Elif ÇAKIR
AK Parti ve MHP’nin birlikte hazırladığı infaz kanununun Meclis’ten geçmesi değil asıl geçmemesi sürpriz olurdu. Nitekim geçti.
İçerdiği bütün adaletsiz, çelişkili ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle AYM’den dönebileceği uyarılarına rağmen…
Muhalefet partilerinin haklı uyarılarına da ceza hukukçularının bilimsel ikazlarına da kulaklar kapatıldı. Hazırlanan bilimsel raporlar dikkate alınmadı, ısrarla görmezden gelindi.
Ve evvelsi akşam Meclis’te AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin kalkan parmaklarıyla infaz düzenlemesi kanunlaştı.
İnfaz Yasası şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne gidecek ve hızlıca onaylanacak.
Yürürlükteki Türk Ceza kanunumuzun mimarlarından olan hukuk bilginimiz Prof. Dr. İzzet Özgenç dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi. Sayın Özgenç, infaz düzenlemesine dair yapılan uyarıların, önerilerin, hazırlanan bilimsel raporların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline geçmeme ihtimaline karşı, sosyal medya hesabından “Sayın Cumhurbaşkanına Çağrımdır” başlıklı bir mektup kaleme aldı. Özgenç, tarihi öneme sahip mektubunda şunları söylüyor:
“Doğrudan veya dolaylı olarak, gerekli bilimsel bilgilendirmeleri yapmamıza rağmen, bugün sabaha karşı Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen İnfaz Kanunu değişiklikleriyle, bu amaçlardan hiçbiri güdülmemiştir. Aksine, kişiler bakımından önemli mağduriyetlere sebebiyet vermiş bulunan binlerce hükümlü, süreli de olsa, herhangi bir koşul belirlenmeksizin, tamamen denetimsiz olarak, barınabileceği bir evi olup olmadığı, geçimini sağlayabileceği bir maddi imkanının bulunup bulunmadığı araştırması yapılmaksızın, sokağa salınacaktır...” (14 Nisan)
Tekrar altını çizmeliyim ki, Sayın Özgenç’in bu çağrısı tarihi öneme sahiptir. Bu saatten sonra duymamıştık, görmemiştik denilebilir mi?
***
TBMM Genel Kurul’dan geçen İnfaz Yasası’nı, kendisi de hukuk profesörü olan eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’e sordum.
Sayın Türk, kıymetli bir hukukçudur. 28 Şubat döneminde Ankara Başsavcısı Nuh Mete Yüksel, yanına aldığı polis ordusuyla Merve Kavakçı’nın evini bastığında dönemin Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk açıkça bunu yanlış bulduğunu, doğru bulmadığını söylemişti. Ecevit hükümetinin Adalet Bakanı’ydı ama bu yanlışlığa itiraz etmişti. Yine o zamanki Ceza Kanununda bulunan kin ve nefret suçu maddesinin aşırı yorumla irtica gerekçesiyle uygulanmasını eleştirmişti.
Dün kendisini aradım ve Meclis’ten çıkan infaz yasasını sordum. Özetle şunları söyledi:
“İnfaz Kanununda olumlu bulduğum hususlar da var ancak eleştirdiğim istisnaların olduğunu da söylemeliyim. Nedir bu istisnalar? Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının 4. Kısmı millete ve devlete karşı işlenmiş suçlar, 5. Kısmı Anayasal düzene ve anayasal düzenin işleyişine karşı, Cumhurbaşkanına, hükümete, yasama organına karşı işlenen suçlar, 6. Kısım milli savunmaya karşı işlenen suçlar, 7. Kısım devlet sırları ve casusluk. Ben bu maddeleri siyasi suçlar olarak nitelendiriyorum, işte bu suçlardan dolayı cezaevlerinde aralarında gazetecilerin, sanatçılarının, fikir adamlarının, iş adamlarının, belediye başkanlarının, siyasetçilerin yer aldığı çok sayıda tutuklu ve hükümlü hatta bir siyasi parti genel başkanı da var. Bu maddelerin kapsadığı suçlar infaz yasasında kapsam dışı bırakılıyor, yapılan düzenlemeden yararlandırılmıyor. Eleştirdiğim istisnalar bunlar.”
Sayın Türk’e devlete karşı suçlar konusunda nasıl bir infaz düzenlemesi yapılmalıydı diye sordum. Şöyle söyledi:
“Devlete karşı işlenen suçlarda bir ayıklama yapılarak en ağır olanlar kapsam dışında bırakılmalıydı. Maalesef bu yapılmadı. Oysa infaz yasasından daha çok bu maddelerden içeride olanlar yararlanmalıydı. Toplumsal barışın sağlanması için bu oldukça önemliydi. Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabı’ndaki 4., 5., 6. ve 7. bölümlerin kapsam dışı bırakılması toplumsal barış için isabetli olmamıştır. Bunların çok ağır nitelikte olanları madde madde tek tek gösterilmesi gerekirdi.
Adına af kanunu ya da şartlı salıverme ne derseniz deyin temel amaç şudur: Devletin suçlulara yeni bir fırsat vermesi, onların toplumun üretken ve onurlu bireyleri olarak hizmet edebilmelerine olanak tanımak. Devlet bu fırsatı verirken ayrımcılık yapmamalıydı.”
Sayın Türk’e İnfaz Yasası’nın Rahşan Affı ile mukayese edilmesini nasıl değerlendirdiğini sordum. Rahşan Affı denilmesini doğru bulmadığını ifade eden Sayın Türk’ün söyledikleri şunlar:
“Ben yapılan bu mukayeselere katılmıyorum. Yıllardır ne zaman cezaevinden çıkmış birisi suç işlese 4616 Sayılı “23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartla salıverilmeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair” kanundan yararlandığı yönünde haberler yapılıyor. Bu tür haberler bakanlığım döneminde de çok yapıldı. Ben yapılan bu yayınlar üzerine bakanlıktan ayrıldıktan sonra da istatistik tutmaya devam ettim. 2006 yılına kadar 4616 Sayılı Kanundan yararlananlardan yeniden suç işleyenlerin istatistiğini tuttum. 2006 yılında bir basın açıklamasıyla bu istatistikleri açıkladım. 4616 Sayılı kanundan yararlanan 43 bin 967 kişi cezaevlerinden çıkmış, bunlardan 672 kişi tekrar suç işleyerek cezaevine dönmüş, yani % 1.52. Çok büyük % 97’yi aşan kısmı ise 4616 sayılı Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası’nın kendisine verdiği fırsatı olumlu değerlendirmiş. Gerek bakanlığım sırasında gerek bakanlıktan ayrıldıktan sonra birçok yerde 4616 Kanundan yararlanan kişilerle karşılaştığım oldu. Hepsi teşekkür etti, işimize kavuştuk diye. O bakımdan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki kanuna eklenen geçici 6. Maddeyi önemsiyorum.”
Bu haliyle AYM’den döner mi sorumu Sayın Türk şöyle cevapladı:
“Bu haliyle AYM’ye götürülecektir. Sadece siyasi partiler değil, özellikle infaz yasasından yararlanamayanlar Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle konuyu mahkemelere taşıyacaklardır. Nitekim geçmişte de 4616 sayılı kanunun bazı istisna hükümleri Anayasa aykırı olduğu iddiası ile o dönem görülmekte olan davalarda öne sürülmüştü ve bu şekilde itiraz yoluyla da Anayasa Mahkemesine gelmişti. AYM’de eşitlik ilkesine aykırılık gerekçesiyle bazı hükümleri iptal etti ve bunun üzerine o noktaları dikkate alan (2002) 4758 sayılı kanun çıkartıldı. Aslında burada söylediğim rakamlar gerek 4616 sayılı gerek 4758 sayılı kanunun uygulama sonuçlarıdır. Şimdi de eşitlik ilkesine aykırılık söz konusu olabilir.
O dönem yeni bir düzenleme ile AYM’nin sorunlu gördüğü maddeler düzeltilmişti. Şimdi burada da eşitlik ilkesine aykırılık nedeniyle bazı iptaller söz konusu olabilir. Elbette ki AYM’nin takdirine bağlı, ancak geçmişteki kararlarına baktığımızda bu kanunda da iptal kararları çıkabileceğini düşünüyorum.”
***
Hikmet Sami Türk gibi, saygınlıkla Adalet Bakanlığı ve İnsan Hakları Bakanlığı yapmış bir hukuk profesörünün bu sözleri iktidar için bir anlam ifade eder mi? Ben tarihe not düşmek için hem Sayın Özgenç’in son çağrısını hem de Sayın Türk’ün bu açıklamalarını aldım.
İnfaz yasası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne gidecek. Umarım sağduyu, adalet, merhamet ve vicdan galip gelir, Sayın Cumhurbaşkanı kendisinin de değer verdiği, zaman zaman görüş istediği hukukçuların uyarılarını dikkate alır ve AYM’ye gitmesine gerek kalmadan yasanın içeriğindeki adaletsizliklerin, çelişkilerin düzeltilmesi için Meclis’e geri gönderir.
NOT: Bu yazı yazıldıktan saatler sonra Cumhurbaşkanı dün gece yarısı kanunu imzaladı, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
19.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025
29.08.2025
27.08.2025
2.08.2025
19.07.2025
18.06.2025