlatıyor.
Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir.
Bir başka yerde ise daha adrese teslim ve net fotoğraf çekiyor Akif;
Yalan râyic, hıyânet mültezem her yerde, hak meçhûl.
Yürekler merhametsiz, duygular süflî, emeller hâr;
Bugünlerde dindarlık araştırmaları yayınlanıyor. Namaz kılma, oruç tutma oranları vs. itirazım yok ama bunlar nihayetinde bireysel tercihler. Her Müslüman gibi o sonuçlara üzülebilir, geriye gidişin sebeplerini analiz edebiliriz. Asıl risk ise şurada: Müslümanlar ve Müslümanlık sosyal alanda itibar ve mevzi kaybediyor. En büyük sermaye olan güven eriyor. ‘Elinden ve dilinden emin olunan insan' algısı hızla kayboluyor. ‘Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildiğini' belirten Hz. Muhammed (sav)'in müminleriyiz. Ancak yalanın bu kadar kolay söylendiği, kişi ve kamu hakkının böylesine hiçe sayıldığı bir toplumda ahlaktan söz etmek abes duruyor. Halife Hz. Ömer'e giydiği gömleğin hesabını soran sahabe, mitolojik hikâye kahramanı muamelesi görüyor.
Kur'an-ı Kerim, namazın Müslümanları kötülüklerden alıkoyacağını haber veriyor. Namaz kılıyor göründüğü halde kötülük fabrikası gibi çalışanlar, toplumla İslam'ın arasına kalın duvarlar örüyor. Hâlbuki Müslümanların birinci görevi o duvarları kaldırıp insanları İslam'la tanıştırmak. Kendi bal satarken yüzü sirke satan tüccar misali asgari ahlak ve salah çizgisini tutturmadan İslamcılık taslayanlar zarar veriyor. Geçenlerde yazar Müfid Yüksel, sosyal medyada şöyle bir mesaj paylaştı: “Oruç tutmayan bir kısım İslamcılar halka kötü örnek oluyor.” Okuyanlar inanamadı. ‘Oruç tutmayan, namaz kılmayan İslamcı' tabiri en ağır eleştiriyi kendi içinde barındırıyor. Samimi İslamcıların şikâyeti de zaten bu türlere dair. Müslümanlığı yaşamadan İslamcılık markası altında icra-i faaliyet yapanlar ‘öldü' diyenlerin de güçlü argümanı. Uygulamadığın, hayatına yansıtmadığın bir dinin dünyadaki bütün sorunların çözümüne sahip olduğuna insanlar niye inansın? Sen iyi insan olmadan, iyi toplumun reçetesini elinde tuttuğunu nasıl iddia edebilirsin? Kelin, kellik ilacı satmasından farkı yok.
Zaman makinesi gerçek olsa ve Mehmet Akif'i günümüze getirebilsek ne olurdu? Ankara'nın soğuğunda paltosunu birlikte kaldığı arkadaşı baytar Şefik Kolaylı ile nöbetleşe kullanan ve palto sırası kendisinde değilse sokağa çıkamayan Akif… İstiklâl Marşı'nı yazdığı için tahakkuk eden 500 liraya şiddetli ihtiyacına rağmen el sürmeyen Akif… Herhalde yeni bir İstiklâl Marşı yazmak zorunda kalırdı. Ve ‘İslamsız İslamcılık'la en ön saflarda mücadele ederdi.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016