Bülent KORUCU
Parlamento'daki uzlaşma komisyonu, talep ve teklifleri toplama sürecini bitirerek anayasanın yazım aşamasına geldi.
Seçim öncesi verilen sözler ve halkın mukabelesi siyasileri bağlıyor. Bu aşamadan sonra atılacak geri adımların faturası ağır olacağından kimse üstlenmek istemiyor. Partiler masadan en son kendilerinin kalkacağını beyan ederken, masanın sallantıda olduğunu da ifade ediyor. AK Parti değişimi tek başına yapabilecek sandalye sayısına ulaşamadığı için aksi durumun vebalini tek başına yüklenmek zorunda kalmayacak. Ancak yine de yüzde 50 reyin hatırı sayılır oranda anayasa motivasyonu ile verildiği ortada. İki dönem tek başına yönetmiş partinin yıpranması ve oy oranının düşmesi beklenirdi. Ayrıca rakipsiz girdiği seçimin taraftarlarında rehavete yol açması kaçınılmazdı. İki negatif etkene rağmen oy oranının üç puan artması ve yüzde 50 sınırına dayanması ancak anayasa ile izah edilebilir. Yeni anayasada yaşanacak muhtemel aksaklıklar en fazla iktidar partisini zor durumda bırakacak. İkinci bir partiden destek alma mecburiyeti ise elini rahatlatan unsur. Muhalefet partileri de yeni anayasa için kendilerini bağladı; onların cayması da kolay olmayacak. Kısacası her şeye rağmen yeni anayasaya en yakın günleri yaşıyoruz.
Anayasayı, devletin yeniden kurgulanmasından ibaret görmek doğru değil. Elbette devlet cihazının yeni şartlar ve ihtiyaçlara göre revize edilmesi söz konusu. Fakat asıl önemlisi siyasetin ve toplumun dilinin değişecek olması. Yeni bir dil üretmek zorundayız. Anayasa yeni dille yazılacağı gibi, hayata o dilin hâkim olmasını da sağlayacak. Kısır döngülerimizin yerine salih bir döngü kuracağız. Yeni dilli anayasa hayatın ve toplumun dilini değiştirecek. Mesela hak vermek ya da almak yerine hakkın tanınması ve yürürlüğe konulması gibi ifadeleri tercih etmeliyiz. Kendini hak dağıtmaya salahiyetli görmek de onu söke söke alma psikolojisi de sorunlu. Sosyal barışı ve çağın gereği siyasi yapıyı bu dille kurabiliriz. Tartışırken herkes sadece kendi ölüsüne ağlamasa. Aleviler Sünnilerin sıkıntılarına da tercüman olabilse, tersiyle birlikte tabii ki... Kürtlerin haklarını Türkler savunsa vs. vs. Aksi halde anayasa ilk günden yeni kamplaşma ve çatışmaların zemini haline gelir. Yarım kalmış hesaplar ve rövanş arayışları sürer gider. Uzlaşma komisyonu bugüne kadar imtihanı başarıyla geçti. Umalım asıl sınavın başladığı yazım aşamasında aynı olgunluk sergilenir.
Biz anayasayı değiştirebilme ihtimalimizi sevdik aslında. Anayasa bir sihirli değnek ve bir anda bütün olumsuzlukları bitirecek değil. Hiçbir şey anında değişmeyecek ama her şeyi değiştirme ihtimali ve imkânı belirecek. Değişimin kapısını açacak anahtarı verecek. Siyaset ağırdan alacak, bürokrasi direnecek ama olsun biz değiştirebileceğimizi, asıl patron olduğumuzu kayıtlara geçireceğiz.
Bu aslında bir tahliye davası; mülkümüzün üzerine konmaya çalışan, yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve sık sık beline silah takarak kapımıza dayanan kiracıyı çıkarmaya çalışıyoruz. Devlet cihazını eline geçirip halkın karşısına dikilen arsız kiracıyı, bürokratik oligarşiyi çıkarıp yeni bir mukavele yapma peşindeyiz. 60 yıllık demokrasi tecrübemizde biz, darı olmadığımızı anladık. Şimdi bürokrasiye bunu anlatmanın zamanı. Onlar hâlâ bizi darı kendilerini tavuk sanıyor. Yeni anayasa hiçbir işe yaramasa psikolojik rehabilitasyon sağlayacak. 12 Eylül referandumundaki değişim de tam bu işe yaradı. Yoksa 22 madde ve henüz çıkmamış intibak yasalarıyla devlette çok şey değişmedi.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sansür VAR!
10.07.2016 - AYM kavgasının perde arkası
4.02.2016 - 28 Şubat'ın konuşulmayanları
1.02.2016 - 28 Şubat deyince kızmayın o halde!
23.02.2016 - Perinçek mutlu, ya AK Partililer?
5.02.2016 - Bülent Arınç'ın özgül ağırlığı var mı?
2.02.2016 - Paralel avcılarına bir öneri!
29.01.2016 - Küfürlü siyaset!
22.01.2016 - Güvenlik zafiyeti yoksa…
15.01.2016 - Anayasa değil baba yasa!
1.02.2016
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Ad Soyad Giriniz...
resim böyle çekilir.
Ad Soyad Giriniz...
resim böyle çekilir.