Celal BAŞLANGIÇ
Anket sonuçlarına göre her geçen gün oy yitiren Saray iktidarının çaresizlikten başvurduğu yöntemler giderek trajikomik bir hal alıyor.
Bir yandan gerçekleri halktan saklamaya çalışıyorlar, diğer yandan da kendi çıkardıkları yasalarla geçmişlerini temizlemeye uğraşıyorlar.
Buyurun size EngelliWeb’in duyurduğu son haber.
Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı Aykut Emrah Polat Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) pazarlık usulüyle yaptığı inşaat ihalesini 280 milyon TL’ye kazanmıştı.
11 Ağustos’ta İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliği bu haber hakkında “erişim engeli” kararı veriyor.
Aynı mahkeme 2 Eylül’de bu habere “erişim engeli” getirdiğine ilişkin haberlere de “erişim engeli” getiriyor.
Yine aynı mahkeme şimdi de “erişim engeli” getirdiğine dair haberlere “erişim engeli” getirdiğine dair haberlere de “erişim engeli” getiriyor.
Bu kadar “erişim engeli kararına erişim engelinin engeli” kafaları karıştırabilir; biraz açalım.
Aslında aynı haberle ilgili üç “erişim engeli” kararı var.
Birincisi; Bilal Erdoğan’ın okul arkadaşının ihale almasına ilişkin haberlere “erişim engeli” getiriliyor.
İkincisi; bu habere ilişkin “erişim engeli” getirildiğine ilişkin haberlere “erişim engeli” getiriliyor.
Üçüncüsü de; bu habere gelen ikinci “erişim engeli”ne ilişkin haberlere gelen “erişim engeli” oluyor.
Artık bu “erişim engeli” komedisi öyle bir hale geldi ki, bir mahkeme, diğer mahkemenin kararına “erişim engeli” getiriyor.
Bu Saray iktidarının yarattığı sansür düzeninin bir parçası. Gelelim bu sansür düzeninin artık gözle görünür hale gelen diğer parçasına.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de görüşülmekte olan 2021 Bütçe Kanunu’na ilişkin teklif üzerine “geniş” bir çevrede büyük ilgi gören bir konuşma yapmıştı.
Aslında fazla yeni bir şey yoktu Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında. Sadece meramını daha net cümlelerle anlatmış, daha kolay anlaşabilecek bir sistemle, daha kararlı ve daha inandırıcı konuşmuştu.
2021’in ilk günlerinde Metropoll Araştırma Şirketi 2020 Aralık’ına ilişkin “Türkiye’nin Nabzı” başlıklı araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Metropoll’ün araştırmasında bu konuşmaya ilişkin bir soru da yer almış.
İlk bakışta basit görünen ama sonuçları çok değerli olan bir çalışma yapmış Metropoll; “Kılıçdaroğlu’nun bu konuşmasından haberdar mısınız” diye sormuş.
“Evet, haberdarım” diyenlerin oranı yüzde 34, “Hayır, haberdar değilim” yanıtı verenlerin oranı ise yüzde 59.2.”
Kılıçdaroğlu’nun bu konuşmasından AKP’lilerin yüzde 18.7’si, CHP’lilerin ise yüzde 58.5’i haberdar olabilmiş.
İşte bu da Saray iktidarının yarattığı konvansiyonel medya düzeninin çarpıcı sonucudur.
Saray; kapısına bağladığı gazetelerle, televizyonlarla; kapattığı ya da kontrolüne aldığı sosyal medya platformlarıyla ülke insanlarını Türkiye’den ve dünyadan habersiz bırakarak, yalanlarla uyutarak iktidarını sürdürmek istiyor.
Erken ya da zamanında, iki yıl içerisinde başka bir kaza-bela olmazsa Türkiye’nin önünde bir seçim var.
Saray iktidarı için gelen anket sonuçları hiç de parlak değil; hemen hemen bütün araştırma şirketlerine göre AKP oyları erimekte, Erdoğan’ın bugünkü koşullar içerisinde yeniden başkan seçilmesi imkânsız görülüyor.
2021’in ilk anket sonuçlarını, yukarıda da sözünü ettiğimiz Metropoll Araştırma Şirketi açıkladı önceki gün.
Özer Sencar gibi güvenilir bir araştırmacının başında olduğu Metropoll’ün açıkladığı sonuçlar, gerçekten de Saray’ı ürkütecek nitelikte.
Ankete katılanların yüzde 57’si parlamenter sisteme geçişi isterken, yüzde 34.5’i bu ucube sistemde kalınmasını savunuyor.
Bugün cumhurbaşkanlığı seçimi olsa yüzde 43.3’ü Erdoğan’a oy vereceğini, yüzde 50.7’si vermeyeceğini belirtiyor.
Söz konusu araştırmaya göre Pazar günü seçim olsa halkın oy tercihleri yüzde olarak şöyle şekillenecek:
AKP: 30.6, CHP: 20, İYİ Parti: 8.9, HDP: 8.7, MHP: 6, DEVA: 1.7, Gelecek: 1.3.
Seçmenlerin yüzde 21.3’ü de kararsız ve protestocu görülüyor araştırmada.
Genelde yapıldığı gibi bu çalışmada da kararsızların partilere eşit olarak dağıtılması durumunda Cumhur İttifakı yüzde 46.5 gibi görünüyor. Muhalefetin oyları ise yüzde 50’yi aşıyor.
Ancak Saray iktidarının durumu görünenden daha kötü. Çünkü birçok araştırmaya göre AKP’nin kararsızlardan alacağı oy eşit ağırlıktan çok daha az olacak.
Bu koşullarda AKP’nin erken ya da zamanında seçime gidebilmesi için iki “güvencesi” olması gerekiyor.
Birincisi, medyadaki son bağımsız ve muhalif gazetelerle televizyonları tümüyle susturmak, sosyal medyayı ya kontrol altına almak ya da kapatmak.
İkincisi de sandığa giren oylar ne olursa olsun, sandıktan kendi istediği sonucu çıkartabileceğine inanması.
Bağımsız ve muhalif medya, gücünün sonuna kadar iktidarın baskısına direniyor.
Ancak Saray iktidarı da devlet olmanın bütün enstrümanlarını kullanarak tümüyle kontrol edemediği bütün medya mecralarını tamamen etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
Son yaşanan Olay TV deneyimi de bu anlayışın çarpıcı bir örneği.
Bu alanda güçleri birbirine hiç de denk olmayan iki yapı bilek güreşini sürdürüyor. Bağımsız ve muhalif medya iktidarın, yargının bütün tehditlerini göze alarak direnişini sürdürüyor.
Ama bunun yeterli olacağını düşünmek elbette isabetli olmaz.
Muhalefet partileri erken ya da zamanında yapılacak seçimlerde bütün bağımsız medyanın susturulabileceğini göz önüne alarak halka ulaşacak yeni iletişim yöntemleri geliştirmek zorunda.
Yoksa alanlara çıkamadığı, seçmen kitlelerine ulaşamadığı bir seçim ortamıyla karşı karşıya kalabilir.
Gelelim ikinci konuya; o da seçim güvenliği.
Geçmiş seçim pratikleri de gösteriyor ki, seçmen kayıtları, oyların kullanımı ve sayımı konusunda iktidar her seçim daha da kendi lehine olacak bir ortam yaratıyor.
Artık seçim sonuçlarıyla daha büyük oranda oynayabilecek bir güç ve organizasyon var muhalefetin karşısında.
Herhalde yapılması olası seçim hilelerini ortadan kaldırmak için kimsenin başvurabileceği bir Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) olduğunu düşündüğünü sanmıyorum.
Bu koşullarda muhalefetin üstüne önemli sorumluluklar düşmektedir, hiç değilse eşit ve adil bir seçim için.
Birincisi, seçim yaklaştıkça iktidar, bütün muhalefetin propaganda faaliyetlerini engelleyecek, seçmenle iletişim kurma koşullarını ortadan kaldırabilecek girişimde bulunabilir.
Hemen şimdiden bir güç birliği yapılarak muhalefetin alternatif iletişim kanallarını oluşturması gerekmektedir.
İkincisi de bütün muhalefet bir araya gelerek, değil erken, baskın seçim koşullarına göre bütün sandıkları kontrol altına alabilecek bir organizasyon sağlamalıdır.
Geçen seçimlerde bu girişimin başarılı örnekleri görüldü.
Şimdi muhalefete düşen yapacağı güç birliğiyle seçmenin önüne konulan 185 bine yakın sandığa hâkim olabilecek eğitilmiş gönüllü ordusu kurmaktır.
Elbette muhaliflerin aynı zamanda özellikle Saray iktidarına karşı olan seçmeni sandıktan uzaklaştıracak söylemlerden, girişimlerden uzak durması da gerekmektedir.
“Bunlar seçimle gitmez” diyenlere de küçük bir not:
Eğer muhalefet bu birlikteliği ve örgütlenmeyi gerçekleştirirse, kaybettiğini kabul etmeyerek iktidarda kalmayı direnenleri de silip süpürür.
İşte bu yüzden mesele anket sonuçlarında değil, seçim sürecinde kitlelere ulaşabilmekte, seçim hilelerini önleyebilmekte ve sonuçlarına direnenleri demokratik yollarla hak ettiği yere yollamaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021